Eşine, ilk evliliği için açılan boşanma davasının sonlanmaması nedeniyle 16 yıl sonra 2012 yılında nikah kıyabilen Şerif Koçer, şimdi de o süreçte dünyaya gelen 2 oğlunu nüfusuna alamıyor.
Eşinin resmi nikahlı eşi üzerine kaydettirilen çocukların, nüfus kaydı için eski eşin soybağının (nesebin) reddi davası açması gerekiyor. Ancak ne eski eş bu davayı açıyor ne de çobanlık yapan biyolojik baba DNA testi yaptırabiliyor. Şerif Koçer (54), "Yaşadıklarım nedeniyle kalp hastası oldum. Devlet büyüklerimden yardım istiyorum" dedi.
Savaştepe ilçesine bağlı Dikmeler Mahallesi'nde yaşayan Şerif Koçer, 1996 yılında görücü usulü ile Trabzon’un Araklı ilçesinde yaşayan Ayşe G. ile tanıştırıldı. Çift, evlenme kararı alınca Ayşe G., Savaştepe'ye geldi. Burada nikahtan önce düğün yapıldı. Şerif Koçer, düğünden 1 gün sonra nikah işlemleri için belediyeye gitti ancak hayatının şokunu yaşadı.
Eşi Ayşe'nin Y.G. isimli kişiyle resmi nikahlı olduğunu öğrenen Şerif Koçer, yaşadıklarının bundan sonrasını şöyle anlattı:
"Eşimin, benden bir ay önce Manisa'nın Soma ilçesinden birisiyle evlendiğini öğrendim. Evlendiği kişinin akli dengesinin yerinde olmadığını anlayınca, nikahtan bir hafta sonra kaçmış. Boşanma işlemini de gerçekleştirmemiş. Küçükbaş hayvanlarımı satıp, eşime nikahlı eşine boşama davası açması için avukata gittim. Avukat işlemleri halledeceğini söyledi. Aradan yıllar geçti ama boşanma gerçekleşmedi. Bir arkadaşımla adliyeye giderek, davayı sordum. Dava bile açılmadığını öğrendim. Kalan hayvanlarımı da satıp, başka bir avukat tuttum."
2 OĞULLARI RESMİ NKAHLI EŞİN NÜFUSUNA YAZILDI
Dini nikahla yaşayan çiftin, 2002 yılında Ahmet Can, 2004 yılında da Adem ismini verdikleri 2 oğulları dünyaya geldi. Ancak Şerif Koçer, anne başkasıyla resmi nikahlı olduğu için çocuklarını nüfusuna kayıt ettiremedi. Koçer, "Çocuklara kimlik çıktı ama boşanma işlemi bitmediği için çocuklarımın babası olarak eşimin daha önceki eşinin adı yazıldı. Dünyam bir kez daha başıma yıkıldı. Boşanma işlemi bittikten sonra bu durumun değişeceğini söylediler. Bu durumu sineye çektim ve çocuklarımı okula kaydettirdim" dedi.
'OKULA BAŞLADIKLARINDA ENGELLİ OLDUKLARINI ÖĞRENDİM'
Çocukları okula başladıktan birkaç gün sonra öğretmenler tarafından çağrıldığını kaydeden Koçer; "Öğretmenler çocuklarımın özel eğitim görmesi gerektiğini söylediler. Bunun üzerine çocuklarımı doktora götürdüm. İki çocuğumun da zihinsel engelli olduğunu öğrendim.
2012 yılında, aradan geçen 16 yılın sonunda eşim, Y.G.'den boşanabildi. Hemen resmi nikah yaptık" diye konuştu.
'GÜCÜM KALMADI, YARDIM BEKLİYORUM'
Resmi nikah yapmalarına rağmen oğullarını nüfusuna kaydettiremediğini ifade den Şerif Koçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İki engelli çocuğumu üzerime alamıyorum. Çocuklarımın nüfusuna kayıtlı olduğu Y.G.'nin ret davası (nesebin reddi) davası açması gerekiyormuş. Aynı zamanda, çocuklarıma DNA testi yaptırmam, bana ait olduklarını ispatlamam gerekiyormuş. 23 yıldır süren bu olaylar beni hem ekonomik hem de psikolojik olarak bitirdi. Ne avukat tutacak param kaldı ne de DNA testi yaptırmaya imkanım var. Çobanlık yaparak iki engelli çocuğuma bakıyorum. Yiyecek ekmeğe muhtacım. Evimde yıllardır elektriğim bile yok. Elimde avucumda ne varsa hepsini bu süreçte harcadım. Kalp yetmezliği hastasıyım. Ne yapacağımı şaşırmış durumdayım. Çocuklarımı artık benim üzerime versinler. Dayanacak gücüm kalmadı. Devlet büyüklerimizden bu konuda yardım bekliyorum."