BIST 100 9.368 DOLAR 34,48 EURO 36,24 ALTIN 2.960,44
7° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Dr. Kemal Noyan: Deprem bölgesinde sağlık hizmeti aksıyor

Dr. Kemal Noyan: Deprem bölgesinde sağlık hizmeti aksıyor

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Noyan, depremden etkilenen illerde aile hekimlerinin koruyucu sağlık hizmeti vermediğini dile getirdi.

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Noyan çadır kentler de daha büyük sağlık problemlerinin ortaya çıkmasını engellemek için koruyucu sağlık hizmetlerine daha fazla önem verilmesi gerektiği söyledi.

Antibiyotiklerde sıkıntı yaşandığını, uyuz hastalığı ve bitlenmenin yaygınlaştığını ifade eden Noyan şu açıklamayı yaptı:

– Sorunların başında bölgede yaşanan ilaç sıkıntısı yer almaktadır. UMKE tarafından sağlanan ilaçların çoğunluğu uyuz ve bit ilaçlarından oluşmaktadır. Antibiyotik, krem, anti gribal ilaçlar, ağrı kesiciler vb. ürünler sağlık çadırlarına dağıtılsa da çocuk ve yetişkin tedavisinde kullanılacak antibiyotik ya da steroidli damla ve kremler yok denecek kadar azdır.

– Bu ilaçlar özellikle bölgedeki mevcut toz ve rüzgarın ardından artan konjonktivit vakalarında kullanılması gereken ilaçlardır ancak sağlık çalışanları ilaçlara ulaşmakta sorun yaşamaktadır. Ayrıca bölgedeki sağlık çadırlarında soğuk zincir ile korunması gereken ilaçlar ve aşılarla ilgili uygun ortam bulunmamaktadır. Sağlık hizmetlerinin verildiği çadırlar ne kış ne yaz tipi çadırlardır ve sağlık hizmetleri için uygun koşullara sahip değildir.

UYUZ HASTALIĞI VE BİTLENME YAYGINLAŞTI

– Yaşam koşullarının oldukça zor bir hal aldığı deprem bölgesinde uyuz hastalığı ve bitlenme salgın seviyesinde görülmektedir. Her ne kadar uyuz hastalığı ve bitlenmeye karşı gerekli ilaçlar kısmen temin edilse de bu yeterli değildir. Çadır kentlerdeki yaşam koşulları acilen daha sağlıklı hale getirilmelidir. Uyuz hastalığı ve bitlerin battaniye, giyim eşyaları ya da yaşam alanlarına da bulaşmış olması nedeniyle ilaçla tedavi yeterli gelmemektedir.

– Sorunun çözümünde bölgedeki hijyen koşulları önemlidir. Çamaşır makinelerindeki su basıncı problemi sıcak suyla hijyenik yıkamaya izin vermemektedir. Yine battaniye ve benzeri eşyaların, sanayi tipi 90 derece sıcaklığa ulaşabilen ütülerle hijyenik hale getirilmesi, uyuz hastalığı ve bitlenmenin eşyalar aracılığıyla yayılmasının önüne geçecektir. Ayrıca çadırların kurulduğu alanların çakıl ve tozla kaplı olması, kilit taşın olmaması, asbestli olabilecek tozlarla daha fazla sağlık problemine neden olabilecektir.

AİLE HEKİMLERİ KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİ VEREMİYOR

– Deprem bölgesine her ne kadar Türkiye’deki tüm hastane acil servislerinden pratisyen hekimler gönderilse de planlama hataları sebebiyle acil hizmetleri yine aile hekimleri vermektedir. Oysa aile hekimlerinin temel görevi bölgedeki koruyucu sağlık hizmetleri yani bağışıklama olmalıdır. Acil hizmetler pratisyen hekimler tarafından verilebilecek hizmetlerdir. Ancak planlamadan kaynaklanan sorunlar nedeniyle aile hekimleri asıl işlerini yapamamakta, bölgedeki koruyucu sağlık ve bağışıklama hizmetleri aksamaktadır.

– Ayrıca sağlık hizmetlerinin verildiği çadırlarda birçok eksik bulunmaktadır. Örneğin birçok sağlık çadırında sağlık personelinin elini yıkayabileceği lavabo, su tankı, su deposu, vb. bulunmamaktadır. Sağlık personelleri her hastadan sonra en yakını 50 metre ötede olan lavabolara gitmek zorundadır. Yine kalacak yer sıkıntısı bölgedeki sağlık çalışanlarının önemli sorunları arasındadır.

– Tüm bu sorunlar, bölgesindeki sağlık hizmetlerinin aksamasına neden olmakta, verim ve kalitesini düşürmektedir. Deprem bölgesinde daha önemli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasını engellemek ve bağışıklığı güçlendirmek için, planlamadan kaynaklı, sağlık sistemi işleyişindeki sorunların acilen çözülmesi gerekmektedir.