Borsa İstanbul Pay Piyasası Emtia Pazarı'nda işlem gören Darphane Altın Sertifikası ile piyasadaki altın arasındaki makas dikkat çekmeye başladı. 0,01 gram altına denk gelen Altın Sertifikası’nın fiyatı 14,29 TL’ye ulaşırken 100 grama denk gelen 100 sertifikanın fiyatı 1429 TL oldu. Ancak spot piyasada gram altın fiyatı 1242 TL seviyesinde işlem gördü.
Sözcü'den Serkan Üstün'ün haberine göre, uzmanlar, dolardaki Kapalıçarşı-bankalar arası piyasa farkının açılmasının altın sertifikasına yönelimi artırdığını belirtti. Öte yandan fiziki altını elde tutmanın zorlukları ve stopaj muafiyeti gibi etkenler de altın sertifikasında yönelişte etkili oldu.
FARK AÇILDI
Geçtiğimiz yıl kasım ayında Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü, Darphane Altın Sertifikaları’nı halka arz etmişti. “Yastık altı” yatırımların ekonomiye kazandırılmasını amaçlayan yatırım aracı, altınla arasındaki makası iyice açtı.
Her bir sertifikası 0,01 gram altına denk gelen Altın Sertifikası’nın fiyatı 14 TL’yi aştı. Böylece 1 grama denk gelen 100 sertifikanın fiyatı 1429 TL’ye ulaştı. Ancak spot piyasada gram altın fiyatı 1242 TL seviyesinde bulunuyor.
Öte yandan Altın Sertifikası’nın işleme başladığı 20 Kasım tarihinden bu yana ons altın fiyatı yüzde 13,75, gram altın fiyatı dolar/TL’deki hareketin de etkisiyle yüzde 18,6 arttı. Ancak Darphane Altın Sertifikası’ndaki kazanç bu süre içerisinde yüzde 36,35 oldu.
Kasım sonunda bir sertifika 10,52 TL’den işlem görürken gram altın da aynı şekilde 1051 TL’den işlem görüyordu. Aradan geçen süre içerisinde mart sonundan itibaren iki yatırım aracı arasındaki makas artmaya başladı.
Borsada ALTIN.S1 koduyla işlem gören Darphane Altın Sertifikaları’nda alım-satım arasındaki farkların düşük olması, düşük komisyonla alınıp satılabilmesi, fiziki saklamanın getirdiği dezavantajların olmaması ve bu varlıktaki kazançlardan stopaj vergisinin alınmaması nedeniyle daha çok tercih edildi.
‘KURDA FARKIN AÇILMASI ETKİLİ OLDU’
Konu ile ilgili Sozcu.com.tr’ye değerlendirmelerde bulunan Dinamik Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, altın ve Altın Sertifikası arasında ikili fiyat anomalisinin oluşmaya başladığını belirtti.
Erkan, bankalar arası piyasadaki döviz kurları ile döviz alışverişi yapılan yerlerdeki farkın açılmasının yatırımcıyı altın sertifikasına yönlendirdiğini belirterek, Dolarda piyasa/interbank farkı açıldıkça altın sertifikasına yönelim de arttı. Yatırımcı bir enstrümanı alamıyorsa diğerine yöneliyor” dedi.
Ancak burada da marjın açıldığını hatırlatan Erkan, “Dolayısıyla altın sertifikasına yatırım yapanların da altın fiyatı grafiğini değil, altın sertifikası grafiğini takip etmesinde yarar var. Seçim yaklaştıkça bu açılmalar olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
‘AL-SAT YAPMAYI DÜŞÜNENLERİN KULLANDIĞI BİR ARAÇ’
Altın fiyatları ve Altın Sertifikası fiyatları arasındaki farka ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, Altın Sertifikası’nın tasarruf amaçlı fiziki altın yerine al sat yapmayı düşünenlerin daha çok yöneldiği bir araç olduğunu belirtti.
Altın Sertifikası’nın ilk çıktığında altın fiyatıyla paralel olduğunu ancak bir süredir aradaki makasın açık olduğunu belirten Yıldırımtürk, “Borsadan çıkmış olanlar oradan altın alıyor olabilir. Aracı kurumlar da altın fonu kurmaya başladı. Piyasada yine altın işlemleri olacak gibi görünüyor” dedi.
Aradaki farkı anlamanın zor olduğunu belirten Yıldırımtürk, “Tasarruf amaçlı fiziki altın yerine al sat yapmayı düşünenlerin daha çok yöneldiği bir araç. Burada fizikiden alıyorsunuz, elinizde altınınız oluyor. Orada ise fon alıp satıyorsunuz. O fonlarda vergi yok. Diğer fonlarda vergi var. Bu nedenle biraz cazibesi var” diye konuştu.
Sertifika fiyatının mevcut altın fiyatlarından daha pahalı olmasının çok cazip bir şey olmadığını belirten Yıldırımtürk, “Ancak para taşımak istemeyen, ekranından alım satım yapmak isteyenlerin katlanabileceği bir fark olabilir. Fiziki olarak alabileceğiniz altını daha pahalı alıyorsanız çok avantajlı bir durum değil” dedi.
FİZİKİ TALEBİ AZALTMAK İÇİN
Altın Sertifikası uygulamasının “Fiziki altın talebini azaltabilmek için yapılmış bir iş” olduğunu söyleyen Yıldırımtürk, “Fiziki altın dışarıdan ithal ediliyor. İthal edilince cari açık oluşturuyor diye bir bahane sunuyorlar. Halbuki bu fiziki bir metal, tüketim malı değil. Cari açığın bir kısmı altından kaynaklandığına ilişkin rakamların önüne geçmek için ortaya konan hamleler” değerlendirmesinde bulundu.