KRT WEB/
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu hakkında verdiği kararının ‘yerindelik denetimi kapsamında kaldığı’ gerekçesiyle, yeniden yargılamaya yer olmadığına karar verdi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kararında direndi.
Hukukçular bu kararı, 'hukuk tanımamazlık' olarak tanımladı. Hukukçular kararı veren 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Akın Gürlek’e dikkat çekti.
KRT'ye konuşan hukuçular, Gürlek'in daha önce; Canan Kaftancıoğlu Davası, Sözcü Davası, Çağdaş Hukukçular Derneği Davası gibi davaların görüldüğü 37. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı olduğunu belirttiler. Hukukçular, "Bu mahkemeye görev mahkemesi deniliyordu. İlginç bir şekilde İstanbul'da Ağır Ceza Mahkemesi Başkanıyken aynı adliyede 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne getirildi. 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin diğer heyetleri kapatıldı. 2 heyet daha vardı. Bu hakim 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne bakmak üzere çekildi. Zamanlama da çok manidar oldu. Görünen o ki Enis Berberoğlu kararı için bu göreve getirildi" değerlendirmesini yaptılar.
Bir hukukçu şu bilgileri verdi:
Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı'ndan savunma ister, sonra birkaç ayda incelemesi sürer. Bakanlık verilecek kararı ön görür. Savunma istenirse yüzde 80 ihlal kararı çıkar Anayasa Mahkemsi'nden. Zaten Temmuz ayında verdiler Enis Berberoğlu hakkındaki tahliye kararını. Hakimi de Haziran kararnamesi ile çektiler. Yani savunma alındıktan birkaç ay sonra, ilk kararnamede oraya çektiler. Bütün kritik davalara; mahkeme mahkeme gezerek karar veriyor.
14. Ağır Ceza'nın bir önceki başkanı hukuka ve Anayasaya saygılıydı. Buyüzden oradan çekildiğini düşünüyorum. Bu süreçte hukuk kurallarını uygulamaya çalışan birisiydi.
Bu mutat bir işlem değil. Aynı adliyede mahkeme değiştirdi. Başka ile tayini çıksa; "talep etmiştir, HSK öyle uygun görmüştür" deriz. Zaten ağır ceza mahkemesi başkanıyken özellikle çok kritik davalara bakan bir mahkemeye neden çekilir?
Bütün heyetler kapatılıp sadece bu hakimin emrine verildi. Verilecek talimatları uygulayacak birinin emrine diyelim.
Hukukçular tarafından 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde; Hrant Dink Cİnayeti Davası, Cumhuriyet Gazetesi Davası, Metin Topuz Davası, Selam Tevhit Davası'nın görüldüğü ifade edildi.
GÜRLEK'İN BAKTIĞI BAŞKA DOSYALAR
37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Akın Gürlek’in bugüne kadar baktığı bazı dosyalar:
İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimi olduğu dönemde eski Erzurum Valisi Celalettin Güvenç’in vali olduğu dönemde tecavüz dosyasını kapattığı iddiasıyla ilgili haberlere erişim engeli getirdi. Karar Güvenç’in başvurusuyla alındı.
FETÖ’ye yakın basın yayın kuruluşlarında çalıştıkları gerekçesiyle darbe girişiminin ardından tutuklananan ve çıkarıldıkları ilk duruşmada tahliye edilmelerinin ardından aynı gece başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan müzisyen Atilla Taş ve gazeteci Murat Aksoy’un, “cebir ve şiddet kullanarak darbeye ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla tutuklanmalarına” karar verdi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na da bakan Akın Gürlek eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 4 yıl 8 ay, eski HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i ise 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
Berkin Elvan’ın cenazesine katıldığı için tutuklanan sosyoloji öğrencisi Berkay Ustabaş’ı ise 1 yıl boyunca tahliye etmedi. Ustabaş’a 5 ay hapis cezası verdi.
