BIST 100 8.946 DOLAR 34,28 EURO 37,12 ALTIN 3.063,51
15° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Diyanet yurdunda kız öğrencilere baskı

Diyanet yurdunda kız öğrencilere baskı

Kütahya Türk Diyanet Vakfı Kız Yurdu'nda kız öğrencilere mobbing uygulandığı ortaya çıktı. Öğrenci Ömür Nur Sırma, yurtta yaşananları anlattı. Sırma, "Erkekler tahrik olduğu için pijama ile dışarı çıkmamıza izin verilmiyor." dedi.

Sözcü'de yer alan habere göre; Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Muhasebe ve Finans Yönetimi 1. sınıf öğrencisi 19 yaşındaki Ömür Nur Sırma, kaldığı Kütahya Türk Diyanet Vakfı Kız Yurdu’nda kendisine mobbing uygulandığını öne sürdü. Yurtta kılık-kıyafetlere müdahale edildiğini, yurdun içinde dahi şort giymeye izin verilmediğini ve yemeklerin kötü olduğunu belirterek “Erkekler tahrik olduğu için pijama ile dışarı çıkmamıza izin verilmiyor. Sigara içilecek yer gösterileceği belirtilmesine rağmen gösterilmedi. Kapalı öğrencilere ayrımcılık yapılıyor. Psikolojim bozuldu. Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı bir yurda yerleştirilmek istiyorum” dedi. Sırma, yurt görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

İKİ ÖĞRENCİ İNTİHAR ETMİŞTİ

Eskişehir’de geçtiğimiz ay Anadolu Üniversitesi Matematik Öğretmenliği Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Resul Alan’ın, üniversitenin yemekhane bölümünde kendini asarak yaşamına son vermesinin ardından birkaç gün sonra Eskişehir Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü öğrencisi Sezen Naz R., kaldığı Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı Mükrime Hatun Kız Öğrenci Yurdu'nun beşinci katından kendini boşluğa bırakarak intihar etmişti.

Üniversite öğrencilerinin karşılaştığı sorunların çözüme kavuşturulması gerekirken Kütahya'da Dumlupınar Üniversitesi Muhasebe ve Finans Yönetimi 1. sınıf öğrencisi Ömür Nur Sırma, kaldığı yurtta kendisine mobbing uygulandığını öne sürdü. Kütahya Türk Diyanet Vakfı Kız Yurdu'nda kalan Ömür Nur Sırma, vakıf yurdundaki akıl almaz uygulamalar nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu söyledi. Sırma'nın anlattığı vakıf yurdundaki uygulamalar şaşkınlık yarattı.

KORİDORDA DAHİ ŞORT YASAK

Kütahya Türk Diyanet Vakfı Kız Yurdu’nda yaklaşık 1,5 aydır kaldığını ifade eden Ömür Nur Sırma, yurda kayıt yaptırılırken kendisine bir sözleşme imzalattırıldığını belirterek şunları söyledi:

* Yaklaşık 1 aydır mobbing görüyorum. Annemle her konuşmamda ‘Ben yaşamaktan bıktım, ben burada mutlu değilim' ifadelerini kullanıyorum. Daha 19 yaşındayım. Mental olarak orada çökmüş durumdayım. Yurda kayıt yaptırırken imzalanan sözleşmede kılık ve kıyafetime özen göstereceğim yönünde madde vardı. Fakat bunu çarptırıp, etek boyumun diz kapağında veya diz kapağının altında olması gerektiğini belirttiler. Ayrıca koridorlarda şort giymeyeceğimize, koltuk altının gözükmeyecek şekilde kısa kollu giymeyeceğimiz gibi saçma sapan kuralları bize dayatmaya başladılar.

* Bunlara uymazsak tutanak tutulmakla tehdit ediliyoruz. Koridorlarda güvenlik kamerası olduğu için böyle bir şey yaptıklarını söylüyorlar. Ama tesettürlü arkadaşlarımız açık bir şekilde geziyor. Onlar öyle geziyorken biz niye böyle gezemiyoruz? Bu ayrımcılık neden? Kesinlikle bir öğrenci kayırması var.

