Sözcü'de yer alan habere göre; Kadir Topbaş’ın istifasının ardından yeni İBB başkanını seçmek için belediye meclisi 28 Eylül 2017’de seçime gitmiş, seçimlerde AKP’nin adayı Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, CHP’ninki ise Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmuştu. 3’üncü tura kalan seçimde AKP adayı Uysal, 310 üyeli İBB meclisinde kullanılan oyların 179’unu almış ve koltuğa oturmuştu. CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu ise oyların 125’ini almıştı. Aradan geçen sürenin ardından Ekrem İmamoğlu’nun ismi CHP kulislerinde daha çok dillendirilmeye başlandı.
İmamoğlu 28 Eylül 2017’de İBB Meclisi’ndeki seçimde rakip olduğu Uysal’dan, koltuğunu dün böyle devraldı.
GÜRSEL TEKİN VE MUHARREM İNCE’Yİ ELEDİ
İmamoğlu’nun adı; Gürsel Tekin, Muharrem İnce gibi gibi isimlerin telaffuz edildiği günlerde, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun evine yaptığı ziyaret ile yeniden gündeme geldi.
13 Aralık 2018 günü sabah saatlerinde kahvaltı yapmak için İmamoğlu’nun Beylikdüzü’ndeki evine giden CHP lideri, örgütüne adeta İstanbul adayını duyurdu.
“ALLAH BENİ KİMSEYE MAHÇUP ETMESİN”
5 günlük ‘tartışmalı’ geçen sürecin ardından da Ekrem İmamoğlu’nun ismi CHP tarafından 18 Aralık’ta resmen, “CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı” olarak açıklandı. Aday olduğunu, Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde bulunan başkanlık makamında öğrenen İmamoğlu gazetecilere bu sıfatıyla yaptığı ilk açıklamasına “Bu bir başlangıç anı, hepimiz için önemli günlerin bir başlangıcı.” sözleriyle başladı.
İmamoğlu adaylığını “Allah beni mahçup etmesin” diye değerlendirmişti.
“Çok güzel bir süreç yaşayalım” diyen Ekrem İmamoğlu, “İstanbullulara nasıl bir İstanbul istediğimizi anlatacağız. Dünyanın merkezi olması gereken bu güzel kentin tüm unsurlarını tüm İstanbul'la, hatta tüm Türkiye ile, hatta tüm dünya ile paylaşacağız. Çok kararlı bir süreci yaşayacağız. Aynı zamanda erdemli, özenli, ahlaklı bir süreci, bu kampanya sürecinde tüm İstanbullulara yaşatacağımızdan bütün vatandaşlarımız emin olabilirler. Bu yönüyle hazırlıklarımızın İstanbulluların geleceği için en üst seviyede, en değerli vatandaş hazinesiyle, bu ilin yaşayanların içinde olduğu bir sürecin hep birlikte yönetileceğinden de hiç kimsenin kuşkusu olmasın. En doğru kararı vereceğine inandığımız İstanbullularla yeni bir başlangıcı ve yeni bir dönemi, yeni sözlerin söyleneceği bir süreci hep birlikte paylaşacağımızdan da yüzde yüz emin bir birey olarak, Ekrem İmamoğlu olarak İstanbulluların huzuruna çıkmış bulunmaktayım. Bu süreç İstanbul'umuza ve Türkiye'mize hayırlı olsun, Allah beni hiç kimseye mahcup etmesin” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu her gittiği ilçede coşkulu kalabalıklar tarafından karşılandı.
39 İLÇENİN TAMAMINI GEZDİ, BİNLERCE KM YOL YÜRÜDÜ
Ekrem İmamoğlu adaylığı açıklanır açıklanmaz da kendini İstanbul’u sokaklarına attı. 31 Mart gününe kadar ilçe ilçe gezen, binlerce insanla tokalaşıp, yüzlerce STK’yı ziyaret eden İmamoğlu renkli bir kampayaya imza attı.
Dilek İmamoğlu kampanya süreci boyunca eşinin yanından hiç ayrılmadı.
31 MART GECESİ SANDIKTAN ZAFERLE ÇIKTI
İmamoğlu 31 Mart gecesi ise yarışı en yakın rakibi Binali Yıldırım’ın yaklaşık 20 bin oy önünde tamamladı.
AKP’den gelen “Seçimi Binali Yıldırım kazandı” açıklaması sonrası Seyrantepe’de kurulan CHP’nin Seçim Koordinasyon Merkezi’nde kameralar karşına geçen ve “Kimsenin hakkını yemem hakkımı da yedirmem” açıklamasıyla ‘direniş’ başlatan İmamoğlu, adeta tek başına bir siyasi parti gibi çalıştı.
İmamoğlu’nun basın danışmanı Murat Ongun da (sağdaki) ekibiyle birlikte basın ve halklar ilişkiler tarihine geçen bir kampanyaya imza attı.
Saat başı kameralar karşısına geçen ve CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte siyasi tarihe geçecek ‘karşı algı’ çalışmasına imza atan İmamoğlu sonrakı süreçte de yumuşak ve uzlaşmacı dili ile dikkat çekti.
İmamoğlu, seçimden tam 17 gün sonra, Maltepe İlçesinin birleştirme tutanaklarının Çağlayan Adliyesi’ndeki il seçim kuruluna ulaşmasının ardından ise mazbatasına kavuştu.
Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediye binasına gelerek koltuğunu Mevlüt Uysal’dan devralan İmamoğlu halka yaptığı ilk açıklamasında ise “Bu şehrin nimetlerini ganimet yapmak yok, paylaşmak var. Görevlerimizi yerine oturtalım bir kez daha Anıtkabir’e gideceğiz” dedi.