Aralarında ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da bulunduğu tutuklu 17 avukat hakkında tahliye kararı veren önceki İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kadri Alpar’ın görevi değiştirilmiş yerine ise Gürlek getirilmişti. Gürlek, 17 avukat hakkında toplamda yüz yılı aşkın hapis cezaları verdi. Sanık avukatlara sık sık uyarı cezası veren Gürlek’in bu tavırları SEGBİS kayıtlarına da geçti.
"BU MAHKEME ENGİZİSYAN..."
37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Gürlek için Avukat Bahri Bayram Belen, "Kaftancıoğlu bu mahkemeye özel olarak düşürüldü; bu mahkeme engizisyon mahkemesi" demişti.
"15 YAŞINDAKİ KIZA 84 KİŞİ TARAFINDAN TECAVÜZ EDİLMESİNE DAİR HABERLERİ YASAKLATAN HAKİM"
CHP'nin hukukçu milletvekillerinden, TBMM Anayasa Komisyonu üyesi Av. Alpay Antmen de şu bilgileri verdi:
Bunu tüm dünyaya duyuralım; Anayasa Mahkemesi'nin Enis Berberoğlu kararını tanımayan sözde hakim Akın Gürlek, S.Ö. adlı 15 yaşındaki kıza 84 kişi tarafından tecavüz edilmesine dair dosyanın Fethullahçılar tarafından nasıl kapatıldığını anlatan haberleri yasaklatan hakimdir!
GÜRLEK'İN MAZİSİ
Meşhur tanık B.E. gözaltına alındıktan sonra ilk sorgusu İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimince yapıldı. O gün sulh ceza hâkimliği koltuğundan oturan yargıç, aynı tanığın o günkü ifadelerinin kullanıldığı davada bu kez İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine başkanlık etmişti.
Davayla ilgili haber yapan gazeteci Canan Coşkun’a “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçlaması ile 2 yıl 3 ay hapis cezası veren de aynı hâkimdi.
Aynı tanık bu kez avukatların yargılandığı davada sahneye çıktı. İddianame B.E.’nin anlatımlarıyla doluydu. Ancak yine de tutuklu avukatlar 14 Eylül 2018’deki duruşmada tahliye edildiler. Savcı aynı gün tahliyelere itiraz etti, ertesi gün mahkeme heyeti değişti.
Heyetin başkanlığına kim atandı dersiniz? Yukarıda bahsi geçen hâkim Gürlek. Bu hâkim, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’yı tahliyesinin ertesi günü tutuklayarak geçici görevine başladı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığına “görülen lüzum üzerine” geçici olarak atanmış olan hâkim, aynı hafta heyetin kalıcı başkanı yapıldı. (Tahliye kararını veren mahkeme başkanı ve kıdemli üye ise tenzili rütbe ile cezalandırıldılar.)
18 avukata 150 yıldan fazla hapisle cezalandıran da aynı hâkimdi. Karar duruşmasında Av. Hasan Fehmi Demir, hikâyeyi şöyle özetlemişti:
“Tanık B.E. 2017’de tutuklandı, tutuklayan sizsiniz. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı, mahkeme başkanı yine siz. Burada, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde de o tanık, siz mahkeme başkanısınız. Buraya tanıklarınızla geldiğiniz anlaşılıyor.”
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na 9 yıl 8 ay hapis cezası veren de;
Sanatçı Atilla Taş ve gazeteci Murat Aksoy’un tahliye edilmelerinin hemen ardından başka bir soruşturma kapsamında “cebir ve şiddet kullanarak darbeye ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs ettikleri iddiasıyla tutuklanmalarına” karar veren de;
HDP’nin önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a –tam da yargılandığı ana davada tahliyesi sözkonusuyken- “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla 4 yıl 8 ay, eski HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e 3 yıl 6 ay hapis cezasına hükmeden de;
Sözcü gazetesi yönetici, yazar ve çalışanlarını, “FETÖ’nün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla beraber bilerek ve isteyerek yardım etme” suçlamasıyla mahkum eden de; Grup Yorum’u yargılayan da aynı hâkim: Akın Gürlek.