Bu karar altın kültürünü yavaş yavaş bitiriyor, takı kültürünü ortadan kaldırıyor. Onlara göre sistematik bir uygulama ama yeni dünya düzeni gibi bir olay olarak okuyabiliriz bunu. Bu düzende 1 sene sonra 1 gram altını yasaklarsınız. Böyle insanlar yavaş yavaş önce kültürden uzaklaşır. Sonra altın alımından uzaklaşır. Son dört yıldır "Fiziki altın sahibi olan son nesil biziz" diye boşuna demiyordum.
Bugünkü kota uygulaması, ithalat yasakları, üretim yasakları bunu gösteriyor. Sayın Şimşek ve Erdoğan bugünlerde yastık altındaki altınlara atıfta bulunarak başarısız olduklarını iddia ediyorlar ama bu tür hamlelerle insan korkuyor. Güven gidiyor. Güvenin gittiği yerde insan daha çok fiziki altına yönleniyor. Dolayısıyla bu tür hamleler ekonomiye aslında katkı değil, zarar veriyor.
Bankadan altın alınır mı?
Her geçen gün altını saklama koşullarıyla alakalı sorunlar yaşanıyor. Hırsızlığa karşı, deprem korkusuna karşı insanlar fiziki altından uzaklaşıyor. Bunun arkasına sığınıp da fiziki altından uzaklaşmak çok doğru bir karar değil aslında. Bankadan kasa kiralayabilirsiniz, kolunuza en azından bir 50 gramlık bilezik takabilirsiniz. Bunlar yapılabilir çünkü insanları sisteme dahil ediyor ama sistem de insanları istismar ediyor.
Siz şimdi ekonomiye katkısı olsun diye çeşitli nedenlerden dolayı bankadan altın alımı yapıyorsunuz, yarın öbür gün ihtiyacınız var bozduracaksınız, 80 TL'lik alım satım makas aralığı istismar değil midir? Yani vatandaşın zararına olan bir şey değil midir? Bu çok yanlış bir politika. Ekonomi yönetiminde iletişim problemi var. Yanlış politikalar var. Sayın Cumhurbaşkanı da itiraf etti, "Biz kurumlara gereken desteği verdik ama başarısız olduk" dedi. Olursunuz çünkü politika iyi değil.
Döviz bürosundaki altın fiyatları neden kuyumculardan yüksek?
Çünkü adı üstünde, döviz bürosu. Altını kuyumcudan, ekmeği fırından alacaksın, bu böyledir.
Altın yükselir mi düşer mi?
Bu hafta toparlanma, önümüzdeki hafta tekrar düşüş baskısı devam eder.