“ERKEKLER PİJAMALILARDAN TAHRİK OLUYOR”

Yurttan dışarı çıkarken de kıyafetlerinin düzgün olması gerektiği yönde vakıf görevlileri tarafından baskı uygulandığını ifade eden Sırma “Bana yönetim memuru tarafından şu cümleler kuruldu: ‘Bence pijama ile sokağa çıkmayın, erkekler tahrik oluyormuş.' Bu nasıl bir cümledir. Böyle bir düşünce ile gelen birisine karşı öğrencisini nasıl koruyamıyor? Bunun cevabını nasıl veremiyorlar? Siz orada yönetim memurusunuz, idarecisiniz. Bizi korumakla görevlisiniz. Bizim başımızdasınız ve ailelerimiz bizleri size emanet ediyor. Ben 1,5 aydır tüm bunlara sessiz kaldım” dedi.

“MAHALLEYE ERKEK ARKADAŞIMIZIN GELMESİ YASAK”

Sözleşmede sigara için hocaların gösterdiği yerde içilmesi yönünde bir madde bulunduğunu ancak yurtta sigara içen öğrencilere bir yer gösterilmediğini belirten Ömür Nur Sırma, “Mahallede sigara içilmemesi söyleniyor. Mahalleye erkek arkadaşımızın getirilmemesi isteniyor. Orası koskoca bir mahalle. Sadece bir yurt yok. Bunları bize sürekli baskılıyorlar. Bunlar günahmış veya biz bunları yapınca dinsiz oluyormuşuz gibi bize yansıtıyorlar. Biz gayet şükür dinimizi biliyoruz” ifadelerini kullandı.

“YURT YEMEKLERİNDEN AÇ KALIYORUZ”

Yurtta çıkan yemeklerden de şikayetçi olan Sırma şunları söyledi:

* Yemeklerle ilgili de sıkıntılar yaşıyoruz. Yemekler konusunda besin ihtiyacımıza göre sözleşmede bir madde var. Fakat 19 yaşındaki bir öğrencinin ihtiyacı olan besin kızartma mıdır? 2 gün ara ile kızartma yediğimizi biliyorum. 2 gün ara ile hiçbir yerde kızartma yenmez. Evde de yenmez, yurtta da yenmez. Bir kızartmanın besin değeri yok. Çoğu zaman yemekler kötü oluyor. Yaparken ne kullanıyorlarsa çoğu öğrenci ben de dahil mide ve bağırsak problemi yaşıyoruz. Ben 1,5 aydır bunu her gün yaşıyorum.

* Fazladan 1 tane mandalina istediğimde, sayılı geldiğini veremeyeceklerini söylediler. Sabah kahvaltıda piknik ürünlerinden birer tane alabileceğimiz ve odaya götüremeyeceğimiz söyleniyor. Yemekhaneden hiçbir yemeği odamıza götürmemiz yasak. Kahvaltılar kayıt yaptırırken açık büfe olacağı belirtilmesine rağmen bizim hakkımıza düşen parmak boyunda 3 tanecik börek. Bununla kim doyabilir? Kimse doymaz. Biz her gün yurttan aç çıkıyoruz.

“ÇOĞU ARKADAŞIMIZ ŞİKAYETÇİ”

* Artan yemekler de sokak hayvanlarına veriliyor. Bizim orada bir hayvan kadar değerimiz yok. Çoğu arkadaşımız bu konulardan şikayetçi. Ancak ailevi nedenlerden ve ekonomik durumlarından bir şey yapamıyor. Çünkü susturuluyorlar. Eğer konuşurlarsa yurt ile ilgili de sıkıntı yaşayacaklar. Genç kızlara haklarını öğretmek yerine susmayı öğretiyorlar. Bunu da dini kullanarak yapıyorlar.

“10 DAKİKA GEÇ KALDIM, TUTANAK TUTTULAR”

Yurda giriş saatinin 23.00 olduğunu ve bu saatten sonra yurda gelenlere tutanak tutulduğunu söyleyen Ömür Nur Sırma “Ben arama-kurtarma topluluğunda görev alıyorum. Çok isteyerek gidiyorum. Gerçekten topluma yararlı bir topluluk. Oradaki faaliyetlerden dolayı yurda bir kere geç kaldım. O da 10 dakika. Otobüsten dolayı, gelmedi. 10 dakika geç kaldım, tutanak yazdılar. Topluluğumuzun danışman hocası profesör ