Erdoğan, Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nun açılış oturumuna Vahdettin Köşkü'nden video konferans yöntemiyle katıldı.
Erdoğan “Bin yılı aşan ortak tarihe rağmen maalesef Türkiye ile Afrika birbirine çok uzak görünüyordu. Ülkelerimiz arasına birçok suni engel örülmüş, ön yargılar hakikatlerin önüne geçmişti. İşe öncelikle bu ön yargıları yıkarak başladık. Afrika halklarıyla milletimiz arasında gönül köprüleri kurduk. Afrikalı kardeşlerimizin ülkemizi daha yakından tanıması, Türkiye’nin potansiyelini keşfetmesi için çalışmalar yürüttük” dedi.
“AFRİKA HALKLARI SALGIN KARŞISINDA MAALESEF KADERLERİNE TERK EDİLDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın zorlu ve sancılı bir dönemden geçtiğini, salgının Afrika kıtasının yükünü ağırlaştırdığını belirterek, şunları söyledi:
“Batılı gelişmiş ülkelerin maske savaşlarına giriştiği bir dönemde Afrika halkları salgın karşısında maalesef kaderlerine terk edildi. Kovid-19 hastalığı küresel sistemdeki çarpıklıkları gösterirken sistemin yapısından kaynaklanan eşitsizlikleri daha da derinleştirdi. Bugüne kadar 1,5 milyon civarında Afrikalı dostumuzun bu hastalığa yakalanmasından büyük üzüntü duyuyoruz. Bu tarz sıkıntılı dönemler, dostlukların da sınandığı kritik eşiklerdir. Türk malı solunum cihazlarının, maske ve tulumların Afrika'nın virüsle yaptığı mücadeleye katkılarını görmekten gururluyuz”
Erdoğan, “Türkiye, sağlam sağlık altyapısı, kaliteli sağlık hizmetleri, kuşatıcı sosyal güvenlik sistemi ve etkin tedavi protokolleriyle salgını en rahat göğüsleyen ülkelerden biri olmuştur” diye konuştu.
Salgın döneminde hizmete giren toplamda 15 bin 300 yataklı 14 hastane ve 10 ek hizmet binasıyla Türkiye’nin sağlık sistemini daha da güçlendirdiklerini, sağlık turizmi konusunda fiyat ve kalite açısından Türk sağlık sektörünün yıldızının giderek parladığını belirten Erdoğan, Afrika ülkelerinden her yıl binlerce kişinin hastalıklarının şifasını Türkiye'de, Türk hastanelerinde aradığını kaydetti.
“AFRİKA’DAKİ TÜRK ŞİRKETLERİ ÖZVERİYLE ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRDÜ”
Erdoğan, salgın döneminde ekonomik hayatın tamamen durmasına müsaade etmediklerini, şirketleri üretime, ticarete devam etmeleri noktasında teşvik ettiklerini anlatarak, lojistik sıkıntılara ve karantina önlemlerine rağmen Afrika’daki Türk şirketlerinin salgın döneminde özveriyle çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi.
“DAĞLIK KARABAĞ, 30 YILDIR İŞGAL EDİLMİŞ AZERBAYCAN TOPRAĞIDIR”
Erdoğan, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırılarına da değinerek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dağlık Karabağ, yaklaşık 30 yıldır Ermenistan tarafından işgal edilmiş bir Azerbaycan toprağıdır. Birleşmiş Milletler ve AGİT’in açık kararlarına ve çağrılarına rağmen Ermenistan bu topraklardan çekilmemiştir. Minsk Grubu da sorunu çözme konusunda şimdiye kadar hiçbir irade göstermemiştir. Ermenistan’ın uzlaşmaz ve şımarık tavırları sebebiyle 30 yıldır âdeta kangrene dönmüş bu meselenin çözümü, işgalin son bulmasıdır. İşgali meşrulaştırılan önerilerin artık sahada uygulanma şansı yoktur. Azerbaycan’ın da topraklarını özgürleştirme konusunda son derece kararlı olduğunu görüyoruz. Türkiye olarak tüm kalbimizle Azerbaycan’ın topraklarını geri almak için yürüttüğü haklı mücadelesini destekliyoruz. Adalet ve hakkaniyeti savunan tüm ülkeleri Azerbaycan’a destek olmaya çağırıyoruz. Afrikalı dostlarımız başta Filistin davası olmak üzere işgale karşı hep en güçlü tepkiyi vermişlerdir. Dağlık Karabağ’ın işgalden kurtarılmasında da sizlerin Azerbaycan’ın yanında yer alacağına inanıyorum.”
(ANKA)