Emekli Deniz Kurmay Albayı Ali Türkşen, bir televizyon programında; Tümamiral Cihat Yaycı'nın istifası hakkında Savunma Bakanı Hulisi Akar'ın, kendisinden daha yukarı sivrilecek bir ismi istemediğini söyledi.
15 Temmuz'dan almamız gerekiyor meseleyi. 15 Temmuz kalkışması bu ortamı hazırlayan 2007'de başlayan Ergenekon soruşturmaları onun devamında da 2010 yılında Balyoz kumpasıyla TSK'nin ve özellikle de Türk Deniz Kuvvetleri'nin önemli bir personel kesiminin amiral ve yüksek rütbeli albay kesiminin bir davaya dahil edilmesiyle başlayan bir süreç FETÖ'cü oldukları ayan beyan ortaya çıkan bir gruba ülkede yönetimi ele geçirmesine varacak bir süreç devam etti.
15 Temmuz kalkışmasından sonra Türkiye'de kurumsal anlamda önemli değişikliler oldu. Bundan en çok nasibini alan ise TSK oldu. TSK'nin komuta yapısının değiştirilmesi bazı kurumlarının kaldırılması devamında birçok gelişme gördük.
Komuta kademesine yansıması ise MSB'na kuvvet komutanlıklarının direkt bağlanması ve Genel Kurmay Başkanlığı'ndan alınması gibi bir durum ortaya çıktı. Bunlar KHK ve yasalarla oldu.
Bu süreç içerisinde bizim birtakım görebildiğimiz birtakım da göremediğimiz de ancak anlamlandırmaya çalıştığımız durumlar ortaya çıktı. Bunun en önemlisi 15 Temmuz kalkışmasının önlenebilir olup olmadığı ile ilgili. O güne ait FETÖ unsurlarının böyle bir kalkışmaya geçeceklerine yönelik istihbaratın değerlendirilmemesi, önlem alınmaması bu kalkışmanın yolu açıldı.
Bu önlememenin devamında bu işin bir sorumlusu olması gerekiyor. En azından görevi ihmal anlamında bir araştırma yapılması gerektiğini beklerken bunun aksine genelkurmay başkan belli bir süre sonrasında Milli Savunma Bakanı oldu. Milli Savunma Bakanının bir önceki Genelkurmay Başkanı olması sebebiyle hükümetin, yani Erdoğan'ın askerlerle arasındaki bağı sağlayan bir kişi kaldı sadece. Onun altıyla bir irtibat kalmadığı için teorik olarak ne diyorsa yapılmaya başlandı. Bizim gördüğümüz bu.
Bizim hiç alışkın olmadığımız uygulamalar da görmeye başladık.
FETÖ'cü hesaplar 1 buçuk ay önce istifa bilgisine nasıl ulaştı?
Hulusi Akar artık siyasi bir kimlik olmuştur, TSK'nın komutanıymış gibi kendi hazırladığı listeler, kullan at döneminin geçmesiyle liyakatın ortadan kalktığı bir döneme girildi. Bu işin en başındaki sorumlu Hulisi Akar'dır. Etrafında kendisinden daha öne çıkan kimseyi istememektedir.
Cihat Yaycı'nın istifaya zorlanacağı konusunda yaklaşık 1 buçuk aydır FETÖ hesapları yayım yapıyorlardı zaten. Bu FETÖ'cü hesaplar 1 buçuk ay önce istifa bilgisine nasıl ulaşmışlardır?
Biz devletin FETÖ'yle mücadele etmekle çok da derdi olmadığını bir takım insanları koruyarak cezalandırdıklarını görebiliriz. Hulisi Akar'ın FETÖ ile bağlantısını bilememekle beraber Cihat Yaycı'nın özellikle Libya konusunda öne çıkarılmasının aslında öyle olmadığı siyasi ağızla biz bütün kurumlarımız olarak bunu yaptık gibi beyanlarla zaten gördük. Hulisi Akar'ın kendisinden daha yukarı sivrilecek bir ismi istememektedir.