Elysee Sarayı Genel Sekreteri Alexis Kohler, merkez sağcı Demokrat Hareket (MoDem) partisinden başbakan atanan ve 10 gündür siyasi partilerle müzakereler yürüten Bayrou'nun yeni hükümetini kurduğunu açıkladı.
Bayrou'nun yeni kabinesinde, eski Başbakan Elisabeth Borne Eğitim Bakanı, bir diğer eski başbakanlardan Manuel Valls ise Denizaşırı Topraklar Bakanı görevine getirilirken, Eric Lombard Maliye Bakanı, eski İçişleri Bakanı Gerald Darmanin Adalet Bakanı, Catherine Vautrin Sağlık Bakanı, Laurent Marcangeli Kamu Hizmeti Bakanı, Annie Genevard Tarım Bakanı, Marie Barsacq Spor ve Gençlik Bakanı, François Rebsamen ise Çevre Bakanı oldu.
Öte yandan Savunma Bakanı Sebastian Lecornu, Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, Kültür Bakanı Rachida Dati ise kabinedeki yerlerini korudu.
Ülkede gensoru önergesi ile devrilen Michel Barnier hükümeti aşırı sağcıların örtük desteğine sahip olmakla eleştirilirken, yeni hükümetin de aşırı sağcıların onayından geçtiğine ilişkin tartışmalar sosyal medyada gündeme geldi.
Yeni kabine için ismi geçen muhafazakar siyasetçilerden Hauts-de-France Bölgesi Başkanı ve eski bakan Xavier Bertrand X hesabından yaptığı paylaşımda, Bayrou'nun kendisine Adalet Bakanı görevini teklif ettiğini ancak daha sonra aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin muhalefeti nedeniyle kendisini bu göreve getirmekten vazgeçtiğini bildirdiğini iddia etti.
Adalet Bakanlığı yerine kendisine kabinede yeni bir pozisyonun teklif edildiğini ancak bunu kabul etmediğini kaydeden Bertrand, "Yeni tekliflerine rağmen, (aşırı sağcı lider) Marine le Pen'in onayıyla kurulan Fransa hükümetine katılmayı reddediyorum." ifadelerini kullandı.
Yeni hükümette, aşırı sağcıların yer almamalarına rağmen "etkili" olmalarına tepki gösteren Fransız siyasetçiler, Bertrand'ın paylaşımına destek verdi.
Fransa'da haziranda yapılan erken genel seçimlerde hiçbir parti ya da ittifak tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamamış ve ülke tarihinin en parçalı meclis tablosu ortaya çıkmıştı.
Macron seçimin galibi solcu Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakı yerine meclisin en küçük partisi Cumhuriyetçilerden (LR) merkez sağcı Michel Barnier'i 5 Eylül'de başbakan atamış ve seçimlerden yaklaşık 3 ay sonra ülkede bir hükümet kurulabilmişti.
Ancak seçimin kazanını NFP'den ya da meclisin en büyük partisi aşırı sağcı Ulusal Birlik'ten (RN) hiçbir ismin yer almadığı Barnier hükümeti, "seçimi kaybedenler hükümeti" olarak nitelenmiş ve halk iradesini yansıtmadığı gerekçesiyle eleştirilmişti.
2025 bütçe tasarısı konusunda uzlaşı sağlayamayan muhalefetteki solcular ve aşırı sağcılar, zaten kırılgan olan Barnier hükümetine karşı gensoru önergesi sunmuştu.
Önerge, 331 milletvekilinin desteğini almış böylece hükümeti düşürmek için yeter sayı olan 288 aşılmıştı. Ülkede 62 yıl aradan sonra ilk kez bir hükümet muhalefetin gensoru önergesiyle düşürülmüştü.
Fransa'da merkez sağcı Barnier hükümetinin 4 Aralık'ta muhalefetin sunduğu gensoru önergesi ile düşürülmesinin ardından Macron tarafından 13 Aralık'ta Bayrou başbakan olarak atanmıştı.
Erken genel seçimlerin galibi NFP ile meclisin en büyük partisi RN’den hiçbir isimin yer almadığı Bayrou hükümetine karşı da muhalefetin gensoru önergesi tehdidi devam ederken, azınlık Bayrou hükümetinin de, selefi Barnier hükümeti gibi uzun ömürlü olamayacağı belirtiliyor.