Ankara Barosu, kamusal olaylarda polisin ses ve görüntüsünün alınmasını engellemek amacıyla çıkarılan Emniyet Genelgesi’ni Danıştay’a taşıdı.
Ankara Barosu tarafından sunulan dava dilekçesinde, Anayasa’nın 36. Maddesi uyarınca, herkesin meşru vasıtalarla hak arama hürriyetine sahip olduğu hatırlatılarak şunlar kaydedildi:
“Kişilerin hak arama hürriyetlerinin bir parçası olarak, işlenen suçu ispat amacı, kişisel veriler hukukunun istisnası olmanın ötesinde, hukuken korunması gereken bir üstün değerdir. Öncelikle her bir yurttaş, üstelik de kamusal bir alanda gerçekleşen bir olayı, suç şüphesiyle delillendirmek ihtiyacı hissedebilir. Bu toplum halinde yaşamanın ve dayanışmanın doğal bir sonucudur.”
‘ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİ’ KONUSU
Genelgeyi “Özel hayatın gizliliği” argümanıyla savunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun demeçlerine de yanıt verilen dilekçede, kavramın doğru ele alınması gerektiğine işaret edilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Ses ve konuşmaların kayıt edilmesinin suç olarak değerlendirilebilmesi için öncelikle özel hayat ve özel hayatın gizliliği kavramlarının açıklanması gerekmektedir. TCK m.134’ün gerekçesinde ‘başka suretle başkaları tarafından görülmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayı’ denilmektedir. Buna göre, herkes tarafından bilinebilecek durumdaki olayların ve olaylar esnasında yapılan konuşmaların ses kaydının alınması, özel hayatın ihlali suçunu oluşturmamaktadır. (…) Yargıtay CGK, kazai içtihat niteliğindeki kararında iddialarını ispat etmek amacına yönelen ses ve görüntü kaydetme, kişisel veri kaydetme, özel hayata ilişkin ses ve görüntüleri dinleme, izleme ya da kaydetme, kişisel verileri kaydetme, ele geçirme eylemlerini hukuka uygunluk sebebi saymıştır. Açıkça Yargıtay, ceza usul hukukundaki delil-ispat hakkını, özel yaşam/kişisel veri olgusundan daha üstün değer olarak görmüştür.”
‘HUKUKA AYKIRIDIR’
Ankara Barosu’nun dilekçesinde, “İçişleri Bakanlığı’na bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 27.04.2021 tarih ve 2021/19 sayılı genelgesi, yetki, şekil, sebep, konu maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğundan, öncelikle Yürütmesinin Durdurulmasına ve iptaline karar verilmesi dava ve talebimizdir” denildi.