27 Şubat’ta Esad rejimi güçlerinin hava saldırısında şehit düşen Mehmetçik sayısı 34, son bir ayda Suriye’nin İdlib bölgesindeki şehit düşen Mehmetçik sayısı da 59 olarak açıklandı.
Açıklamayı Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde “Türkiye’nin Kahraman Kadınları” konulu toplantıda yaptı. Erdoğan “Türkiye olarak İdlib’de fiilen operasyon sürdürdüğümüz son bir ay içerisinde 34’ü Leyle-i Regaib’te olmak üzere toplam 59 şehit verdik.” dedi.
Erdoğan, Suriye ve İdlib konusunda şu ifadeleri kullandı:
* Türkiye’nin Suriye topraklarını işgal ve ilhak etmek gibi bir amacı asla olmamıştır. Tek gayemiz ülkemizde yaşayan 3,6 milyon Suriyeli ile sınırlarımıza dayanan 1,5 milyon İdliblinin güvenle evlerine dönüşlerini sağlayacak ortamı tesis etmektir.
* Suriye halkı kendi toprakları ve özgürlüğü için rejime ve terör örgütlerine karşı mücadelesini zaten veriyor. Biz bu mücadeleyi destekleyerek Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin biran önce teminini arzu ediyoruz.
* Ülkesinin üçte biri PKK/YPG terör örgütünün işgali altında olan bir rejimin tüm gücünü ve imkanlarını İdlib gibi küçük sayılabilecek bir bölgeye yöneltmesi derdin başka olduğunu gösteriyor.
* Eğer rejimin amacı topraklarını kurtarmak olsaydı önce asıl tehdide yani ülkenin doğusunda oluşan oluşuma karşı harekete geçerdi. Maalesef rejim bunun yerine masum İdlib halkını yok etmeye kalkışmıştır.
* Ortaya çıkan vahim manzara karşısında sahadaki güçlerimizi artırdık ve rejimi durdurmak için harekete geçtik. Bu sürede askerlerimize yönelik her saldırıda tarihinde görmediği ağır kayıplarla karşılaşan rejim kandan beslenen karakteri sebebiyle gerginliği tırmandırma devam ettirmiştir.
“59 ŞEHİT VERDİK”
* Türkiye olarak İdlib’de fiilen operasyon sürdürdüğümüz son bir ay içerisinde 34’ü Leyle-i Regaib’te olmak üzere toplam 59 şehit verdik. Buna karşılık rejimin 3400 unsurunu etkisiz hale getirdik.
* Ayrıca rejimin 3 uçağını, 8 helikopterini, 8 hava savunma sistemini, 156 tankını 108 top, obüs ve çok namlulu roketatarını, 24 zırhlı aracını, 49 doçkasını ve doçkalı pikabını, 99 askeri aracını, 10 mühimmat deposunu, 2 havalanını da imha ettik.
* Elbette bizim amacımız ne daha çok insan öldürmek ne de daha çok araç gerek imha etmektir. Bizim tek gayemiz, İdlib’deki insani krizi olabilecek en hızlı ve etkin şekilde çözüme kavuşturmaktır.
“TEMİZLEME HAKKIMIZI SAKLI TUTUYORUZ”
5 Mart’ta Moskova’da varılan Rusya-Türkiye Mutabakatı’na da değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Moskova’da vardığımız uzlaşmanın gerisinde işte böyle bir arka plan vardır. İdlib halkının can emniyetini ve Türkiye’nin sınırlarının güvenliğini sağlayacak her çözüm bizim için ehvendir, kabul edilebilirdir. Moskova’da vardığımız anlaşmanın da bu hedeflerimize hizmet edeceğini umuyorum.
* İçinde özellikle insan canının, kendi askerimizin bulunduğu hiçbir konuda sorumsuz hareket etme lüksümüz olamaz, milletimiz de mazlum Suriye halkı da müsterih olsun. Türkiye Suriye’deki insani krizin ve siyasi çıkmazın çözüm yolundaki gayretlerini daha ısrarcı ve çok yönlü bir şekilde sürdürecektir.
* Gerek İdlib’de gerek Suriye sınırımızda diğer alanlarda bugüne kadar ne söylediysek hepsinin arkasındayız, hepsini de hayata geçirmeye kararlıyız. Bahar Kalkanı Harekatı bölgemizin sağı ve soluyla ilgili yerlerde verilen sözlerin tutulmaması halinde buraları kendi yöntemlerimizle hakkımızı saklı tutuyoruz.
* Bunu da söylüyorum. Bölücü terör örgütünün bu ülkede varlığını tamamen sona erdirene kadar, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği tamamlanmış olamaz. Türkiye’dekiler başta olmak üzere rejimden kaçarak evlerini terk eden tüm Suriyeliler yerlerine dönmedikçe Suriye’de kalıcı huzur sağlanamaz.