Erdoğan'dan Baydemir hakkında suç duyurusu

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP Şanlıurfa Eski Milletvekili Osman Baydemir hakkında suç duyurusunda bulundu. Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından verilen dilekçede, Erdoğan’ın Baydemir’in İngiltere’de yaptığı konuşması nedeniyle suç duyurusunda bulunduğu belirtildi.

Aydın, dilekçeyi müvekkili Erdoğan adına Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdi. Baydemir, dün İngiltere’de BBC merkezi önünde basın açıklaması yapmış ve “Türkiye devleti şu an Kürt şehir ve ilçelerini yıkıyor. Şimdi sormak istiyorum; kim terörist, kim diktatör? Kürtleri kim öldürüyor? Çocuk ve kadınları kim öldürüyor? Şimdi hep birlikte faşizmi ezmek zorundayız. Şimdi hep birlikte Rojava’daki katliamı durdurmak zorundayız. Şimdi bunu yapmazsak tarih tekerrür edecek, 1915’teki Ermeni soykırımı gibi. Erdoğan ve DEAŞ arasındaki ilişkiyi görmek zorundayız. Bu ilişki dün olduğu gibi bugün de devam ediyor” demişti.

Dilekçede, Baydemir’in bu sözleri sırasında orada bulunan kişilerin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlayacak şekilde slogan attığı ve Baydemir’in söz konusu açıklamayla Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakarette bulunduğu ileri sürüldü. Baydemir “Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılamak”la suçlanırken, diğer şüpheliler ise “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği” gerekçesiyle suçlandı. Suç duyurusu “Baydemir’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmeyi alışkanlık haline getirdiği” iddia edilerek daha önceki sözlerine de yer verilen metinde şu ifadeler kullanıldı:

“İnsanlık tarihinin en kanlı terör örgütlerin biri olan PKK-YPG terör örgütünün hamiliğini yapan, sözcülüğüne soyunan, doğrudan veya dolaylı destek veren kim varsa, insanlığın yüzkarası olarak tarihin sayfalarında yerini almıştır ve almaya devam edecektir. Şüpheli tarafından kullanılan ve diğer şüpheliler tarafından desteklenen ifadeler, taşıdığı anlam ve düşündürdükleri olgular dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın onur, şeref, saygınlığının zedeleyecek niteliktedir. Bu nedenle şüphelilerin sarf ettiği ifadeler dolayısıyla Türk Ceza Kanunu’nun ilgili 299’uncu maddesine göre cezalandırılması gerekmektedir.”