Merkez Bankası'nın (TCMB) bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini piyasa beklentilerine paralel 500 baz puan artırarak yüzde 30’a çıkarması sonrası, ekonomistlerden de ilk değerlendirmeler gelmeye başladı.
Yeni politika faiz oranının enflasyonun altında kalmasını eleştiren ekonomistler, sıkılaştırma hamlelerine devam edilmesini ise olumlu karşıladı.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay, “TCMB faizi yüzde 30’a yükseltti. 2024 sonu enflasyon tahminine uygun faiz düzeyinin oldukça uzağında bu düzey” dedi.
Aynı zamanda TCMB Eski Başkan Yardımcısı da olan Prof. Dr. Özatay, “Kademeli faiz artırımı ile önemli bir risk almış oluyor. Sonuç: Önümüzdeki maçlara bakacağız…” ifadelerine yer verdi.
‘NE ŞİŞ YANSIN NE KEBAP…’
İktisatçı Doç. Dr. Orhan Karaca, “Yüzde 30… Ne şiş yansın ne kebap…” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomist Uğur Gürses de faiz artırımını yeterli bulmayanlardan…
“Rahvan para politikası… ‘Enflasyon önden koşsun, ben yetişirim’ diyen Merkez Bankası… TL’yi başkaları mı cazip kılacak?” diyen Gürses, “Aralık sonuna kadar kendi tahmini yüzde 14 ilave artış (yıllık yüzde 41) faizini ise yüzde 30’a çekebiliyor” diye konuştu.
‘DAHA ÇOK YOLUMUZ VAR’
Piyasanın beklentilerine paralel bir artış olduğuna işaret eden Ekonomist Atilla Yeşilada ise “İnanmamıştım, yanılmışım” yorumunu yaptı.
Merkez’in faiz kararı öncesi yaptığı açıklamada “Merkez Bankası’na kibar bir uyarı yapmak istiyorum. Bugünkü faiz kararı çok önemli. Doğru adım atılması halinde (500 baz puan ve üstü) ilk tebrik edenlerden olacağım” diyen Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise, kararın açıklanmasının ardından şu yorumu yaptı:
“Merkez Bankasını kararından ötürü tebrik ederim. Bu kararların devamını dilerim. Ayrıca ilk dakikalarda Dövize sert müdahale yapmadıkları için de tebrik ederim… Daha çok yolumuz var.”
‘EN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİK…’
Ekonomist Özlem Derici Şengül de yayımlanan PPK metnine ilişkin şu ifadelere yer verdi:
“En önemli değişiklikler maaş ve kur geçişkenliğinden doğan baskıların hafifleyeceği beklentisi ve önümüzdeki dönemde TL varlıklara talebin artacağının beklenmesi…”