Twitter hesabından paylaşımda bulunan Tanal, şunları kaydetti:
"Düzce’de meteorolojinin uyarıları camilerde, belediyelerde anons sistemi ile il /ilçe ve köylerde halka duyurulmuş olsaydı;
Dere kenarındaki evler ve ahırlar boşaltılmış olsaydı. İnsanlar ölmezdi. Bu kadar zayiat olmazdı.
Meteorolojinin uyarısı; Basına bilgilendirme İle geçiştirilemez."
Düzce'de sağanak sonucu su baskını ve toprak kayması yaşanan bölgeden bir acı haber daha gelmişti. Sel felaketinde Akçakoca ilçesine bağlı Esmahanım köyünde sel sularına kapılıp kaybolan 4'ü çocuk 5 kişiyi arama çalışmalarında bir kız çocuğunun cansız bedenine daha ulaşılmıştı. 3'ü çocuk 4 kişinin arama çalışmaları sürüyor.
Akçakoca'da ikinci bir duyuruya kadar denize girmek yasaklandı. Plajlara '18 Temmuzda yaşanan sel felaketi nedeniyle ikinci bir duyuruya kadar denize girilmesi kesinlikle yasaktır' tabelaları konuldu.
Günlerdir sel ve heyelanın vurduğu Düzce’de sahada çalışan Tanal, devlet birimlerindeki profesyonel kadro yetersizliği ve koordinasyon eksikliğine dikkat çekti, ilgili bakanlıklar arasında iletişim kopukluğu olduğunu söyledi.
Tanal ayrıca, Sakarya ve Kocaeli Büyükşehir Belediyelerinin yanı başlarındaki Düzce’nin yardımına koşmamasını eleştirdi.
Sel ve heyelan felaketinin yaşandığı Düzce’ye ilk giden isimlerde biri olan, doğal afetten etkilenen ilçe ve köylerde incelemelerde bulunup ihtiyaç duyulan malzemelerin bölgeye ulaştırılmasında aktif rol üstlenen CHP'li Tanal, izlenimlerini paylaştı.
SAKARYA VE KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’Nİ ELEŞTİRDİ
Düzce’nin yanı başındaki Sakarya Büyükşehir Belediyesi ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yardım kampanyasına katılmamasını eleştiren Tanal, “3 ilçemizde, 24 köyde büyük bir afet yaşandı. Tabii gün ayrışma günü değil. Yaraları sarmamızın günü. Hepimizin tek amacı budur. Ancak mesela Melenağzı köyünden bahsettiniz. Melenağzı köyünün içme suyu yok. Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin hemen bitişiği ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi bugüne kadar yardımda bulunmadı. Yan tarafından Kocaeli Büyükşehir Belediyesi var. Yardımda bulunmadı. Bölgeye vardığımızda tespiti yaptık, ertesi gün İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri yardımda bulundu. Her şey gönderildi” dedi.
DEVLET BİRİMLERİNDE KOORDİNASYON VE TECRÜBELİ PERSONEL EKSİKLİĞİ
Düzceli vatandaşların yaralarını biran önce sarması gereken devlet birimlerindeki profesyonel kadro yetersizliği ve koordinasyon eksikliğine dikkat çeken Tanal, “Afet Kriz Merkezindeki yönetici arkadaşlarımızın tecrübesiz ve koordinasyonu yapamamaları nedeniyle malzemeler orada duruyor, araçlar orada duruyor. Mesela bazı yerlerde kepçeler gönderildi, operatörler yok. Her şey var ama bu organizasyonu yapabilecek bir kadro eksikliği var. Bu kadro eksikliğinin biran önce giderilmesi lazım” diye konuştu.
BAKANLIKLARIN BİRBİRİNDEN HABERİ YOK
İlgili bakanlıklar arasındaki iletişim kopukluğuna da dikkat çeken Tanal, şöyle devam etti: “İktidar kanadında şunu görüyorum. Orada bir koordinasyon yok. Ulaştırmayla ilgili biran önce ilgili bakanlığın gelmesi gerekirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın biran önce gelmesi gerekirken; bakıyorsunuz dağınık, birbirlerinden habersizce geliniyor. Bu da vatandaşın mağduriyetine sebebiyet veriyor. Burada amaç vatandaşlarımızın yaralarının bir an önce sarılmasıdır. Benim yetkililerden istirhamım; yani İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi canhıraş bir şekilde mücadele ediyor, yardımcı olmaya çalışırken, yönetimin organizasyon eksikliğinden vatandaşlarımız mağdur oluyor. Bu mağduriyetin biran önce giderilmesini istirham ediyorum. Sakarya ve Kocaeli Büyükşehir Belediyelerinin de destek vermesini istirham ediyorum. Melenağzı köyündeydik. Orada su yok. Melenağzının suyu Esmahanım köyünden geliyor. Şebeke sularının bağlanmasını beklersek 1-2 ay beklemek lazım. 3 kilometrelik bir hat var. Oradaki 3 kilometrelik hattı hemen seyyar bir şekilde Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin bağlama imkanı varken kaç gündür halen bağlamıyor. Hiç ilgilenmiyor, hiç oralı olmuyor. Bu işin ayrısı gayrısı yoktur. Tüm vatandaşlarımızın el ele verip Düzce’ye sahip çıkması gerekiyor.”
‘AFET BÖLGESİ’ İLAN EDİLMELİ
CHP’li Tanal, Düzce’de biran önce yaraları sarmanın yolunun bölgenin ‘afet bölgesi’ ilan edilmesinden geçtiğini belirterek, “Çünkü Afet Kanunu hükümlerinin kapsamına baktığımız zaman afetin tüm şartları gerçekleşmiş durumda. İvedilikle alt yapının düzeltilmesi gerekiyor. Evlerin, dükkanların, sağlık ocaklarının, camilerin, Kur’an kurslarının, okulların içi çamur, balçık ve mucur ile dolu olduğu için tazyikli su taşıyan tankerlerle buralar yıkanmalı ve temizliği yapılmalı” ifadelerini kullandı.
İHTİYAÇ LİSTESİ
Günlerdir afet bölgesinde bulunan CHP’li Mahmut Tanal, afetzedelerin ihtiyaçlarını, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Yolların biran önce trafiğe açılması lazım. Yolların onarılması, genişletilip çakıl dökülmesi lazım. Köy yerleri, meydanları acilen temizlenmeli. Çünkü buralar çamur ve ağaç parçalarıyla dolu. Elektrik yok, elektrik biran önce verilmeli. Temiz suya ihtiyaç var. Seyyar tuvalet ihtiyacı var. Kanalizasyon hatlarının biran önce onarılması lazım. Çamuru temizlemek için pompalara ihtiyaç var. Vatandaşlarımızın zarar gören araçları derelerden çıkarılmalı. İnsanlar güvenlikli bölgelere taşınabilmeli. Çünkü kademeli olarak derelerin ıslah edilmesi gerekiyor. Bağ ve bahçeler zarar gördü. Vatandaşlar kışlık yiyeceklerini temin ediyordu. Fındık bahçeleri yine aynı şekilde zarar gördü. Fındığın sezonu gelmiş durumda. Mevsimlik işçiler gelmiş. Bu işçilerin en azından kalabilecekleri yerlerin biran önce yapılması lazım veya konteynerlerin konulması gerekiyor. Su olmadığı için su şebekelerinin bağlanması zaman alacağından, en azından geçici su depolarının konulması lazım. Sahra çadırlarının konulması gerekiyor. Bu anlamda barınma, gıda, giyim, temizlik, çadır, temiz su, ekmek, sıcak yemek ihtiyacı var.”