Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Ekrem İmamoğlu'ndan 'bavul' eleştirisi

31 Mart Seçimleri'nden sonra resmi olmayan rakamlara göre İBB Başkanı olan Ekrem İmamoğlu vatandaşlara seslendi. İmamoğlu, AKP'nin YSK'ya olağanüstü itiraz için bavullarla gitmesini eleştirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu Şişli'de vatandaşa seslendi.

İmamoğlu, AKP'nin bugün YSK'ya olağanüstü itiraz için 3 bavulla gitmesini eleştirdi. "Ben bugün ekranda çantaları görünce zannettim ki, makam sahibi olan insanlar pılını pırtısını topladı bir yere gidiyorlar. Meğerse o çantalarıyla itirazları götürüyorlarmış." diyen İmamoğlu "Bu çantalarla beraber daha önce adliyeye gidenleri hatırlıyorsunuz. Vatanseverlerimizin canına mal olan o kumpası hatırlıyorsunuz değil mi? İşte aynı kafa. O çantayı taşıyan kişiler aynı kafa. Ama bu millet bu kumpasa gelmedi gelmeyecek." ifadelerini kullandı.

Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları;

Hepinizi kucaklıyorum, çok güzelsiniz. Sizlerle buluşmaktan çok büyük keyif alıyorum. Bugün Şişli'ye hayırlı olsuna geldik. Ben başkanıma çok inanıyorum. Muammer Keskin başkanımın vicdanına, adaletine, belediyeciliğine yürekten inanıyorum. Şişli'de bugüne kadar yapılanların çok daha iyisini yapacağını biliyorum. Hele hele büyükşehirle beraber senkronize bir çalışmayla uyumlu bir yol arkadaşlığıyla Şişli'nin ihmal edilmiş birçok konusunu el ele çözeceğiz.

Elbette İstanbul'un çok daha sorunlu yerleri de var. Onları da çözeceğiz ama müsaadenizle biraz güncel konuları konuşalım. Hani saya saya bitiremediler ya... İşin güzel tarafı ne biliyor musunuz? Birinci gün saydılar kaybettiler, ikinci gün saydılar gene kaybettiler. Artık sayamıyorum, 3, 4, 5, 6... Bugün 16. gün. Doyamıyorlar.

Dün rakibimizi ve bazı siyasileri televizyonda konuşurken 6-7 defa saygımız gereği Sayın deyince, birisi yazmış "başkanım siz sayın deyince onlar saymayı anlıyorlar"

Garip ama gerçek bu ülkenin ne yazık ki iradesine zarar veriyorlar. Milli iradesine zarar veriyorlar. Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğuna olan bu toplumun inancına zarar veriyorlar. Hepimizi üzülüyorlar. Çok yanlış. Hani hakimiyet-i Milliye dediğimiz bu kavramdan yaşama tutunduğu demokrasiye zarar veriyorlar.

Ben açık söyleyeyim, bu arkadaşlarımızı ne kadar uyarsak da yetmiyor. Bakın, Büyükçekmece'dekiler olmadı, Maltepe'dekiler olmadı, şu anda 40 sandığa kadar indi iş. Bir gün kaldı kalmadı. Seçimi kazandık arkadaşlar.

Daha güzelini söyleyeyim mi? Daha güzeli, orada bu işle ilgilenen illa kazandık arzusunda olan birkaç yüz kişinin dışında kim kazandı biliyor musunuz? 16 milyon İstanbullu kazandı. Kadını, erkeği, genci, çocuğu hepsi kazandı. Benim güzel kızlarım, oğullarım, kardeşlerim, arkadaşlarım kazandı.

AKP'NİN YSK'YA GÖTÜRDÜĞÜ BAVULLARA ELEŞTİRİ

Ben bugün ekranda çantaları görünce zannettim ki, makam sahibi olan insanlar pılını pırtısını topladı bir yere gidiyorlar. Meğerse o çantalarıyla itirazları götürüyorlarmış. Bu çantalarla beraber daha önce adliyeye gidenleri hatırlıyorsunuz. Vatanseverlerimizin canına mal olan o kumpası hatırlıyorsunuz değil mi? İşte aynı kafa. O çantayı taşıyan kişiler aynı kafa. Ama bu millet bu kumpasa gelmedi gelmeyecek. Ben ne dedim ilk akşam. Ben kimsenin hakkını yemedim ama 16 milyon insanın da hakkını yedirmeyeceğim.

O çantalarla delil taşıdım diyen insanlara diyorum ki akıl tutulması var herhalde sizde. Vazgeçin. Bu millete bu insanlara yazık etmeyin. Bu insanların canını sıkmayın. Bu yerel seçim Türkiye Cumhuriyeti'nin demokrasi tarihinin belkide en değerli, en önemli süreçlerinden bir tanesi. Süreç, YSK'nın önündedir. Bu akşam sayım bitiyor. Kanun gereği, seçim kurulunun İstanbul İl Seçim Kurulu'nun tutanağımızı netleştirip ondan sonra 16 milyon insanın mazbatasını bizse teslim etmesi şarttır. Buradan duyuruyorum. Bunu tüm samimiyetimizle, tüm ciddiyetimizle söylüyorum. Halkın iradesi sandığa yansımıştır. Tutanağı tutacaksınız, mazbatamızı vereceksiniz. Tekrar tekrar İl Seçim Kurulu'na duyuruyorum. Yetmez. Bir de YSK'ya sesleniyorum. YSK önünde itirazlar olabilir. Sürecin ilk gününden bu güne. On binlerce insan, İstanbul'da 16 milyon oya sahip çıkmıştır.

