DSÖ tarafından Covid-19 pandemisinin ardından yeni pandeminin sinek ve kene gibi taşıyıcılarla başlayabileceğini açıklaması, toplumun büyük bir kesiminde tedirginliğe neden oldu. Sinek, böcek ve kene gibi haşerelerle başarılı bir şekilde mücadele eden Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı da titizlikle yürüttüğü çalışmalarını havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte iyice artırmaya başladı. Vektörlerle mücadeleyi oldukça etkin bir şekilde yürüten ekipler, canlı popülasyonunun olmadığı durgun sularda kimyasal, canlı popülasyonunun olduğu sularda ise biyolojik ilaçlamalarla haşereleri larva halindeyken bertaraf ediyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Erhan İnce ve Haşere ile Mücadele Şube Müdürü Firuze Ak yapılan çalışmaları yerinde inceledi.
“BİZİ OLDUKÇA TEDİRGİN ETTİ”
DSÖ tarafından yapılan açıklamanın kendilerini de tedirgin ettiğini kaydeden Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanı Erhan İnce, “Dünya Sağlık Örgütü'nün en son yaptığı açıklama Manisa Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı olarak bizleri de tedirgin etti. DSÖ bir dahaki pandeminin başlangıcının abrovirüslerle yani sinek ve kene gibi taşıyıcılarla bulaşacağını söyledi. Burada Zika ve Dang humması gibi patojenlerle toplumda yeniden bir pandeminin başlangıcının söz konusu olduğu belirtildi. Bununla ilgili olarak biz daha önceden tedbirlerimizi almıştık. Tekrar değerlendirmelerimizi yaparak aktif olarak bu sezona hızlıca bir giriş yaptık. 3 kez vektörlerle mücadele koordinasyon kurulu toplantısı yaptık, il eylem planımızı hazırladık. Bu doğrultuda sadece bizlerin değil diğer kurumların da iş birliğiyle ilimizde faydalı bir eylem planı hayata geçirdik” dedi.
“YURTTAŞIN DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ: KENDİ SİNEĞİMİZİ ÜRETMEYELİM"
“Vektörlerin taşımış olduğu virüslerle birlikte halk sağlığını tehdit ettiği bir gerçektir” diyen İnce, “Bununla ilgili vatandaşımızın desteği bizler için çok önemli. Burada durgun sular ve kirli sular bizler için çok büyük bir risktir. Bahçemizde bulunan açıkta bir kova, eski bir araba lastiği ya da çiçeklerimizin altındaki saksı altlıklarında su bulundurduğumuz takdirde sivrisinekler buraya geliyor, yumurtalarını bırakıyor ve havanın sıcaklığına göre 7 ila 10 gün içerisinde 300 adet sivrisineğin uçkun hale gelmesine neden oluyoruz. Yani bir nevi kendi elimizle kendi sineğimizi kendimiz üretmiş oluyoruz. Vatandaşımız şuna dikkat etmeli, bahçesinde, balkonunda veya terasında saksı altlarındaki sulara, açıkta kalmış bir kovaya, durgun su haline geldikten sonra risk oluşturabilecek durumlara göz önünde bulundurarak onları bir an önce boşaltarak orada sivrisinek üremesinin önüne geçmeliyiz. Kendi sineğimizi kendimiz üretmeyelim. Temiz çevreyle sağlığımızı koruyalım sloganıyla yola çıkalım. Özellikle dere kenarı, DSİ kanalı gibi alanlara evsel atıklar atmamalarını rica ediyoruz. Bunlar buradaki suyun akışını engellemekte ve burada bir toplu üreme alanı haline gelmekte. Yaptığımız işin daha etkin ve verimli hale gelmesi için vatandaşlarımızın bu alanlarda durgun su oluşturmamak adına çöp atmamalarını istiyoruz. Son zamanlarda artan yapılaşmayla birlikte bireysel havuzların da arttığını görüyoruz. Bireysel havuzlar ve süs havuzları kullanılmadıkları zamanlarda sivrisinekler için üreme alanı haline geliyor. Bunun için sık sık düzenli olarak dezenfeksiyon ve temizlik işlemlerini yapmaları gerekiyor. Eğer süs havuzunu kullanmıyorlarsa onu toprakla doldurup bir çiçek bahçesi haline getirebilirler” diye konuştu.
“ZİKA VİRÜSÜ TEHLİKESİ”
Küresel ısınmanın etkilerinin Türkiye’nin çok yakından yaşamaya başladığını anlatan İnce şunları söyledi: “Küresel ısınmanın bir etkisi olarak daha önce tropikal iklimlerde görülen Asya kaplan sivrisineği ülkemizde de görülmeye başladı. Bu Asya kaplan sivrisineğin en büyük özelliği Zika virüsünü taşıma noktasında çok etkili bir sivrisinek. Ülkemiz de tropikal iklime girmekte olduğundan dolayı vatandaşlarımız daha dikkatli ve hassas olmalı. Bu sivrisineğin en büyük özelliklerinden biri de saldırgan olması. Bu özelliğinden dolayı insanlara ya da diğer canlılara eğilimli olmasından dolayı vektör artışıyla birlikte hastalıkların artması gibi bir durum söz konusu. O yüzden vatandaşlarımızdan daha fazla hassasiyet bekliyoruz.”