Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşuyor. Erdoğan, 5,9'luk depremin meydana geldiği Düzce'yi, "Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi" ilan ettiklerini açıkladı.
İşte Erdoğan'ın o açıklamaları:
Geçen hafta 5.9 depremle sarsılan Düzce'yi genel hayata etkili afet bölgesi ilan ettiğimizi açıklamak istiyorum. Böylece ihya çalışmalarımızı daha etkin şekilde yürütebileceğiz.
BÜYÜME RAKAMLARI
Küresel düzeyde resesyonun arttığı dönemde Türkiye'nin büyümesini sürdürmesi çok kıymetlidir. İnşallah 2022'yi dünyaya göre rekor bir düzeyde kapatarak 2023'e iyi bir giriş yapacağız.
6'LI MASANIN ANAYASA TEKLİFİNE YANIT
Ne yapıp edip her bir ferdi ile 85 milyonun tamamına ulaşmalı, desteği ve gönlünü kazanmalıyız. Bunu da kendimizden ziyade istikbalimizin mimarları olan evlatlarımızın geleceği için yapmalıyız. İl teşkilatlarımızın seçime kadar asli vazifesi sahayı tutarak tarihi sorumluluğumuzu hakkıyla yerine getirmektir. Türkiye yeni yönetim sistemiyle, özellikle söylüyorum, bunların güçlendirilmiş parlamenter demokrasi, bu tür palavralarına aldanmayın, buradan bir şey çıkmaz. İranlıların güzel bir atasözü var; Oturdular, konuştular, dağıldılar. Bunların durumu bu. Türkiye işin ruhuna uygun şekilde siyasette iki ittifaklı görünüm kazanmıştır. Cumhur İttifakı, ortak hedef birlikteliğiyle milletin huzurundadır. Diğer ittifak ise 6'lı masa ile kamuoyuna çıkmakla birlikte, hangi amaçla kurulduğu bilinmeyen amorf bir yapıdır. Biz AK Parti kurulana kadar Türkiye'de neler görmedik ki. 8 aylık hükümetler gördük, 1 yıllık hükümetler gördük. Bunlar bu kadar kısa sürede kuruldular, dağıldılar. Benim milletim bunları biliyor. Bu koalisyonlardan bu ülkeye bir fayda gelmedi. Öyleyse unutmayın, mümin bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Biz bir daha sokulmak istemiyoruz. AK Parti iktidarlarıyla 20 yıldır istikrar, güven ve güçlü devlet var. Bugüne kadar ne CHP'den ne de şürekasından ülkenin herhangi bir derdine derman hiçbir söze, teklife rastlamadık.
Eski Türkiye ipi ile indikleri kuyudan çıkarta çıkarta terör örgütü güdümündeki partiyi kollayan ucube bir teklif çıkarttılar. Gözden geçirdim, ne var, masanın etrafındakiler artı, masanın altındaki. Bunlara ne verirsek mutlu olurlar, memnun olurlar, buna çalışmışlar. Baştan aşağı incelediğinizde bunu göreceksiniz. Birisinin derdi kapanan belediyeler. Öbürünün derdi hazine yardımları azmış. Benim milletim bunu yutmaz, benim milletim, bu ülkeye, bu devlete ne gelecek buna bakar. Eğer bugün ekonomide Türkiye bir kalkışmanın içindeyse, işte üçüncü çeyrekte de 3.9'u yakalayarak G20'de ilk 5'te yer alıyorsa bu bir şeyi gösteriyor, Türkiye güçleniyor.
MARKETLERE FAHİŞ FİYAT DÜZENLEMESİ
Market de market, market de market yaptıkları iş bu. Gerek zincir marketlerle, gerek diğer marketlerle alakalı, fiyatlar birisinde şöyle, birisinde böyle, söyledikleri bu. Bu hafta kabinede söyledim. Dedim ki, kontrollerimizi daha da sıklaştıracağız. Mesele özellikle de bu fiyat farklılıklarını gidermenin yollarını şiddetle arayacağız. Bunun yanında farklılıklar var, kontrol mekanizmalarımızla fiyat istikrar komitesini kurarak bunların takibini yapacağız.
"AYIN 3'ÜNDE AÇIKLAMA YAPACAKMIŞ, BİZ DE ŞANLIURFA'DAN AÇIKLAMA YAPACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı niye var? Bunların hazırladıkları tezgah böyle. Dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde böyle bir anlayış yok. Çok partili demokraside bunları biz geçmişte yaşadık. Bir şey daha gerekiyor, birilerine başbakanlık vermeleri lazım. O noktada da başkanlık sisteminde bu yok. Başkan yardımcısı var. Başbakan yok. Birileri de başbakanlık bekliyor. Öyleyse çok partili parlamenter sistemde başbakan bir yere koyabiliriz, anlayış bu. Hayırlı olsun. Ortaya konan teklif metni CHP ve masa arkadaşlarının ülke ve milletin geleceğine dair hiçbir vizyonlarının olmadığını teyit etmiştir. Şimdi ayın 3'ünde açıklama yapacakmış. Bay Kemal, ayın 3'ünde biz de Şanlıurfa'dayız. Biz de oradan açıklama yapacağız. Konuşmanı yaparken bizi de takip et, bak bakalım Şanlıurfa'dan ses nasıl geliyor, sendeki sese benziyor mu?
