Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi, pandemi sürecinde kurumun uğradığı zararı gerekçe göstererek sağlık çalışanlarının ek ödemelerinde kesintiler yaptı.
Yapılan kesintiye karşı sağlık emekçileri de geniş katılımla mücadele başlattı. Ek ödemelerdeki kesintilere karşı Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi, sağlık emekçileri yaklaşık 3 hafta boyunca her gün hastane bahçesinde yaptıkları eylemler ile taleplerini dile getirdi.
Birgün'ün aktardığına göre; Eylemlerin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü eylemlere katılanlar hakkında disiplin soruşturması başlattı.
SES İzmir Şubesi açılan soruşturmalara tepki göstererek bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan SES DEÜ İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur, “Gerektiği takdirde grev hakları da bulunan sendikaların üyelerine yönelik sendikal ve Anayasal haklarını kullanmalarından kaynaklı olarak tehditlerde bulunulmuştur. İşyerleri olan hastanenin içerisinde ve hastane yöneticilerinin makam odalarının önünde olan sağlık emekçilerine ve hatta o tarihte izinli olduğu için hastanede bulunmayan kimi sağlık emekçilerine görev yerlerini terk ettikleri iddiasıyla soruşturma açılmıştır. Soruşturma kapsamında savunma süresi dahi vermeksizin derhal savunma isteyen Başhekim Vekili ve Başmüdür vekili, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 118. Maddesinde tanımlanan Sendikal Hakların Kullanılmasını Engelleme suçunu işlemişlerdir” dedi.
“BİZ YAN YANA DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Hastanedeki sağlık çalışanlarının eylem yapmasının sendikal haklar kapsamında olduğunu ve yasa dışı eylem olarak nitelendirilemeyeceğini belirten Uğur, “Sayın DEÜ Hastanesi Başhekimi’nin çalışanları ve onların temsilcilerini, tüm çalışanların parasal haklarında yapılan kesintinin nedenini öğrenme istek ve çabalarında yok sayması, muhatap almaması ve herhangi bir açıklama yapmaması karşısında çalışanların en doğal tepkisel davranışları disiplin suçu olarak değerlendirilemez. Sağlık emekçilerinin katıldığı eylem suç olarak değerlendirilemeyeceği halde haklarında disiplin soruşturması açılmış olması açıkça sendikal hakların kullanılmasını engellemeye yöneliktir” diye konuştu.
Soruşturmaların derhal durdurulması gerektiğini vurgulayan Uğur, “Ortak mücadele çağrısı yapan kurum ve sendika temsilcilerinin çağrısı ile görev yerleri olan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nden ayrılmadan katıldıkları basın açıklaması nedeni ile sağlık emekçileri hakkında disiplin soruşturması açılmış ve savunmalarının istenmiş olması TCK m. 118’de tanımlanan ‘Sendikal Hakların Kullanılmasının Engellenmesi’ suçunu oluşturmaktadır. Sonuç olarak, hastanemiz çalışanları meşru haklarını kullanmışlardır. Bilinmelidir ki benzer tutum devam ettiği sürece bizler de sorularımızı sormak için, haklarımız için ulusal ve uluslararası hukukun gereği bütün yol ve yöntemi kullanarak yan yana durmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.