Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Erdoğan'ın hastalandığı canlı yayında neler oldu?

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici bu haftaki yazısında gazetecilerin yaptığı 3 hatalı olayı kaleme aldı. TOGG üretimi, Erdoğan'ın canlı yayında hastalığı ve Ankara- Yozgat- Sivas hızlı tren hattı...

Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, www.krttv.com.tr'deki yazısında "Gazeteci de kutuplaştırırsa" başlıklı yazısında gazetecilerin yaptığı 3 hatalı olayı kaleme aldı.

Bildirici yazısında şu ifadeleri kullandı:

Görmeyen, duymayan gazetecilik

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TOGG fabrikasında her üç dakikada bir araç üretiliyor” dedi. Açıldığı günlerde fabrikada dolaştırılan gazeteciler de öyle yazmıştı. Ama fabrika altı aydır “seri üretimde” ve tek vardiya çalışıp saatte bir araç üretilse bile şimdiye kadar yollarda binden fazla TOGG olması gerekirdi! Fabrika turlayan otomotiv gazetecileri orada ne gördü bilemiyoruz. Neyse araçların dağıtımı nihayet başladı, ne hızla araç üretildiğini de anlarız umarım.

Ankara- Yozgat- Sivas hızlı tren hattı açıldı. Hemen tüm haberlerde Ankara -Yozgat arasının 1 saate, Sivas’ın da 2 saate düştüğü söylendi. İlan panolarında da öyle yazıyor. Ama TCDD’nin programında Ankara-Sivas sefer süresi 2 saat 35 dakika görünüyor. Yolculuk fiilen 3 saate kadar çıkıyor. İlk sefere katılan gazeteciler de yazmadı yolculuğun ne kadar sürdüğünü.

Erdoğan’ın Kanal 7 ve Ülke TV’nin yayını sırasında rahatsızlandığında karşısında gazeteciler vardı. Olup biteni ayrıntılı olarak yazmaları gerekirdi. Sadece Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, o anlarda yaşananları yazdı ama o da “Bir bayılma, şuur kaybı vs. olmadı. Erdoğan’ın mide bulantısının arttığını fark ettik hepimiz. Ve anlık kararımızı verip yayına ara verdik” demekle yetindi. Yazdıkları, Erdoğan’ın rahatsızlanmasını nasıl fark ettiklerini anlatmaması bir yana yayının kesilmesinden önce duyulan “Eyvah eyvah” sesini de açıklamıyordu.

Bu üç vaka bir kısım gazetecilerin kendilerini topluma doğru ve eksiksiz bilgi vermekle yükümlü hissetmemelerinin örnekleri. Söyleneni, gösterileni, isteneni yazan ama görmeyen, duymayan, konuşmayan bir gazetecilik anlayışı geliştirdiler…

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER