Düzce'nin Akçakoca ilçesinde hayırsever Burhan Özdemir tarafından yaptırılan Akçakoca Orhan Özdemir Fen Listesi Kampüsü'nün ek hizmet binalarının açılış töreni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in katılımıyla yapıldı. Törene Bakan Tekin'in yanı sıra Düzce Valisi Selçuk Arslan, Akçakoca Kaymakamı Mustafa Can, Akçakoca Belediye Başkanı Fikret Albayrak ile okul yetkilileri ve öğrenciler katıldı. Törende konuşan Bakan Tekin, dünyanın en gelişmiş eğitim sistemleriyle hemen hemen aynı fiziki altyapıya sahip olduklarını belirten Bakan Tekin, "2023'e Cumhuriyetimizin 100. Yılına Mektup Kampanyası" kapsamında yazılan mektupların kendisine ulaştırıldığında içerisinde geldiği noktayı yeterince anlatamadığımızı gördüm. Mektupları yazanlar öğretmenlerimiz, Bakanlığımızda çalışan müfettiş arkadaşlarımız, muhtarlar. Bu mektupları da yakın zamanda zaten bir kitapçığa basmak istiyoruz. Mesele bir öğretmenimiz 'Acaba bir gün 40 kişilik sınıfta ders anlatabilecek miyim?' yazmış. Devamında da, '74-76 kişilik sınıfta öğretmenlik yapıyorum' demiş. Şuan Türkiye'de sınıflar 20-24 kişi arasında değişiyor. Dünyanın en gelişmiş eğitim sistemleriyle hemen hemen aynı fiziki altyapıya sahibiz. Şu an yaptığımız okul binaları depreme dayanıklılık açısından sorunsuz. Fiziki unsurlar itibariyle biraz önce bahsettiğim mektuplardan bir tanesinde bir öğretmenimizö Bir gün koridorlarında farelerin cirit atmadığı okulda öğretmenlik yapabilir miyim?ö diyor. Şuan sayı olarak belli bir noktaya getirdiğimiz dersliklerimizin fiziki kapasite ve nitelik açısından da dünya standartlarında okullarımız var. Bu da ayrı bir parantez." diye konuştu.
Bakan Tekin, öğretmenlerle ilgili ihtiyacı giderdiklerini dile getirerek açıklamalarına şöyle devam etti:
"Şu anda yaklaşık 1 milyon 130 bin civarında öğretmenimiz var. Bu öğretmenlerimizin yaklaşık 800 bin öğretmenimiz 2002 yılından bu yana atanmış öğretmenlerimiz. Eğitimin niteliğiyle ilgili önemli göstergelerden biri de, okullarda öğretmen başına düşen öğrenci istatistikleri. Uluslararası derecelendirme ve reyting ölçümü yapan kuruluşlar açısından önemli bir göstergesi. Binayı yaptık, öğretmenlerle ilgili ciddi şekilde ihtiyacı giderdik. Eğitimin içeriğiyle ilgili bakmamız gerekiyor. Orada da uluslararası örgütler bizi 2 eleştiriyle karşı karşıya bırakıyorlardı. 'Sizin müfredatınız yani programlarınız 1980'li,1990'lı yıllarda yaygın olan öğrenciye yoğun bir biçimde bilgi yüklemek üzerine kurulan bir sistem' Bu bizim için birinci eleştiri. İkinci eleştiri, 'Bilgiye erişimin sınırlı olduğu bir dönemde çocukların, gençlerin bilgi edinmede yegane kaynağının okul olduğu dönemlerde yazılmış bir müfredatınız var. Siz bu çocukların artık bilgiye erişmek konusunda yaşadıkları kolaylıkların farkında değilsiniz herhalde' diye bizi eleştiriyorlardı. Dolayısıyla biz iki hususu büyük oranda içeren değişikliği geçtiğimiz Mayıs ayında hayata geçirdik. Eğitim öğretim sürecinin mantığını bilgi edinmek değil, edinilen bilgiyi beceriye dönüştürmek üzere uygulanan çağdaş eğitim anlayışıyla bağdaşır hale getirdik, müfredatımızı buna görev revize ettik. Yine aynı raporlar içinde eleştirilen önemli konulardan biri, yoğun bilgi yüküydü. Bunu da müfredatımızı yüzde 35 oranında sadeleştirerek çocuklarımızın üzerinden aşırı bilgi verme mantığıyla kurgulanan eğitim yükünü kaldırmış olduk. Müfredatımızın böyle olması çok doğaldı. Bizler gibi, ilkokulda, ortaokulda, lisede bilgiye erişmek konusunda sıkıntı yaşıyorduk. Herhangi bir konuda araştırma yapmak istenildiğinde kütüphaneye gidiliyordu."
Müfredatı sadeleştirdiklerini ifade eden Bakan Tekin, "Biz herhangi bir konuyu çıkartırken, çıkardığımız şeyin bilimsel olmadığı ya da bilimselliğini tartıştığımız için çıkarmıyoruz. Sadece çocuklarımızın artık yüksek öğretime erişimin bu kadar rahat olduğu bir dönemde bazı bilgi ve kazanımların ilerleyen eğitim kademelerinde verilmesinin daha pedagojik olduğunu düşündüğümüz için çıkartıyoruz. Vatanseverlikten merhamete kadar birçok konuyu müfredatımızın içinde çocuklarımızın kazanmasını istedik. Bize düşen, bizim yapmamız gereken hususlardan bir tanesi, belki en önemlisi, bu devlet geleneğini, gelecek kulaklara aksettirecek bir sürecin koordine etmek. Buradan hareketle, vatanseverlikten merhamete kadar birçok konuyu müfredatımızın içinde çocuklarımızın kazanmasını istedik ki millet olarak bir arada yaşama kararlığımız devam etsin istedik." şeklinde konuştu.
Bakan Tekin, konuşmasının ardından 400 kişilik modern konferans salonu, kapalı spor salonu, yeni nesil kütüphane ve Türkiye'de ilk pilot uygulaması gerçekleşecek olan genişletilmiş eğitim sistemine özgü laboratuvar binasının açılışını yaptı.