Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “düşük faiz, yüksek kur” iddiasına dayalı yeni ekonomik model, 9 ayda Türk Lirası’na döviz karşısında yüzde 100 değer kaybettirdi. Mart ayında Şahap Kavcıoğlu’nun Merkez Bankası Başkanı olmasıyla hızlanan indirimlerle politika faizi yüzde 14’e düşerken, Dolar/TL 8 TL’den 17 TL’ye kadar geldi. Sokaktaki enflasyon ise yüzde 50 civarında. Bu sonuçlar altında uygulanan yeni modelin detaylarını ve şansını ekonomistler, Cumhuriyet'ten Ali Can Polat'a değerlendirdi.
TL’DEN KAÇIŞ VAR
- EGE CANSEN: 40 yıldır serbest kur ve düşük faiz ile cari açığın kapatılabileceğini savunuyorum. Faizle para birimlerinin değerinin belirlenmemesi gerekir. Ama bunu yaparken konjonktüre de bakmak gerek. Faiz artırmamayı savunuyorum evet ama art arda bu kadar faiz indirmeye de gerek yoktu. Kur arttı enflasyon patladı, biraz beklenebilir, yerine göre yarım puan artırılabilir ve beklenti yönetimi sağlanabilirdi. Ancak bu sağlanamayınca yurttaş da korktu ve TL’den kaçışa başladı. Böyle bir politika uyguluyorsanız dövizi ithalatçı kullanacak ki dövize arz düşük olacak, şimdi az biraz birikimi olan herkes dövize kaçıyor. Böyle olunca dengeli kur bulunamadı. Piyasaların sakinleşmesine izin vermeden agresif kararlar aldılar, yurttaşı korkuttular. Neden art arda faiz indirildiğine dair mantıklı bir açıklama yok. Erdoğan’ın kişisel güç hırsı ve dini inancı girdi işin içine.
BAŞARI ŞANSI YOK
- PROF. DR.SADİ UZUNOĞLU: Temeli olmayan bir program ve çok yanlış bir dönemde uygulandı. Eldeki rezerv bitti. Şimdi buna mecbur kaldılar. Bu sisteme de düşük faiz yüksek kur dediler ama tanımlayamıyorlar. Yani yüksek kur derken kurun kaç olması hedefleniyor bilmiyoruz. Ayrıca bunu uygulamak için de yanlış zaman. Biz bunu 2006’da ya da 2011’de uygulayabilirdik. O zaman dünyada bir likidite vardı, dünyayla barışıktık, rezervlerimiz vardı, ihracatın ithal girdi bağımlılığı bu seviyede değildi. Ama şimdi bu şartların hiçbiri yokken uygulayamayız. Bu model mantık çerçevesinde uygulandığında dahi 10-15 yıllık bir süreye ihtiyaç var. Bizde ahbap çavuş kapitalizmi var. “Faizi düşürür yüksek kurla bu işi çözeriz” diyoruz. Bunun mevcut politikalarla başarılı olma şansı yok.
YATIRIMCI KAÇIRIR
- Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Başkanı Jak Eskinazi: Temeli sağlam, kuralları belirlenmiş bir ekonomi politikası ile yatırımcı sayısı artar. Buna karşın yeni bir ekonomi modellerinin deneneceği yönündeki söylemler yatırımcıları korkutup, vazgeçirir. Yabancı yatırımcı riski sevmez.
BİLİMSEL TEMELİ YOK!
- UĞUR GÜRSES: Ortada planlı programlı işleyen bir model yok. TL’yi serbest düşüşe bırakıp bir kazanç elde edeceğini sanan bir iktidar var. Düğmeye basınca ihracatın artacağını düşünüyorlar ama iktisatta böyle bir şey yok. Tek düğmeyle her şeyi halledemezsiniz. Türkiye’nin dış açık problemi var ama bunu devülasyonla ya da paraya değer kaybettirerek yapamazsınız. Doğrudan yatırım alabilrisiniz ama bu da hukuk ve liyakat olmadan olmaz”.
ÇİLLER DE DENEMİŞTİ
- PROF. DR. TANER BERKSOY: İktidarın sıcak para bulamazsa tekrar faiz artırabileceğini belirten Prof. Dr. Taner Berksoy ise bu modelin daha önce denendiği ve başarısız olduğunu hatırlattı. Berksoy, “Daha önce Tansu Çiller de denedi bunu ‘Ben yetimin hakkını yedirmem’ dedi düşürdü, faizleri. Üç ay sonra yüzde 50 faiz vermek zorunda kaldı. Yine aynı şey olabilir. Çünkü neden faiz indirdik sorusunun kapsamlı, bilimsel bir cevabı yok ‘Erdoğan öyle istedi’ diye” dedi.