9 yaşındaki oğlunu 16 Nisan 2020'de lenfoma kanseri nedeniyle kaybeden eski manken Ebru Şallı, Exxen'de yayınlanan 'Katarsis' programına konuk oldu. Pars'a lenfoma teşhisinin koyulduğu ilk anı, hastanede geçen günleri ve yaşadığı zorlu dönemi anlatan Şallı, gözyaşlarına hakim olamadı.
"DOKUZ YIL BİR MELEKLE YAŞADIM"
"Tanıyan Pars'tan çok etkilenirdi" diyen Ebru Şallı, "Bu nasıl bir çocuk?' derlerdi. Gerçek bir melekti. Bu hayatta bir melek doğurmuşum ve dokuz yıl bir melek ile yaşamışım. Kimseyi kıramaz, azıcık üzüldüğü an onu toparlamaya çalışır... Müthiş bir sevgi çıkıyordu içinden. Pars hep başkaydı" ifadelerini kullandı.
Pars'ın boyun ağrısı yaşaması üzerine tetkikler için hastaneye gittiklerini belirten Şallı, doktorların bir hafta çabalarına rağmen tam olarak sorunun ne olduğunu bulamadıklarını ve kan tahlillerinin iyi çıkmasına rağmen ağrısında bir değişiklik olmadığını anlattı.
"ÇOK BÜYÜK BİR ACI"
Eski manken, "Ultrasonda da çıkmadı. MR çekildi, o zaman öğrendik. İlk duyduğunuz an bir annenin ya da babanın dünyasının yıkıldığı an... Çok büyük bir acı. Meğer ağrıları zaman zaman yaşıyormuş ve 'Geçer' diye düşünüp, söylemiyormuş. İlk defa okulda ağladığı bir an oldu. Ağrısı çok fazlaydı. Çok hızlı ilerleyen bir türdü..." şeklinde konuştu.
"HASTANE ODASINDA GÜZEL GÜNLER GEÇİRDİK"
Oğlunun tedavi süreci ile ilgili konuşan Ebru Şallı, şunları söyledi:
"Tedavi ile çok güzel cevaplar aldığımız dönemler oldu. Cevap vermesi büyük bir şeydi. Bıraktığımız an tekrar hızlı şekilde atak yaptı, ağrılar başladı. Doktor aynı protokolü uygulayamayacağı için kemik iliği nakline geçmemize karar verdi. Dünyada bu iliği bulamadık. Aile bireylerine bakıldı. Bende literatürde olmayan bir doku çıktı ve o doku Pars'ta da vardı. Doktor, 'İliğiniz tutmuyor ama bu doku sizde var ve Pars’ta da olduğuna göre bir anlamı var' dedi.
İlik dahil her şeyimi vermek istiyordum. İlik verdim... Çok başarılı bir nakil gerçekleştirdiler. İlik yüzde 100 tuttu. Bu mutlu haberi alıp, evimize geçtik. Herkes çok sevindi ve 'Artık bir şey olmaz' dedik. Olmayan çok var çünkü... B negatif kan bulmak çok zordu... Bir yandan ünlü biri olmak zor ve çocuğa böyle bir anı bırakmak istemiyordum. O yüzden kimseye anlatmadık, paylaşmadık. O hastane odasında o kadar güzel günlerimiz geçti ki... O hastane odası benim için cennet bahçesiydi."
"ACIMI FARKLI YAŞIYORUM"
Hastane sürecinde oğlu ile aralarında geçen duygusal bir diyalogu da anlatan Şallı, Pars'ın kendisine, "Anneciğim ben senin hep böyle gülmeni, güzel olmanı istiyorum ve yaşlanmanı istemiyorum" dediğini dile getirdi.
Pars'ın isteğinin görünmez olmak olduğunu söyleyen ünlü isim, "Görünmez oldu işte. Ben onun hakkında konuşurken her zaman böyle ağlamam. Sık sık yanına giderim, güzel şeyler konuşurum, gülerim. Acımı daha farklı yaşıyorum. Kimseye bunun hesabını vermek zorunda değilim. Benim onunla aramda olan diyalogu, duyguyu kimse bilemez" dedi.
"İYİLEŞECEĞİNE İNANDIM"
Geçtiğimiz haftalarda Harper's Bazaar Dergisi'ne konuşan Şallı, oğlu Pars'ın hastalık süreci ile ilgili açıklamalarda bulunmuştu.
Ebru Şallı, "Oğlum hastalandığında hep 'İyileşecek, neden geride böyle haberler kalsın?' diye düşünüyordum. Bir çocuğun hastalığını magazin malzemesi yapmak, bana yanlış geliyordu. İyileşeceğine son ana kadar inandım ama aksi olacağını bilseydim de yine ketum davranırdım" demişti.