Hatay Valisi Rahmi Doğan, dün akşam saatlerinde yaptığı açıklamada, “İdlib'de rejim kuvvetleri tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları hava saldırısına uğramıştır” dedi.
Rusya Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada ise, “Türk makamları tarafından verilen bilgiye göre, Türk askerlerinin söz konusu bölgede olmamaları gerekiyordu” ifadeleri kullanıldı.
Rusların iddiası, operasyon yapılan bölgede, kendilerindeki verilere göre TSK’nın bulunmaması gerektiği, TSK’nın bulunduğu noktaların kendilerine bildirilmediği yönündeydi.
Bu iddiaya yanıt Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan geldi. Akar, Rusya’ya koordinatların düzenli olarak verildiğini kaydetti.
Gerilimin arttığı saatlerde, ortada bir de belirsizlik oluşmuştu.
Kremlin Sözcüsü Peskov, Akar’ın açıklamasının ardından kameraların karşısına geçti ve tartışmaya ilişkin şunları söyledi:
“Türk askerlerin hiçbiri, gözlem noktalarında hayatını kaybetmedi. Bu noktalardaki askerler ne yaralandı ne de bir tehlikeyle karşı karşıya kaldı.
Türk askerlerinin hayatını kaybettiği trajik olaylar, eski Sovyet ülkelerinin vatandaşları da dahil çok sayıda yabancı paralı askerin bulunduğu terör gruplarının saldırı düzenlediği yerlerde gerçekleşti. Çok sayıdaki talebimize rağmen Türk tarafı, orada Türk askerlerinin bulunduğunu bize bildirmedi."
GÖRÜŞMELER KAYIT ALTINA ALINIYOR
Türkiye’nin de taraf olduğu Soçi mutabakatına göre; TSK’nın İdlib ve çevresinde gözlem noktaları kuruldu. Mutabakat kapsamında, Türkiye, gözlem noktalarına yönelik takviyede bulunacağı, birliklerini gözlem noktalarının dışarısına çıkaracağı zaman Rusya’ya haber verecek, Rusya da Suriye yönetimine bilgilendirmede bulunarak, Türk askerinin saldırıya uğramasını önleyecekti.
Dün yaşanan acı olay, işte bu nedenle soru işareti yarattı. Türkiye "haber verdik" demesine rağmen, neden Rusya "haberimiz yoktu" diyordu?
Askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Rusya ile Türkiye arasında yapılan bilgilendirmeler ve görüşmeler kayıt altına alınıyor.
Dünkü acı olayın ardından, kayıtlar açıklanırsa, Türk askerinin koordinatlarının bildirilip bildirilmediği, acı olayda daha önce Rus uçağının düşürülmesi vakasında olduğu gibi provokasyon yaşanıp yaşanmadığı ortaya çıkacak.
İşte bu nedenle 33 şehidin olduğu saldırıda söz konusu kayıtların ortaya konması büyük önem taşıyor.