Emekli askeri hakim albay Ahmet Zeki Üçok, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve komuta kademesini 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu tutmaya yönelik sözleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle, “Astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve hareket” suçundan 6 ay 7 gün hapis cezasına çarptırıldı. Üçok’un cezasının ertelenmesi kararlaştırıldı.
Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasında, müştekiler Milli Savunma Bakanlığı avukatı Özel Aydın ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın avukatı Samet Can Olgaç ile sanık Üçok’un avukatı Uğur Altun hazır bulundu.
Avukat Aydın, sanığın söylemlerinin ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını belirterek, cezalandırılması talebinde bulundu. Avukat Olgaç da Yargıtay içtihatları göz önüne bulundurulduğunda Üçok’un üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğunu bildirdi ve sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesini istedi.
Sanık avukatı ise müvekkilinin kullandığı sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunarak beraat talebinde bulundu.
Taleplerin dinlenilmesinin ardından hükmü açıklayan Hakim Celal Savaş, emekli askeri hakim albay Üçok’un, Askeri Ceza Kanunu’nun 95/4’üncü maddesinde belirtilen, “Astlık-üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve hareket” suçundan 6 ay 7 gün hapis cezasına mahkum edildiğini açıkladı. Üçok’un cezasının ertelenmesi kararlaştırıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Üçok’un, sosyal medya hesabından 15 Temmuz sürecinin sorumlusunun “Genelkurmay Başkanı olduğu, yargılanması gerektiği” yönünde paylaşımlarda bulunduğu aktarıldı. Bir internet sitesine verdiği söyleşide de Üçok’un, komuta kademesinin darbecilerle birlikte hareket edeceği yönünde algı oluşturmaya yönelik beyanda bulunduğu ifade edildi. İddianamede, Üçok’un, atılı suçtan 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
"AST-ÜST İLİŞKİSİNİ ZEDELEYEN BEN DEĞİLİM SİE TERS KELEPÇE YAPIP BOĞAZINIZI SIKANLAR"
Üçok Odatv'deki yazısında şu ifadeleri kullandı:
Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki Fetullahçı Terör Örgütü üyesi askerler tarafından kalkışılan 15 Temmuz hain darbe girişiminden buyana sadece dört yıl geçti. Ancak etrafımıza baktığımızda bir çok siyaset adamının, kamu görevlisinin ve hatta bir çok üst düzey askeri yetkilinin sanki aradan elli yıl geçmiş gibi umursamazca davrandıklarını o acı dolu günü çok çabuk unuttuklarını üzülerek görüyoruz.
O günü unutanlara kısaca hatırlatma yapmak isterim;
- 251 vatandaşımız şehit edildi.
- 2.191 vatandaşımız yaralandı, gazi oldu.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş hükümeti, TSK mensubu askerler tarafından devrilmeye teşebbüs edildi.
- Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, TSK mensubu askerler tarafından öldürülmek istendi.
- Boğaziçi Köprüsü, TSK mensubu askerler tarafından işgal edildi.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi, TSK ait F-16’lar tarafından bombalandı.
- Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın konutu, TSK ait F-16 tarafından bombalandı.
- Özel Harekat ve Havacılık Daire Başkanlığı, TSK ait F-16 tarafından bombalandı.
- Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı ana karargahları, TSK mensubu askerler tarafından işgal edildi.
- Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta Kademesinde görev yapan;
- Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar,
- Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak,
- Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal,
- Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi,
- Genelkurmay 2.Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, emrindeki TSK mensubu askerler tarafından esir alındı.
- Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan;
- General/Amirallerin % 46’nın,
- Kurmay Subayların % 87’nin,
- Askeri Hakim/Savcıların % 64’nün,
- Subayların % 19’nun,
- Astsubayların %12’nin, Fetullahçı Terör Örgütü mensubu olduğu tespit edildi.
BİR SANİYE DAHİ GÖREVLERİNDE KALMAZ İSTİFA EDERLER
Bu liste uzayıp gider. 15 Temmuz darbe girişimi, Türk tarihinin en alçak, en kanlı darbe girişimidir. Savaş zamanı bile dokunulmayan TBMM, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde görev yapan FETÖ mensubu hainler tarafından bombalanmış, Türk vatandaşları kendi vergileri ile alınan uçaklardan, tanklardan açılan ateşler sonuçu şehit olmuş, yaralanmışlardır. Dünyanın neresinde olursa olsun, emrindeki askerler tarafından bir devletin en kutsal mekanı olan Meclisi bombalanıyorsa, Devletin birlik ve bütünlüğünün timsali olan Cumhurbaşkanı öldürülmeye teşebbüs edilip, konutu savaş uçakları tarafından bombalanıyorsa, özel harekatta görevli kahraman polislerinin karargahı bombalanıp onlarcası şehit ediliyorsa ve de üstüne üstlük emrindeki bu askerler tarafından esir alınarak, ters kelepçe takılıp gözleri bantlanıyorsa, o hain askerlerin komutanları bir saniye dahi görevlerinde kalmaz istifa ederler.
Emrindeki askerlerin yaptıklarında bir ihmalleri, eksiklikleri, sorumlulukları olup olmadığının tespiti için çıkıp yargı önünde hesap veririrler. Ben, dünde bu düşüncedeydim bugünde aynı düşüncedeyim. Yine tekrar ediyorum, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sırasında komuta kademesi derhal istifa etmeliydiler. İstifa etmemeleri halinde görevlerinden alınmalıydılar. Akabinde de tüm komuta kademesi yargı önüne çıkarak, emrindeki askerler darbe yapıncaya kadar hazırlık yaparlarken neden haberdar olmadıklarını, niçin bu kanlı darbe girişimini önleyecek tedbirler almadıklarını, TSK’de görev yapıp darbeye katılan general/amirallerin terfileri için neden oy verdiklerini, karargahlarında birlikte görev yapmak için seçtikleri general/amirallerin neredeyse tamamının niçin FETÖ üyesi askerlerden oluştuğunu, kendilerini esir alıp ters kelepçe takacak kadar gözü dönmüş FETÖ üyesi askerleri nasıl olupta kendilerine emir subayı, koruma görevlisi olarak seçtiklerini tüm bunları anlatmalıydılar.
Bunları söylemeye devam edeceğim. Değil altı ay, altmış yıl ceza da verseler doğru bildiklerimi her zaman ve her yerde anlatacağım. Son olarak aslık üstlük ilişkilerini zedeleyenler sizlere ters kelepçe takıp boğazınızı sıkanlardır. Ben değilim.