Sözcü'den Özgür Cebe'nin haberine göre; Merkez Bağlar İlçesi’nin Buyuransu Köyü’nde akraba ziyaretinden dönen 6 kişilik Dağ ailesinin içinde bulunduğu araç, geçen yıl Ramazan Bayramı’na rastlayan 3 Mayıs 2022 günü kalaşnikof silahlarla çapraz ateşe alınarak tarandı.
EŞİ VE KIZI ÖLDÜ, O VE 3 ÇOCUĞU AĞIR YARALANDI
Olayda aracı kullanan Abdurrahman Dağ (48), kızı Songül (14), oğulları Mahir (7) ve Mehmet Dağ (13) ağır yaralandı. Anne Garibe (45) ile kızı Nayime Dağ (19) hayatını kaybetti.
5 TUTUKLU, 6 SANIK HAKKINDA İDDİANAME HAZIRLANDI
Gecenin zifir karanlığında yaşanan katliamla ilgili Jandarmanın yürüttüğü titiz soruşturmada kanlı saldırının failleri yakalandı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 5'i tutuklu, 6 sanık hakkında, “Tasarlayarak öldürme, çocuğu kasten öldürme ve yardım etmek” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
” BANA ‘AZ ÖMRÜN KALDI’ DEDİLER “
Eşi ve kızı öldürülen, kendisi ve üç çocuğu yaralı kurtulan Abdurrahman Dağ savcıya verdiği ifadesinde, “Emrah Hubel ile Abdurrahim Göl işlenen bir cinayetten dolayı firardı. Bu kişileri benim ihbar ettiğimi düşünerek bana husumet beslediler. Akraba olduğumuz için şikâyette bulunmadım. Olaydan üç ay önce de bana haber gönderip, “Bunu senin yanına bırakmayacağız. Bedelini ödeyeceksin” dediler. Bayramın birinci günü annemin mezarını ziyaret ettim. Burada karşılaştığım Sedat Botan sessizce yanaşıp, “Ömrün az kaldı” dedi.
Anne Garibe ile kızı Nayime Dağ
“TAMAM AMCA İŞLERİ BİTTİ’ DİYE SESLENDİ”
Ertesi gün akraba ziyaretinden dönerken aracım gece karanlığında çapraz ateşe alındı. Yaralanınca kendimi araçtan dışarı atıp ölü taklidi yaptım.
Sedat'ın sesini duydum. Yanındakilere yüksek sesle, “Abdullatif, Emrah, kaçın köylüler geliyor” diye seslendi.
Bu sırada Mahsum Fırat'ın sesini duydum. O da, “Tamam amca, işleri bitti” dedi. Kayalıklardan kaçtılar. Kadri Fırat'ın azmettirmesiyle bizi taradılar” dedi.
“ÖLÜ NUMARASIYLA HEPSİNİN SESİNİ DUYDUM”
İlk merminin ağzına, diğerlerinin de sol ve sağ göğüs bölgesine geldiğini anlatan Abdurrahman Dağ, “Sedat Botan'ı elinde silahla gördüm. Eşim bana ‘Sen yaralandın mı?' diye sordu. Ailem zarar görmesin diye el frenini çekip kendimi araçtan dışarı attım. Eşime kurşun gelmesin diye kafasını tutup torpidonun altına saklamaya çalışırken eşimden ‘Ay' diye bir ses geldi. Eşimin kafasının elimden kaydığını görünce öldüğünü anladım. Bu sırada ateş devam ettiği için ben ölü taklidi yaptım. Seslerinden ve aracın farlarının açık olmasından dolayı Mahsum Fırat ile Abdullatif Fırat'ı net biçimde gördüm. Abdullatif benim de ölmüş olduğumu düşündüğü için yanındakilere, ‘Bunun anasını sinkaf ettik. Arabada kimseyi sağ bırakmayın' dediğini duydum. Abdurrahim Göl de yanımdan geçerken bana Kürtçe, ‘Seni sinkaf edeyim, hiç ölmeyeceğini mi düşündün' dedi. Olayın azmettiricisi Kadri Fırat'tır. Köyün önde geleni olduğu için kimse ondan habersiz hareket etmez” dedi.
“DEVLET AJANIDIR, ONU ÖLDÜRÜP KANINI ALNIMIZA SÜRECEĞİZ”
İddianamede, mağdurun birden fazla kez ifadesinin alındığı ve tüm beyanlarının tutarlı olup birbiriyle çelişmediği ifade edildi.
Sanıkların kendi aralarında olay öncesi konuştukları ve Abdurrahman Dağ'ın kendilerini ihbar ettiği için, “Devletin ajanıdır, köpeğidir. Onu öldürüp kanını alnımıza süreceğiz” dedikleri bildirildi.
İddianamede, kendilerini jandarmaya ihbar ettiğini düşünen sanıkların olay günü bayram ziyaretinden dönen Abdurrahman Dağ ile ailesine pusu kurup bekledikleri, Dağ'ın kullandığı aracı gördükleri sırada kalaşnikof otomatik tüfeklerle aracı seri biçimde taradıkları kaydedildi.
Öncesinde Dağ'ı tehdit eden ve aralarında husumet bulunan sanıkların, ölü taklidi yapan Abdurrahman Dağ tarafından teşhis edildikleri ve yakalandıkları bildirildi.
5’i tutuklu 6 sanığın yargılanmalarına önümüzdeki günlerde Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.