Ece Erken'in eşi avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu 27 Ocak günü Yeşilköy'de ortağı olduğu balık restoranında uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun öldürülmesine ilişkin 20 sanığın yargılandığı davaya 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor. Duruşmaya Ece Erken, Celal Mahmutyazıcıoğlu ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada tutuklu sanıklar ve bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya katılan Ece Erken olaya ilişkin beyanını dile getirdi.
HASTANEYE GİTTİM VE ÖLDÜĞÜNÜ ÖĞRENDİM
Ece Erken beyanında, "Eşimle öldürüldüğü katledildiği günü 14.30'da alışveriş mağazasına gittik. Arabada telefonla konuştu. Balıkçıda buluşmak için sözleştiler müvekkil görüşmeleri olacaktı. Tehdit edildiği hakkında konuştuk o gün. Bana tam isim söylemedi ama alacak verecek durumu olduğunu söyledi. Beni eve bıraktı gitti. Gece 12'ye kadar mesajlaştık. Aradım sesi çok neşeli geliyordu. Sonraki saatlerde aradım ulaşamadım. Sonra abisi aradı Şafak yanında mı dedi. Hayır dedim. Daha sonra beni Murat aradı abla biz vurulduk dedi. Hastaneye gittim ve öldüğünü öğrendim "dedi.
DİMDİK AYAKTA DURMAK İÇİN KENDİMİ ZORLUYORUM
Erken beyanında, "Rober Güler bu insanlarla eşimin görüştüğünü anlattı. Eşimin bu insanlar tarafından tehdit edildiğini de Rober'den öğrendim. Fatih Sipahi beni aradı. Bu insanlar Şafak'ı Cunda'da görünce gidip silah temin ettiler sonra da öldürdüler dedi. Planlı ve organize yapıldığını söyledi. Ben de telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Bu konuşmaya Seren Serengil de şahittir. Geçen mahkeme iyi değildim. Fenalaştım şu anda da iyi değilim ama dik duracağım. Çok kibar bir iş insanıydı. Asla küfürbaz değildir. Olay günü alkollü olduğu söyleniyor. Ameliyat olacaktı. Asla alkol almıyordu. Birçok insan ifadesini değiştirdi ama ben kadın olarak bu davanın arkasındayım. Benim avukat eşim mesleğini icra ederken öldürüldü. Benim tek güvencem önce Allah ve sonra da sizin adaletiniz. Benim eşim öldü. Ben eksiğim ben her gece kırmızı reçetelerle uyuyorum. Bir insan öldü. Bir insan canından bahsedilirken bu kadar basit anlatılması çok canımı yaktı. Dimdik ayakta durmak için kendimi zorluyorum" şeklinde konuştu.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar Abdulkadir Kara ve Ali Yasak hakkında "tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak', "silahla kasten yaralamaya iştirak', "silahla birden fazla kişi ile birlikte işyerinde geceleyin yağmaya teşebbüs" ve "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 12 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edildi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede sanıklar Burak Otçuoğlu, Fatih Okan Kodak, Kadir Yasak, Seccad Yeşil, Serkan Dakman ve Uğurcan Bilge hakkında ise "tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak', "silahla kasten yaralamaya iştirak" ve "silahla birden fazla kişi ile birlikte işyerinde geceleyin yağmaya teşebbüs etme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 10 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edildi. 2 diğer sanık hakkında da ağırlaştırılmış müebbet hapis ile toplam 10 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası talep edilirken, 8 sanık hakkında "suçluyu kayırma" suçundan 5'er yıla kadar, 1 diğer sanık hakkında ise "suçluyu kayırma" ve "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından 1 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.