Amirallerin avukatlarından Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz iddianameyi Cumhuriyet'ten Leyla Kılıç'a yorumladı. 181 sayfalık iddianamede Türkiye’de yaşanan darbe süreçlerine yer verilerek amirallerin duyurusu ile benzerlik yaratılmaya çalışıldığını söyleyen Ülgen, “12 Eylül darbesi, 12 Mart muhtırası ve 27 Mayıs darbelerinden bahsedilmiş. Bu darbe süreçlerinde okunan duyurlarda ‘Yüce Türk Milleti’ sözünün kullanıldığına dikkat çekilerek amirallerin duyurusunda da bu benzerliğin bir darbe çağrısı olduğu sonucuna varılmış. Ayrıca yaklaşık 10 sayfa Türkiye’nin çeşitli yerlerinden amirallere yönelik 100’lerce ihbar ve suç duyurusunu iddianameye tek tek yazmışlar. Telefon dinlemeleri yapılmış. Bu telefon dinlemeleri sonucu herhangi bir suç unsuruna rastlanmamış ama tutanaklarına yer verilmiş” dedi.
'SİYASİ BİR DAVA'
Hazırlanan iddianamenin FETÖ döneminde hazırlanan iddianamelere benzediğini kaydeden Ülgen, “Bu iddianame tıpkı FETÖ iddianameleri gibi boş. Soruşturma savcıları mümkün olduğu kadar laf kalabalığı yaratmak istemiş. Üç sayfa olacak iddianameyi uzatmışlar. Sonuç olarak hukuki süzgeçten geçirilip yıkılacak bir iddianame. Bu siyasi bir davadır, iktidarın bu davaya ihtiyacı olduğu için süreç bu kadar uzatıldı ve seçim sürecinde de bunu kullanacaklardır” ifadelerini kullandı.
'İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ'
Avukat Hüseyin Ersöz de “Suçlama, bir ifade hürriyeti sorunudur. Bu idddianame hayatımda gördüğüm içi en boş metin olabilir. Her şey ‘kopyala-yapıştırdan’ ibaret. Hukuki değerlendirmenin kırıntısı yok! ‘Balyoz davası bozma kararı’ bu soruşturmaya zemin oluşturmak için alınmış. Bu tür davalarla Adil yargılanma hakkına olan inanca ve hukuk güvenliği İlkesine darbe vuruluyor” dedi.