AB'nin en üst mahkemesi Adalet Divanı, AB ülkelerinde üçüncü ülke vatandaşlarının sosyal haklar ve eğitim hakkıyla ilgili ayrımcılığa uğradıkları gerekçesiyle açtıkları emsal nitelikteki iki davayı karara bağladı.
Karara ilişkin basın açıklamasına göre, İtalya'da uzun süreli ikamet hakkı sahibi iki üçüncü ülke vatandaşının sosyal yardımlardan faydalanmaları için "son 2 yılı kesintisiz olmak üzere, 10 yıllık ikamet" şartı koşuldu. Bu koşulu sağlamadıkları tespit edilen kişiler cezaya çarptırıldı. Bunun üzerine İtalya'nın Napoli kentindeki mahkeme, Adalet Divanına başvurarak görüş istedi.
Divan, mahkemenin yardımları almanın 10 yıllık oturum şartına bağlanmasının AB hukukuyla uyumlu olup olmadığının incelenmesi talebi üzerine verdiği kararda İtalya'yı haksız buldu.
AB Adalet Divanı, İtalya'nın, uzun süreli oturum sahibi üçüncü ülke vatandaşlarının sosyal haklardan faydalanmasının "dolaylı ayrımcılık" olduğuna hükmetti.
Mahkeme kararında, "Üçüncü ülke vatandaşlarının uzun süreli ikametgahları için sosyal güvenlik, sosyal yardım veya sosyal koruma tedbirine erişim, en az 10 yıl bir üye ülkede ikamet etmiş olma şartına bağlı kılınamaz." ifadesi kullanıldı.
Kararda üçüncü ülke vatandaşına uzun süreli ikamet statüsü verilmesi için bir üye ülkede yalnızca 5 yıl yasal ve sürekli ikamet etme koşulunun bulunduğu ve söz konusu haklarla ilgili ülke vatandaşlarıyla aynı muameleye tabi tutulması gerektiği hatırlatıldı.
Öte yandan AB Adalet Divanı, Kamerunlu bir öğrencinin 2020'de Belçika'da üniversite eğitimi almak için yaptığı başvuruyu reddeden ulusal mahkemenin kararına yönelik itirazını ise haksız buldu.
Divan, üye ülkelerin "kötüye kullanılacağı" gerekçesiyle vize vermeyi reddetme hakkının bulunduğuna hükmetti.
Afrika'daki Frankofon ülkelerin vatandaşları, dil engeli bulunmadığı için yüksek öğrenimlerinde Belçika'yı sıklıkla tercih ediyor. Üniversitelerden kabul ve burs almalarına rağmen eğitim vizesi alamayan öğrenciler, sık sık bu durumu protesto ediyor.