Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program’da emeklilik sistemine ilişkin yol haritasını belirlediklerini, Bireysel Emeklilik Sistemini (BES), mevcut sosyal güvenlik sistemini de içine alan bir yapıya kavuşturacaklarını söyledi. Cevdet Yılmaz, Türkiye Sigorta Birliği (TSB), tarafından İstanbul’da düzenlenen, ‘Sigortacılık Sektörünün 100’üncü Yılı ve BES’in 20’inci Yılı’nın kutlandığı gecede açıklamalarda bulundu.
Cevdet Yılmaz, yaptığı konuşmada, yaşlanan nüfus, büyüyen orta sınıf gibi demografik ve toplumsal değişimler nedeniyle, finansal güvenlik ve sigortaya daha fazla ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Dünya yaşlanıyor, biz de yaşlanıyoruz. Bu realiteyi görmemiz lazım. 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfusumuzdaki oranı yüzde 10’ları bulmuş durumda. Bu da bir eşiktir. Bunu aştığı zaman ülkeler, biraz yaşlı ülke sınıfına geçmiş oluyorlar. Ortalama yaşımız 32’lerden 33’lere gelmiş durumda” dedi.
Önümüzdeki dönemlerde yaşlılık konusunun daha yoğun tartışılması gerektiğini ifade eden Yılmaz, 12. Kalkınma Planı’nında, bakım hizmetlerinden emekliliğe, sigorta sisteminden daha verimli bir yaşlılık döneminin organize edilmesine kadar bu konuya önemli yer ayırdıklarını vurgulayarak, “Araştırmalar dünya genelinde emeklilik koruma açığının 1 trilyon doların üzerinde olduğunu gösteriyor. Ekonomimiz üzerindeki baskıyı azaltmak için 20 yılda önemli başarı elde eden BES ve Otomatik Katılım Sistemini mevcuttaki sosyal güvenlik sistemini de içine alan bir yapıya kavuşturmayı değerlendiriyoruz. Sistemin daha iyi noktalara ulaşması yönünde Orta Vadeli Programda emeklilik sistemine ilişkin yol haritamızı belirledik” şeklinde konuştu.
TAMAMLAYICI EMEKLİĞE GEÇİLECEK
Cevdet Yılmaz, özellikle ikinci basamak emeklilik sisteminin kurulacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Otomatik Katılım Sistemini, işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemini 2024’ün üçüncü çeyreğinde gerçekleştirmek üzere bir takvim ortaya koymuş durumdayız. Buna yönelik olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bireysel emeklilik sistemi, fon türlerini, katılımcıların birikimleri için daha fazla katma değer üretecek şekilde yeniden tasarlamak durumundadır. Katılımcılar ne kadar fayda elde ederlerse daha yüksek oranda katılım ve daha yüksek oranda prim ödemeye de eğimli olacaklardır. Dolayısıyla elde edilen fonların verimli kullanılması daha yüksek getiri sağlayacak. Devlet katkısı getirilerinin artırılmasını ve kesintilerin sadeleştirilmesini sağlayarak; bu kapsamda BES’in cazibesi artırılarak, sistemdeki fon tutarı ve katılımcı sayısında da artış sağlanmış olacaktır.”
BES’TE HEDEF 1.3 TRİLYON TL FON BÜYÜKLÜĞÜ
TÜRKİYE Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, ‘Sigortacılık Sektörünün 100’üncü Yılı ve BES’in 20’inci Yılı’nın kutlandığı gecede yaptığı konuşmada, son yıllarda tasarrufun merkezi haline gelen BES’te katılımcı sayısının 16 milyona yaklaştığını, devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğünün 700 milyar TL’yi aştığını söyledi. Gülen, BES’in son yıllardaki lokomotifi olarak adlandırılan 18 yaş altında ise 1 milyonu aşkın sözleşme kurulduğunu kaydetti. Gülen, şu açıklamaları yaptı: “BES’in bu günlere gelmesinde en önemli gelişmelerden biri 2013 yılında başlayan devlet katkısı desteği oldu. Bu yıl 20. yaşını kutlayan BES, finans sisteminin en etkili araçlarından biri olarak başarılı performansıyla vatandaşların yüzünü güldürmeye devam ediyor. Geçmişe dönük verilere baktığımızda, 5 yıllık dönemde BES ve Otomatik Katılım Sistemi fonlarının TÜFE’nin 32 puan üzerinde ortalama getiri sağladığı görülmektedir. Diğer yandan, tamamlayıcı emeklilik sisteminin kurulması için çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Otomatik Katılım Sistemi’nin işveren katkısı ile tamamlayıcı bir emeklilik sistemine dönüşmesiyle BES’in tam anlamıyla tabana yayılması ve sürdürülebilir büyümesi de sağlanmış olacak. BES’te sektör olarak toplam fon büyüklüğü hedefi 2024 ilk yarısı için 1 trilyon TL olup, 2024 yılsonunda ise 1.3 trilyon TL büyüklüğe ulaşılması bekleniyor. BES 20 yıllık başarı hikayesiyle Cumhuriyetimizin 100. yılında da vatandaşların en önemli tasarruf araçlarından biri olma ve ekonominin çok ihtiyaç duyduğu yatırım kaynağı yaratma misyonunu başarıyla sürdürmekte.”