(6'lı masanın teklifi) İlkeler yerine çıkarların buluştuğu böylesine arızi bir yapı ile Türkiye, terör örgütleriyle nasıl mücadele verebilir? Bunların kafasıyla diplomasi olmaz.
GENEL HAYATA ETKİLİ AFET BÖLGESİ NE ANLAMA GELİYOR
“Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” tanımı ve kapsamı 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun çerçevesinde belirleniyor.
Bölgede; deprem, toprak kayması, çığ, sel, yangın, kaya düşmesi, su baskını gibi büyük hasara neden olacak şekilde afetin meydana gelmesi durumunda o bölge Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan ediliyor.
GEREKLİ ŞARTLAR NELERDİR?
Bir bölgenin Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan edilmesi için:
Hane sayısı 100’den az olan yerlerde konutların 10’a birinin,
Nüfusu 50 binden az olan il ve ilçelerde en az 20 binanın,
Nüfusu 15 binden az olan yerlerde en az 10 binanın oturulamayacak hale gelmesi,
Tarım ürünlerinin en az üçte biri kadarının zarar görmesi,
Çok sayıda ölü ve yaralı olması gerekiyor.
HANGİ OLAĞANÜSTÜ YETKİLER VERİLİYOR?
Bu ilanla birlikte mülkiye amirlerine verilen olağanüstü yetkiler kanunun 6’ncı Maddesi’nde belirtiliyor. Bu yekiler şu şekilde sıralanıyor:
Afetlerin meydana gelmesinden sonra vali ve kaymakamlar (Askerler ve hakim sınıfından bulunanlar hariç olmak üzere) 18 – 65 yaş arasındaki bütün erkeklere görev verebilir.
Bedeli, ücreti veya kirası sonradan ödenmek üzere canlı, cansız, resmi ve özel her türlü taşıt araçlarına ve gerekli makina, alat ve edevatına el koyabilir.
Hiçbir kayda ve merasime tabi olmaksızın tedavi, kurtarma, yedirme, giydirme ve barındırma gibi işlerle bu gibi işlerin gerektirdiği acil satınalmaları ve kiralamayı yapabilir.
Devlete, mahalli idarelere, evkafa, İktisadi Devlet Teşekkülleri ile bunlara bağlı kurumlara ilişkin her türlü taşınmaz malları; yetmemesi halinde de diğer tüzel kişiler ile gerçek kişilere ait bina ve müştemilatı ile bahçe ve arsa gibi araziyi geçici olarak işgale yetkilidir.
Afetin sona ermesinden itibaren 15 gün
Kanuna göre bu yetkilerin kullanma süresi, afetin sona ermesinden itibaren 15 gün. Bu süre, gerektiğinde İmar ve İskan Bakanlığınca uzatılabilir.
Bu madde gereğince yapılacak harcamalar ve ödemeler borçlandırmaya tabi tutulmaz. Kendilerinden yardım istenilen afet bölgesi civarındaki vali ve kaymakamlar yukarıdaki fıkralarda yazılı yetkilerini kullanarak bütün imkan ve vasıtalarla yardıma mecbur.
SAĞLIK HİZMETLERİ ÜCRETSİZ
Bir yer Afet Bölgesi ilan edildiğinde, orada yaşayanlara sağlık hizmetleri tamamen ücretsiz götürülüyor. Bölgedeki ordu birlikleri, kendilerinden istenenleri yapmak zorunda kılınıyor.
Yapılardaki hasarı tespit etmek amacıyla gerekirse bütün illerden teknik heyetler görevlendirilebiliyor. Bunun için ilgili bakanlıklar hükümet tarafından Afet Bölgesi’nde görevlendiriliyor.
Yönetmelikte bölgedeki kişilerin, devletin ilgili birimleri tarafından bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi öngörülüyor, Kamu personeline de düzenli bir şekilde yolluk, harcırah ve avans ödemesi yapılıyor.
MADDİ KAYIPLAR DEVLET TARAFINDAN KARŞILANIYOR
Bölgedeki her bir ailenin, her bir bireyinin psikolojik ve sosyolojik tedavisi için sosyal hizmet uzmanları ve psikologlar görevlendiriliyor.
Tüm maddi kayıplar devlet tarafından ödeniyor, binaların yıktırılması ya da boşaltılması gereken hallerde bu durum mal sahibine bildiriliyor. Mal sahibinin bu karara üç gün içinde itiraz etme hakkı bulunuyor.