Dünyaca ünlü Yunan besteci Mikis Theodorakis 96 yaşında tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ünlü sanatçı 2019'dan beri kalp rahatsızlıklarından ötürü hastanede tedavi görüyordu.
Modern zamanların en iyi Yunan bestecisi olarak gösterilen Theodorakis, yaptığı sayısız beste ve Yunan halk ezgilerini tüm dünyaya tanıtmasıyla biliniyordu.
Türk-Yunan dostluğuna hep inanan, barış yanlısı sanatçı; Zülfü Livaneli ile birlikte yıllarca bu yolda verdikleri mücadeleyle tanınıyordu. Livaneli ve Theodorakis, 1997 yılında çıkardıkları ve "Together!" (Beraber!) ismini verdikleri ortak albümde Türk ve Yunan ezgilerini bir araya getirmişti.
"HEPİMİZ ONUN ÖLÜMLÜ OLDUĞUNU UNUTMUŞTUK"
Mikis Teodorakis'in hayatını kaybetmesinin ardından Yunanistan'da 3 günlük ulusal yas ilan edildi. Ulusal yas kararı Başbakan Kiryakos Miçotakis'in resmi Twitter hesabından duyuruldu. Miçotakis paylaştığı duygu dolu mesajlarda şu ifadeleri kullandı:
"Mikis Theodorakis şimdi sonsuzluğa yürüyor. Sesi sustu ve onunla birlikte tüm Helenizm sustu. Palamas hakkında da yazıldığı gibi, 'Hepimiz onun ölümlü olduğunu unutmuştuk'. Bize şarkılarının, siyasi eyleminin, ulusal katkısının bir mirasını bırakıyor. Kendisini yıllardır tanıma şerefine nail oldum. Onun tavsiyeleri, özellikle de halkımızın birliği ile ilgili olan, ayrımcılığın aşılmasında her zaman değerli olmuştur. Yunanistan için en büyük onur, bu mesajı uygulamaya koymaktır. Romiosyni bugün ağlıyor. Ve bu nedenle hükümetin bugünden aldığı bir kararla üç günlük ulusal yas ilan edildi. Mikis bizim tarihimizdir ve onun istediği gibi devam etmeliyiz."
"NELER GEÇTİ NELER... "
Zülfü Livaneli ise uzun zaman birlikte eserler ürettiği Theodorakis’in ölüm haberinin ardından Twitter hesabından şunları söyledi:
“1983’te Atina’daki bir konserime gelip o iri gövdesiyle bir fırtına gibi soyunma odama dalmasından bu yana neler geçti neler. 1986’da Güneş Topla Benim İçin albümünün Altın Plak töreni dolayısıyla ilk kez İstanbul’a gelişi, o günün akşamı Sarıyer’de Urcan lokantasında balık yer rakı içerken Türkiye Yunanistan Dostluk Derneği’ni kurmaya karar verişimiz, yüzlerce konser, Efes’te Hacidakis, Theodorakis ve otuz bin izleyiciyle yaşadığımız unutulmaz gece, yolculuklar, tatiller, hastalıklar…
Hepsi birer birer aklımdan geçiyor. Bunları Boğaziçi Üniversitesi’nin eski rektörü Kadri Özçaldıran’ın 2009 yılında onun için düzenlenen fahri doktora töreninde yaptığı konuşmada da söylediği gibi daha lise ve üniversite yıllarında ülkesini işgal eden İtalyanlarla, sonra Nazilerle, daha sonra…
İngilizlerle, İç Savaş’ta kendi kardeşleriyle, daha sonra 40’lı yaşlarında Albaylar Cuntası ile savaşan, daha sonra da dünyanın neresinde bir baskı, bir insan hakları ihlali olduğunu düşünürse tavır almaktan geri durmayan, kısacası, yaşam boyu, her çeşit baskıya ve savaşın kendisine karşı savaşan…
"ACISI ÇOK DERİN"
Konserleriyle, demeçleriyle, duruşuyla milyonlarca insanın gözünde bir ‘demokrasi ve özgürlük kahramanı’ olan, II. Dünya Savaşı, Yunan İç Savaşı ve Albaylar Cuntası sırasında şarkıları direnişin marşları haline gelen… Sürgünden kurtulması için D. Şostakoviç, A. Miller, L. Bernstein gibi isimlerin uluslararası dayanışma komitesi kurduğu…
Ulusunun düşman olarak algıladığını dost bilen, Türk-Yunan dostluğunun gelişmesi için 20 yıldır çaba gösteren…
Kısacası, insan ruhunun, acılardan, savaşlardan, sürgünlerden, aşktan ve ihanetten süzülmüş en has halini temsil eden, hayatta ve sanatta en büyük dostlarımdan birini Mikis Theodorakis’i kaybettim. Acısı çok derin.