Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Demokrasi Meydanı’nda düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Ezelden beri Sakarya bizi bilir. Biz de Sakarya’yı biliriz. Sakarya’yı bilmeyenler Ankara’nın batısında gerçekleşen Sakarya Meydan Savaşı’nın burada yapıldığını sanır. Öyle mi? Bay Kemal Sakarya’nın nerede olduğunu bilmiyor. Yolları karıştırmış. Belediye Başkanı adayı olmuştu İstanbul’da. Kağıthane’ye Kağıttepe diyordu. Düşünebiliyor musunuz, benim ülkem bunların eline kalırsa halimiz nice olur. Onun için çok çalışacağız. Durmak yok, yola devam. Ben size inanıyorum.
Sakarya’yı bilmeyenler, şu meydanın altında zaten var olan otoparkı seçim vaadi olarak söyledi. Öyle mi? Bizim 40 yıldır tüm ilçeleriyle Sakarya’nın her karışında izimiz var.
Bunlar şehitleri bilmez. Bunlar şüheda nedir bilmez. ‘Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.’ Bay Kemal bunları bilmez. Ama alışacak.
Bay Kemal, sen bu tür açılışlardan anlar mısın? Ne anlar? İBB ile beraber musluk açıp kapamaktan anlar. Başka bir şey yok. Eğitimde ana sınıfından ilkokula, ortaokula, liseye, atölyelere, köy yaşam merkezlerine kadar 42 ayrı projenin resmi açılışını bugün buradan yapıyoruz.
'BİTMİŞ YATIRIMLARI SEÇİM VAADİ OLARAK SÖYLEYEREK KENDİMİZİ KOMİK DURUMA DÜŞÜRMÜYORUZ'
Kardeşlerim biz öyle birileri gibi yarısı yalan, yarısı yanlış, bir kısmı da iftiradan ibaret boş laflarla milletimizin vaktini heba etmiyoruz. Biz yapılmış, bitmiş, milletin hizmetine sunulmuş yatırımları seçim vaadi olarak söyleyerek kendimizi komik duruma düşürmüyoruz. Eserlerimizle, hizmetlerimizle, projelerimizle, yatırımlarımızla konuşuyoruz.
Birileri ülkeyi yönetmeyi, partisindeki hizipleri idare etmekle karıştırıyor. Malum altılı masaları var. Bu altılı masadan bir şey çıkar mı? Bunlar her toplantıda sadece bir sonraki toplantıyı kimin evinde yapacaklar onu konuşuyorlar. Başka bir şey yok. Birileri ülkeyi yönetmeyi, kurdukları masaya oturttukları ve etrafında topladıkları güya gizli ortaklarını idare etmekle karıştırıyor. Birileri ülke yönetmeyi darbe destekçiliğiyle, kendilerine emanet edilen kurumları batırmakla karıştırıyor. Bay Kemal SGK’yı batıran adam değil mi? Orayı batırdı. Batırmakla kalmadı ve nice insanlar, Savaş Ay’ın programını izlediyseniz, maalesef SGK’da hastanelerde ölüm döşeklerinde kaldılar. Bunlar parti teşkilatlarından devşirdikleri figüranlarla sokak tiyatrosu oynamakla bu işi karıştırıyorlar.
'DÜNYA TÜRKİYE’Yİ KONUŞUYOR'
200 esirin takasını kim yaptı? Türkiye. Şu anda Rusya, Ukrayna, BM Genel Sekreteri, dünya bizleri konuşuyor, Türkiye’yi konuşuyor.
Dikkat ederseniz, bunların ülkenin ve milletinin herhangi bir sıkıntısının çözümüne dair hiçbir vaadini duyamazsınız. Çünkü hem öyle bir dertleri yok hem öyle bir kapasiteleri yok hem öyle bir hazırlıkları yok. Bütün umutlarını küresel krizin ekonomimizdeki etkilerine ve uzunca bir süredir fütursuzca yürüttükleri iftira kampanyalarına bağlamış durumdalar.
Bu altılı masayı millet olarak gerektiği şekilde devirmeye hazır mısınız? Bunu zaten Sakarya söylüyor, bu meydan söylüyor. 2023’e giden yolda eskisi gibi siyasi ve toplum mühendisliği oyunlarıyla istikameti belirlenecek bir ülke olmadığını hep birlikte göstereceğiz.
Dünyada havalimanları kapalı, uçuşları doğru dürüst yapamıyorlar. Ama Türkiye’de şu anda köprülerimiz bangır bangır, araçlar gidiyor geliyor. Hani ya? Her taraf, ekonomide çökmüştü, batmıştı… Ben şimdi helikopterden o yolları gördüm. Araçlar, otomobiller, otobüsler, tırlar, kamyonlar… Yollar tıklım tıklım dolu. Bu ekonomik canlılığı gösteriyor. Ama gözü olan görür. Dili olan hakkı konuşur. Kulağı olan da duyar. Bunlar da hiçbiri yok.