"TOPYEKÜN DEMOKRASİ MÜCADELESİ"

Ne zamanki süreçte arızaları çıkartmaya başladılar. Türkiye'nin her yerinden gelen milletvekillerimiz, genel başkan yardımcılarımız olağanüstü çalışmayla, titizlikle tek bir günü sıkıntılı hale getirmeden çözüm üretmişlerdir. Topyekün bunun adı demokrasi mücadelesi.

İMAMOĞLU'NDAN YSK'YA ÇAĞRI

Dolayısıyla YSK'ya sesleniyorum. İğne deliği kadar bir boşluğu yoktur bu sürecin. Takibi ahlaklı bir şekilde bizim tarafımızdan yapılmıştır. Seçimden önce dünyanın en güvenilir seçim sistemi bizde diyenler, seçmen listesinden kimsenin şüphesi olmasın diyenler bugün şaibe naraları atıyor, kumpaslar uydurmaya çalışıyor. Bugün yüzyılın medya iletişim rezilliğini yaratan AA ve onun gibilerini kullanarak kendilerine delil üretmeye çalışıyorlar.

Bütün bu süreçlerden sonra, YSK üyeleri, tarihi vazifenizi yerine getirin. Lütfen size olan güvenimizin karşılığı olarak gereğini yapın. Bir an önce bu olağanüstü itirazı netleştirin işimize bakalım. 16 milyon insan hizmet bekliyor.

"HEPİNİZLE SARAÇHANE'DE BULUŞMAK İSTİYORUM"

Hepinizle Saraçhane'de buluşmak istiyorum. Kimsenin sizin canınızı sıkmaya hakkı yok. Bu millet mutlu, huzurlu olacak. Neymiş efendim, biz çalışamazmışız, meclis fazlaymış, belediye başkanı merkezi hükümetle anlaşamazmış. Ya arkadaş ne demek anlaşamaz.

Ben bu şehre hizmet etmeye geldim mi? Bu ülke Ankara'daki hükümeti seçti mi? Seçti.

Kimse kendi malını devretmiyor. 16 milyon İstanbullu'nun varlığı olan Büyükşehir Belediyesi'ni bu kardeşinize devredecek. Bu kadar net.

Onun için o şaibe naralarını bizim kulaklarımız duymuyor. Kendi başarısızlıklarını şu anda başka şeylerle örtmeye çalışıyorlar. Benim Ankara'daki aklıselim devlet adamlarına önerimdir, kendi partilerini aldatan, hala başka başka işlerle arayış içinde olan o kişilerle kendi grupları içerisinde dersini versinler, cezasını kessinler. Kendileri bilir.

"BU ŞEHRE ASLA İHANET ETMEDİK, ETMEYECEĞİZ"

Dünyanın en güzel şehrinde hayatımızı sürdürüyoruz. İstanbul, bana göre dünyanın en güzel şehri. Bu şehre asla ihanet etmedik, etmeyeceğiz. Bu şehrin insanını, insanca, eşit bir şekilde yaşaması için adil bir yönetim olacağız. Bu şehirde yaşayan herkesin kardeşliği için mücadele edeceğiz. Herkesin inanç özgürlüğü için mücadele vereceğiz.

Bayrağımıza olan sevgimiz, kültürümüz, geleneklerimiz, eğlencelerimiz, üzüntülerimiz hepsini biz bu memleketin tüm değerlerini seviyoruz. Hep beraber büyük mücadeleler vermedik mi? Verdik. Kim ayrıştırıyorsa karşısında dikileceğiz. Ne mutlu bize bize ki bu Cumhuriyet'in evlatlarıyız.

İMAMOĞLU'NDAN ERDOĞAN'A ÇAĞRI

Sayın Cumhurbaşkanı bunu unutmasın. Hemen şu aşağıda Kasımpaşa'da o zamanın kenar mahallesinde doğdu büyüdü, şu an bu ülke ona Cumhurbaşkanlığı makamını verdi. Ben kime minnet duyuyorum. Cumhuriyet'e.

Eğitimde ve birçok yolda seferberlikler başlatacağız. Birbirimizin yanlışını büyüten değil, birbirimizin yanlışını düzeltenler olacağız. Biz görevimizi yapacağız sizler denetleyeceksiniz. Bu şekilde çalışacağız. Gün olur tökezleriz yere düşeriz, kolumuzdan tutup ayağa kaldıran benim yoldaşlarım sizler olacaksınız. Bu ülke ancak ve ancak böyle gelişir.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER