Neredeyse tüm dünya protesto ve isyan hareketleriyle ayağa kalktı. Geniş kitleler Avrupa’dan Asya’ya Afrika’dan Ortadoğu’ya farklı coğrafyalarda sokaklara, meydanlara dökülüyor. Öyle ki bazı yerlerde ciddi riskler göze alınarak isyan bayrağı çekiliyor. Kurulu düzene, yöneticilere ve yönetim biçimlerine karşı büyük bir öfke hâkim.
BirGün'ün haberine göre, Ukrayna savaşıyla beraber yeni jeopolitik kırılmaların yaşandığı, ekonomik krizlerin derinleştiği, koltuk kavgalarının verildiği bir dönemde emekçiler, kadınlar ve ezilenler açlığa, yoksulluğa sömürüye karşı alanları dolduruyor. Gelir düzeylerinden demokrasi pratiklerine; mücadele geleneklerinden başlıca taleplerine kadar muhalefet cephesinde ülkeye göre değişen geniş bir yelpazede eylemler yapılıyor.
SUÇA VE 'BAKANI'NA ÖFKE
İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu öncülüğündeki aşırı sağcı koalisyon hükümetinin yargı düzenlemesine karşı her hafta cumartesi akşamı ülke genelinde gösteri düzenleyen halk, protestoların dokuzuncu haftasında yine sokaklardaydı. Başta Tel Aviv olmak üzere, Hayfa, Batı Kudüs, Birüssebi ve Netanya gibi büyük kentler dahil ülke çapında onlarca noktada gerçekleştirilen gösterilere on binlerce kişi katıldı. Gösteri alanında, Netanyahu'nun Başbakanlığı aleyhinde, İngilizce "Suç Bakanı" (Crime Minister) yazılı pankartlara yer verilirken, Netanyahu’nun saldırgan politikalarına tepki gösterildi.
ÖLENLERİ DE ÖLDÜRENLERİ DE UNUTMUYORUZ
Yunanistan'da 57 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının ardından patlak veren protestolar sürerken, arama-kurtarma çalışmalarının sona ereceği belirtildi. Protestoları beraberinde getiren kazanın meydana geldiği alanda operasyonlar sonlandırılırken, yakınlarını kaybeden aileler 'suçluların cezalandırılması için adaletin aranacağını' bildirdi. Öğrenciler, başkent Atina'da parlamento binasının bulunduğu Sintagma Meydanı'nda toplanarak kazada ölenlerin çoğunun üniversite öğrencisi olduğuna dikkat çekti. Eylemciler, yere koydukları çantalarını bir araya getirerek sembolik olarak "Unutmuyorum" yazdı.
MACRON'A AFRİKA'DA SOĞUK DUŞ
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un dört Afrika ülkesini 1-5 Mart tarihlerini kapsayan turu dün bitti. Bir hafta boyunca Macron ayak bastığı her kentte protesto edildi. Söz konusu ülkelerde tepkilerini dile getirenler, "Macron burada hoş karşılanmıyor, Françafrique'yi durdur, Afrikamızı rahat bırakın!" şeklinde yazılı pankartlar açtı. Afrika basını, Macron'un kıtada "istenmeyen adam" olarak ilan edildiğini yazdı. Macron ise “Fransafrik dönem sona erdi” dedi, Fransa karşıtlığını kırmak için yeni sayfa çağrısında bulundu.
FAİL VE ONU KORUYANLAR YARGILANACAK
Londra'da binlerce kadın, kadına yönelik şiddeti ve ayrımcılığı protesto etmek için Oxford Caddesi'nde yürüyüş yaptı. Kadınlar, Londra Emniyet Müdürlüğü'nde polis olarak görev yaparken 20 yıl boyunca 12 kadına en az 49 kez cinsel saldırıda bulunduğunu itiraf eden David Carrick'e ve onun işbirlikçilerine karşı isyan etti. Million Women Rise isimli kuruluşun üyesi Michelle Daley, "İhmal, travma ve şiddet yoluyla kadın ve kız çocukların ölümlerine ve zarar görmelerine defalarca katkıda bulunan kararlara, politikalara ve uygulamalara karşı olduğumuz için ayaklanıyoruz" dedi.
KATLEDEN POLİTİKALAR
İtalya'nın güneyindeki Crotone kenti açıklarında 26 Şubat'ta batan ve 70 göçmenin hayatını kaybettiği tekne kazasının ardından sağ koalisyon hükümetin göçmen politikalarına karşı tepkiler çığ gibi büyüyor. Milano'da düzenlenen yürüyüşe binlerce kişi katıldı. Eylemde konuşan Cecilia Strada, "Hükümet tutumunu değiştirmek yerine bu hadisede de kurtarma operasyonu yapıyor ve hayatını kaybedenleri suçluyor" dedi. Yabancı düşmanlığıyla bilinen aşırı sağcı Başbakan Giorgia Meloni ise ölümleri önlemenin tek yolunun "göçmen teknelerinin kalkış noktalarından engellenmesi" savunmasını sürdürdü ve faciada hükümetin sorumluluğunu reddetti.
ASIL ZEHİRLİ OLAN SİZİN ZİHNİYETİNİZ
Mahsa Amini protestolarının sürdüğü İran’da kız çocuklarını hedef alan zehirlenme vakalarına karşı eylem düzenlendi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülere göre, Tahran Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan bir grup veli, okullarda zehirlenme tehlikesi altında bulunan çocuklarının güvenliğinin sağlanmasını istedi. Yetkililer aleyhinde sloganlar atan veliler ve öğretmenler yarın Tahran’daki Meclis binası önüne çağrı yaptı. Ayrıca çeşitli kentlerin eğitim müdürlükleri önünde de eylemler olacağını duyurdu. Son 3 ayda yaklaşık 2 bin öğrencinin zehirlendiği tahmin ediliyor.