Cumhur Haber'e konuşan Dr. Metin Kerem, "liposuction tedavisi" ile ilgili detaylı bilgiler verdi.
İşte o konuşma:
Son dönemde özellikle, kaş kaldırma, badem göz estetiği, bişektomi ve gıdı operasyonları çok gözde. Sırasıyla hepsinden biraz bahsedecek olursak...
En problemli alanlardan biri gıdı bölgesi... Kilolu olmasa bile bazı hastalarımız bu konuda genetik olarak şanssız olabiliyorlar. Bazen de yerçekimini suçlu oluyor. Olsun, sonuçta çözümü olan bir problemle karşı karşıyayız.
Gıdıdan kurtulmanın bir kaç yöntemi var. En sık uygulanan operasyonlardan biri gıdı bölgesi liposuction tedavisi. Bu tedavinin bazı avantajları ve dezavantajları var.
Dezavantajı, eğer bu operasyon için uygun bir hasta değilseniz ve size yine de bu tedavi uygulanacak ise, uzun dönemde sarkıklık problemleri ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Çünkü eğer, gıdı bölgenizdeki fazlalık orada birikmiş yağdan değil de deriden kaynaklanıyorsa, o bölgede daha da fazla sarkıklık meydana gelecektir. Çünkü liposuction sarkık deri için uygun bir tedavi değidir. Liposuction, sadece oradaki birikmiş fazla yağı alır.
Avantajı ise, eğer o bölgede yağ birikmişse ve cildiniz sıkı ise, bu kolay tedavi yöntemi ile gıdı bölgesindeki fazlalıktan kurtulabilirsiniz.
Şimdi gelelim o bölgedeki gevşemiş deriye, tamamen boyun-jawline bölgesi sarkık değilse, gıdı bölgeniz gevşemişse, mini boyun germe operasyonu ile bu dertten kurtulabilirsiniz. Gıdı gevşekliği, platysma kasının gevşekliğinden kaynaklanmaktadır. Mini boyun germe operasyonunda çene altından küçük kesi açılarak ‘platysma’ kasına ulaşılır, bu kası tekrar gerdiğimizde, gıdı bölgesindeki sarkıklık sorunu çözülür.
Kimi zaman, liposuction ve mini boyun germe operasyonu kombine edilebilir. Bazen, bu kombinasyona çene protezi de eklenerek jawline hattında belirginlik yaratılır. Alt yüz bölgesini daha da belirginleştirmek için, gıdıdan aldığımız yağı çene kenarlarına vererek yepyeni ve çok daha belirgin bir jawline hattı yakalayabiliriz.
Kliniğimizde genellikle yüz operasyonlarını kombine ameliyatlar halinde gerçekleştirmeyi seviyoruz. Çünkü, yüze gerçekten total bir yenileme sağlıyor. Yüzü bir bütün olarak ele aldığımızda, yüzün farklı noktalarına yapılan doğal dokunuşlar olağanüstü sonuçlar verebiliyor. Örneğin, burun estetiği olmak isteyen ve aynı zamanda çenesi geride olan bir hastaya, rinoplasti ile beraber çene estetiği tedavisi uyguladığımızda sonuçlar sadece rinoplasti operasyonu ile elde edeceğimiz sonuçlardan çok daha çarpıcı oluyor.
Yüz bölgesine son dönemde uygulanan bir diğer operasyon da bişektomi yani halk arasındaki adıyla hollywood yanağı. Yanağın içindeki küçük yağ yastıkçıklarının bir bölümünü aldığımızda o bölgede oluşan çöküklük yüzü daha feminen ve zarif gösteriyor. Bişektomi operasyonu aynı zamanda gıdı estetiği ile kombine edilebilen bir operasyon olduğunu da belirtmek isterim.
Bişektomi operasyonunun püf noktası, yağ yastıkçıklarının ne kadarının alındığı ile çok alakalı. Eğer gereğinden fazla miktarda yağ yastıkçığı çıkarılırsa, yakın gelecekte çene hattında sarkıklık görme ihtimalimiz çok yüksek.
Sıra üst yüz bölgesine geldi... Kaş kaldırma ve badem göz estetiği sıklıkla kombine ettiğimiz ameliyat serilerinin başında geliyor. Sadece kaş kaldırma ya da sadece badem göz estetiğini hastalarda çok nadir uyguluyoruz. Çünkü genelde düşük kaş sorunu olan hastalarda göz düşüklüğü de oluyor. İkisi bir bütün gibi algılanıp tedavi edildiğinde üst yüz çok daha fresh bir görünüme kavuşuyor.
Badem göz estetiği genellikle, dış göz kenarı iç göz kenarından aşağıda konumlanmış hastalarda uygulanıyor. Dış göz kenarı aşağıda olduğunda gözler daha yorgun bakıyor. Operasyon, dış göz kenarına uygulanan küçük bir kesi sayesinde gerçekleşiyor. Fazla deri çıkartılıyor ve dış göz kenarı daha yukarıda konumlandırılıyor. Bu da bakışların daha dinç olmasını sağlıyor.
Eğer bu operasyon kaş kaldırma ile kombine edilecekse, hastamızı endoskop cihazıyla tedavi etmeyi tercih ediyoruz. Böylelikle, göz kenarında hiçbir kesi/iz olmuyor. Eş zamanlı hem kaşı hem de dış göz kenarlarını kaldırmış oluyoruz. Endoskopik kaş kaldırma uyguladığımız hastalarda kaş, yan alın ve hem de şakak bölgesi yukarı kalkmış oluyor.
Endoskop cihazını yardımıyla, bu bölgedeki dokuları sinirlere zarar vermeden, doğru planlarda tabandan ayırıp çok sayıda dikişle yukarıya doğru çekerek yeni yerinde pozisyonlandırıyoruz. Bu operasyonu, endoskop cihazıyla gerçekleştirdiğimizde, oradaki katmanları ve dokuları birbirinden ayırırken ve dikiş atarken bize daha keskin bir görüş ve daha kolay kontrol sağladığı için tercih ediyoruz.
Genel anlamda, son dönem trendleri bu şekilde. Yukarıda bahsettiğim gibi, doğru hastada kombine operasyonlar harika sonuçlar veriyor. Tabii ki her zaman için, doğru hasta ile doğru tedaviyi birleştirmek bu işin püf noktası.
