Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
İnşallah çok kısa sürede bu etkinliğin ülkemizin en önemli markalarından biri olacağına inanıyorum. Gençlerimiz başta olmak üzere milletimizin teknoloji alanında çok sınırlı imkanlarla neler yapabileceğini gösteren bir platform olarak görüyorum.
Tüm katılımcılara ulaşması aylarca süren bir planlamanın neticesinde gerçekleşti. Bu organizasyon için tüm verimiyle karışan Enerji Bakanlığı'nı şahsım ve milletim adına yürekten kutluyorum.
Yeni teknolojilerin pazarı değil üreticisi olmak istiyoruz. Bu yola bunun için çıktık. Pazar değil, üretici olmak aşkıyla yürütüyoruz. Bunun için katma değerli üretim öncülüğünde ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirecek kritik teknolojilerde atılım sağlayacağız. Yeni, büyüme hikâyemizi daha nitelikli yazacağız.
Hayal kurmamıza engel olmaya çalıştılar, 3 beden küçük gömlek giydirmeye çalıştılar.
Önümüzdeki yıl çok daha büyük katılımlı, çok daha yüksek nitelikli ve coşkulu bir festivale şahit olacağımıza ben yürekten inanıyorum. Hamdolsun salı günüden bu yana özellikle Teknofest'e gelenlerin sayısı 500 bini aşmıştır.
Yani bu ne demektir, geçen yılı aşmış durumda. İnşallah bugünün bütünüyle ve yarın hedef artık 1 milyon ulaşmak. Bunu başarmak suretiyle gençlerimizi gençliğimize teknolojiyi yerli ve milli olarak sevdirmek en büyük hedefimizdir. Bu millet bunu başaracak. Bu gençlik bunu başaracak. Artık biz kendimize yeteceğiz. Bun alışacağız.
Her şey hayal ile başlar. Millet olarak her yıl hayal kurmamıza engel olmaya çalıştılar. Bize giydirmeye çalıştıkları 3 beden küçük gömlekle yaşamamızı istediler.
Bize siz geri kalmış bir milletsiniz öyle kalın dediler. Geçmişte pek çok devlet adamı bu kısır döngüyü kırmak istemiştir. Ancak maalesef 17 yıl önce Türkiye hâlâ geri kalmışlık zinciriyle bağlanmış durumdaydı.
Öncelikle alt yapı hizmetlerindeki sorunları çözmek için kolları sıvadık, bunu yanında vesayetle güçlü bir mücadeleye girerek demokrasimizi güçlendirdik. Ekonomimizi uluslararası rekabete getirerek teknolojinin gelişmesini sağladık.
Mahkûm edilmek istediğimiz geri kalmışlık zincirini birer birer parçaladık. Her türlü tuzak kuruldu, yeri, geldi partimizi kapatmaya kalktılar, yeri geldi terör örgütleriyle ülkemizi kana bulamaya çalıştılar, yeri geldi sokakları karıştırmak, milletimizin fertlerini birbirine düşürmeye çalıştılar, bu saldırıların hepsini birer birer boşa çıkarmaya çalıştık.
Bu milleti tarihinin hiçbir döneminde zillet içinde yaşamayı kabul etmemiştir, etmeyecektir. Biz de milletimizin bu hasretini bildiğimiz için ne kadar büyük ve tehlikeli, olursa olsun istikbalimiz için hiçbir mücadeleden geri durmadık."
Bugün Diyarbakır'da evlatları dağa kaçırılan o analar dimdik duruyorsa bunun bir sebebi var. Çünkü onların da ruh köklerinde bir dinamizm var. Ölümden korkmuyorlar, üzerine üzerine gidiyorlar.
Buradan Kandil'e sesleniyorum terör örgütlerinin yanında içinde olan ve onlara siyasi destek olanlara sesleniyorum bu ülkede katil aranıyorsa bunu adresini sormaya gerek yok bunlar biliniyor bunlar ta parlamentoya kadar sızmış olanlar.
Kimseyi aldatamazsınız ve sokağa insanları çağırıp ondan sonra Diyarbakır’da 53 evladımızı öldürenleri bu millet unutmuyor unutmayacaktır da. Sonuna kadar bu işin takipçisiyiz. Bunalır bırakamayız biz bırakırsak ebedi alemde şehitlerimiz bize bunun hesabın sorar. Zira bu topraklar rastgele topraklar değil.
Bugün BM Genel Kurul toplantıları için Amerika'ya hareket edeceğiz. Ne düşünüyorsak, neye inanıyorsak açıkça ifade edeceğiz.
