Erdoğan-Sisi görüşmesi Meclis gündeminde: Milleti düşman yapıyorsun, sonra 'kanka' oluyorsun

Engin Altay, TBMM Genel Kurulu’nda bugün yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı marketlere yönelik açıklamaları ve izledikleri dış politika üzerinden eleştirdi. Altay, şunları söyledi:

'ERDOĞAN YENİ BİR ÖRGÜT İCAT ETTİ; MARKET TERÖRÜ'

Sayın Erdoğan, yeni bir terör örgüt icat etti, bunu 2019’da da yapmıştı; market terörü. ‘Hazine Maliye, Ticaret Bakanlıklarımız hassasiyetle takip ediyor ama bu, para cezasıyla olacak gibi değil. Daha ağır yaptırımlar kullanacağız, ayrıca üstlerine gideceğiz’ diyor. Gerçekten anlamak mümkün değil. Ben, 2019’u hatırladım. Yerel seçimlerin başında Erdoğan, stokçuları hedef almıştı ve tanzim satışlarda, meydanlarda soğan, patates satmıştı. 4 yıl sonra yeniden ‘Market terörü var’ diye ortaya çıktı.

Tane tane Erdoğan’a soruyorum; süt, mahallede satılıyor, fiyatı 4 kat arttı. Market teröründen mi oldu, cevap vermesi lazım. Tarım Kredi Kooperatifi’nin ortak olduğu Gübretaş yüzde 400 fiyatı artırdı. Bu da mı market teröristlerinin bir işidir, açıklaması lazım. Akaryakıt ve doğal gaz zamlarını düşündüğümüzde, teröristin ağababasının akaryakıta, doğal gaza, elektriğe zam yapanlar olduğunu Sayın Erdoğan’a da hatırlatmak bizim görevimiz. Bu durumda Erdoğan’ın mantığından gidersek en azılı terörist, elektrik idaresidir, sonra doğalgaz sağlayıcılarıdır. Bir şeyin bilinmesi lazım; orta yerde bir enflasyon var. Orta yerdeki enflasyonun sorumlusu kendisidir. Şimdi bakkala, manava, markete, üreticiye suç atarak kabahat örtmesi de mümkün değildir.

'ERDOĞAN’IN BUGÜNLERDE EN ÇOK SEVDİĞİ ŞEY, MİLLETİN AKLIYLA ALAY ETMEKTİR'

Erdoğan’ın bugünlerde en çok sevdiği şey, milletin haliyle, aklıyla alay etmektir ve çok sık çelişkiler içine düşmektir. Dün söylediklerinin tam tersini yapmaktır. Şimdi yaptıklarını biz doğru görüyoruz ama dün söyledikleri yanlıştı ve biz dün söylediği yanlışları kendisine söylediğimizde bizim ne ‘terörist’ olmadığımız ne ‘bölücü’ olmadığımız ne de ‘vatan haini’ olmadığımız kalıyordu. Ama şimdi bakıyoruz, ne güzel.

‘Sisi’yi tanımam’ dedi. ‘Benim muhatabım Musri’dir dedi. ‘Birleşmiş Milletler’de aynı masaya oturmam’ dedi. Rabia’yı AK Parti’ye sembol yaptı. Şimdi Sisi’nin iki elini almış; güzel bir tablo. Erdoğan, Bay Kemal bunu sana kaç sene önce söyledi? Şimdi Esad’la görüşme şartlarını hazırladı, ‘Görüşürüz’ dedi. Daha önce biliyoruz, Birleşik Arap Emirlikleri için ‘15 Temmuz’un arkasındaki şerefsizler’ dedi. Bir swap anlaşmasından sonra koşa koşa Arap Emirlikleri’ne gitti. Suudi Arabistan Prensi için ‘Biz ahmak mıyız’ dedi. ‘Büyükelçilik cinayetinin üstünü örtmeyeceğiz’ dedi. Paşa paşa dosyayı Suudi Arabistan’a verdi. Nereye gidiyoruz, onu merak ediyorum. Ben milletvekiliyim, bu ülkede olup biteni bilmek benim hakkım. Bu çelişkileri, bu tutarsızlıkları çıkıp Meclis’e açıklaması lazım.

'SEN MECLİS’İ VE MİLLETİ SİSİ’YE DÜŞMAN YAPIYORSUN, SONRA SEN ‘KANKA’ OLUYORSUN'

Erdoğan, iki ay öncesine kadar Meclis’e ve millete, ‘Sisi şöyledir, Sisi böyledir’ diyordu. Şimdi Sisi’yle ‘kanka’ oluyor. Sen Meclis’i ve milleti Sisi’ye düşman yapıyorsun, sonra sen ‘kanka’ oluyorsun. Birleşik Arap Emirlikleri’ni ‘şerefsiz’ ilan ediyorsun, 3 kuruş para için koşa koşa oraya gidiyorsun. Bu, bir yaman çelişkidir.

Terörle mücadelede bedel ödenir ama bu, akılsızlığın bedeli, terörle mücadelenin değil. Bir hava harekatı yapıyorsun; yap, elini tutan yok. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, AK Parti’ye burada defalarca kez dedik ki ‘Terörle katı, amansız bir biçimde mücadele edin’. Sen şimdi sınırın arkasına uçakla bomba atarken sınırın dibindeki okulumuzu ya da en azından çocuklarımızı, okulları kapatmak suretiyle güvenli bir şekilde etkilenmeyecekleri bir sahaya almıyorsun? Teröristlere daha çok bomba at ama o çocukları da korumasını bil, bunu düşünebil. Bunu düşünemeyen bir kafa terörle mücadele edemez.

(ANKA)