Gaziantep'te Batıkent Mahallesi'nde, 13 Ağustos günü erkek arkadaşı Mehmet Kaplan'ın evinin penceresinden şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden Duygu Delen ölümüne ilişkin soruşturma sürdürülüyor. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek otopsi raporunun sonuçları bekleniyor.
'TEHDİT MESAJLARI ATMIŞ'
Dosyaya bilirkişi olarak atanan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kar'ın incelemesi devam ederken, Delen ailesinin avukatlarından Önder Alkurt, olay günü, Mehmet Kaplan'ın cep telefonundan arayarak ve mesaj göndererek Duygu Delen'i tehdit ettiğini söyledi.
Avukat Alkurt, "Elimizdeki bilgi ve bulgulara göre, Duygu kızımız, şüpheli Mehmet'in evine tehditle gitti. Telefon incelemesine göre, şüpheli, 'Bugün gelmezsen şöyle olacak, böyle olacak' şeklinde tehdit mesajları atıp, aramalar yapmış. Sabah saat 10.00'da başlayıp 11.30'a kadar devam eden tehdit sonucunda Duygu, eve gitmek zorunda kalmış. Duygu, saat 11.58'de eve gidiyor. Güvenlik kamerası görüntüleri de Duygu'nun eve çok istekli gitmediğini gösteriyor. O görüntülere bakınca Duygu'nun eve gönüllü gitmediğini anlıyoruz" dedi.
'ŞÜPHELİNİN, ZEHİRLENECEK DERECEDE ALKOL ALDIĞI ORTAYA ÇIKTI'
Tutuklu sanık Mehmet Kaplan'ın uyuşturucu ve alkol kullandığının tespit edildiğini de hatırlatan Alkurt, "Yapılan inceleme sonunda şüphelinin kanında 257 promil alkol bulundu. Aynı zamanda uyuşturucu kullandığı ortaya çıktı. Ancak burada önemli olan alkol oranı. Çünkü, örnekler olaydan 3 saat sonra alınıyor. Uzmanlar saatte en az 15 promilin insan vücudundan çıktığı görüşünü savunuyor. Bu da şüphelinin 300 promilden fazla alkollü olduğunu ortaya koyuyor. Şüphelinin, zehirlenecek derecede alkol aldığı ortaya çıktı. Duygu'nun kanının temiz olduğu ortada. Duygu kızımızın evde bulunduğu 3 saat 20 dakika sürece orada gönüllü kalmadığına eminiz. Sabah saatlerinde şüpheli tarafından atılan tehdit mesajları da bizi destekliyor" diye konuştu.
'İKİ SAAT DAYAK YEMİŞ'
Tutuklu Mehmet Kaplan'ın Duygu Delen ile tartıştıklarını ve aralarında itiş-kakış olduğunu ifadesinde anlattığını bildiren avukat Alkurt, bunun gerçeği yansıtmadığını belirtti. Alkurt, şunları söyledi:
"Tutuklu sanık Mehmet Kaplan, Duygu kızımıza ölümünden önce şiddet uyguluyor. Kendisi bir iki tokat attığını söylüyor ama evin bir çok yerinde kan izleri var. Evin her yerinde, balkon demirlerinde bile kan izlerinin olması şüphelinin aralarında itiş-kakış olduğu şeklinde, basitçe açıklanacak bir olay değil. Bize göre şüpheli, evde Duygu'yu en az iki saat dövdü. Ön otopside Duygu'nun vücudunun 8-10 bölgesinde ciddi ekimoz olduğu ortaya çıktı. Bu izler Duygu'nun tahta veya kemerle dövüldüğünü gösteriyor. Zaten olayın ardından evde yapılan incelemede de bir kemer bulundu."
'ŞİDDET UYGULARKEN ARKADAŞINA MESAJ ATMIŞ: 'DÜNYANIN EZİYETİNİ YAPTIM'
Avukat Alkurt, şüpheli Mehmet Kaplan'ın Duygu Delen'i darbederken, yakın bir arkadaşına mesaj attığını belirterek, "Darp sırasında Mehmet Kaplan bir arkadaşına; 'kıza yapabileceğimi yaptım, dünyanın eziyetini yaptım' şeklinde mesaj atıyor. Bu mesajlaşma Duygu kızımıza yapılan şiddet ve baskıyı ispatlıyor" dedi.
Adli tıp uzmanlarının incelemesinde, Duygu Delen'in düştüğü andaki görüntülerden şuurunun kapalı olduğu görüşünü dile getirdiklerini anlatan Alkurt, şunları kaydetti:
"Bundan sonraki süreç dava süreci. Davanın açılması için İstanbul Adli Tıp’tan gelecek rapor bekleniyor. Bu raporların gelmesi bazen uzun zaman alabiliyor. Ancak bu dosyada, savcılığın hızlı olması yönünde talebi var. Yakın zamanda gelmesini bekliyoruz. Bizim aslında daha çok önem gösterdiğimiz bir başka konu da polis kriminalden gelecek kan sonuçları. Evdeki kan izlerinin kime ait olduğu. Eğer iki kişiye ait olursa yani Duygu'nun da kanı çıkarsa ölümünden önce şiddete maruz kaldığı ortaya çıkmış olacak. Bir de bilirkişi raporu gelecek. Bu raporların gelmesinin ardından savcılık makamı iddianame yazacak. Dava açılacak ve yargılama başlayacak. Şüpheli, 'Kasten adam öldürme' ve 'çocuğun cinsel istismarı' suçlarından tutuklandı. Dava da bu yönde açılırsa 18 yaşından küçük çocuğun kasten ölümünün karşılığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Çocuğun cinsel istismarı suçundan da 8 yıldan başlayıp 15 yıla kadar hapis cezası alabilecek."