Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eskişehir Millet Bahçesi, İl Halk Kütüphanesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni”nde konuştu. Erdoğan, “Bay Kemal, Selo aşağı Selo yukarı dolaşıyor, Selo serbest kalamayacak.” dedi.
Osman Kavala için çağrı yapan 10 büyükelçi için Erdoğan, "İstenmeyen adam ilan edilmeleri talimatını verdim. 10 büyükelçi bu ülkeyi anlamayacaksa terk edecek." ifadelerini kullandı.
"ÜLKEMİZİN ÇIKARINA DEĞİL"
Erdoğan'ın büyükeliçilerle ilgili sözlerine ilk tepki Emekli Tuğamiral Türker Ertürk'ten geldi. Ertürk KRT'nin haberini alıntılayarak, "Karar ülkemizin çıkarına değil!" dedi.
Karar ülkemizin çıkarına değil! https://t.co/jDVn0ZuMQ6
— Türker Ertürk (@Orsatramola) October 23, 2021
Erdoğan 10 büyükelçi için, "“Yatıyorlar kalkıyorlar Kavala da Kavala… Kavala dediğin Soros’un Türkiye şubesi… 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığı'na geliyor. Bu ne terbiyesizliktir ya… Siz burayı ne zannediyorsunuz ya? Burası Türkiye… Türkiye… Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil. Burada talimat verme gibi bir yola giremezsiniz… Gerekli talimatı ben Dışişleri Bakanıma verdim. Bu 10 tane büyükelçinin istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz dedim. Bunlar Türkiye’yi tanıyacak, anlayacak, bilecekler. Türkiye’yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler.” dedi.
İSTENMEYEN ADAM NEDİR?
Diplomaside sıklıkla kullanılan istenmeyen adam (persona non grata), yabancı diplomatları ağırlayan ülkenin başvurduğu bir yöntemdir. İstenmeyen adam ilan edilen diplomatların dokunulmazlığı kaldırılabilirken, bu kişiler bulundukları ülkede diplomatik temsilcilik çalışanı olarak görülme statüsünü yitirirler.
Viyana Konvansiyonu’nun maddelerine göre diplomatın bulunduğu ülke, önceden haber vermeksizin bir diplomatı istenmeyen adam ilan edebilir. İstenmeyen adam ilan edilen diplomatlar genelde ülkeleri tarafından geri çağrılırlar. Casusluk şüphesiyle diplomatları sınır dışı etmek için de kullanılan bu yöntemde anlaşmazlığın olduğu ülkeden de aynı şekilde bir yanıt gelmesini doğurabilir.
NE OLMUŞTU?
18 Ekim’de Osman Kavala’nın tutukluluğunun dördüncü yılı nedeniyle ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda’nın imzaladığı ortak bir açıklama yayımlandı. Açıklama, ABD, Almanya ve Kanada başta olmak üzere bazı ülkelerin Ankara’daki büyükelçiliklerinin sosyal medya hesaplarında da paylaşıldı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Bugün, Osman Kavala’nın tutukluluğunun başlamasının 4. yıl dönümü. Daha önce verilen beraat kararının ardından farklı davaların birleştirilmesi ve yeni davaların açılması yoluyla davasında süregelen gecikmeler, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve Türk yargı sisteminin şeffaflığına gölge düşürüyor.
“Kanada, Fransa, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçilikleri olarak birlikte, Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri ve iç hukukuyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz.”
Açıklamanın ardından, 10 ülkenin Ankara büyükelçileri Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Salı günü büyükelçiler dışişleri bakanlığına gittikten sonra Bakanlık’tan yapılan açıklamada, “büyükelçilerin uyarıldığı” belirtilmişti.
21 Ekim’de 10 ülkenin Ankara Büyükelçilerinin Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönündeki açıklamaları sorulduğunda Erdoğan, “Bizim bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” demişti.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Türkiye’yi dünyanın en itibarlı sözü dinlenen gelişmelere yön veren ülkeleri arasına dahil ettik. Bunun için hep birlikte büyük bedeller ödedik.
Yeri geldi vesayetin dayatmalarıyla karşı karşıya kaldık. Yeri geldi üzerimize salınan terör örgütlerinin saldırıyla uğraştık. Yeri geldi darbecilerin silahlarıyla burun buruna kaldık. Yeri geldi ekonomik tetikçilerle, onların tuzaklarıyla boğuştuk.
Yeri geldi içerde ve dışarda estirilen nice haksız ve adaletsiz, yalan iftira çarpıtmaya karşı mücadele ettik. Hamdolsun Allah'ın yardımı ve milletimizin desteği ile hepsinin üstesinden geldik.
Ülkemizi, çizdikleri siyasi ve ekonomik sınırların dışına çıkartmamak için ellerinden geleni yapanlara rağmen işte, 2023'ün yani büyük ve güçlü Türkiye hedefinin şimdi neresindeyiz, eşiğindeyiz.
Sadece bununla kalmıyor gençlerimize bırakacağımız en büyük miras olarak gördüğümüz Türkiye'nin 2053 vizyonu da yavaş yavaş şekillendirmeye başlıyoruz.
Sıkıntılarımız yok mu elbette var. Uluslararası alanda karşılaştığımız zorluklar var. İç siyasette yaşanan sorunlar var, ekonomide yaşadığımız sıkıntılar var.
Ama biz 19 yıldır attığımız her adımda sıkıntılarla karşılaştık. Ülkemizi önümüze çıkan her engeli birer birer aşarak büyüttük, güçlendirdik zenginleştirdik zorluklar karşısında pes eden bir yapıda olsaydık bu işlere hiç giremezdik.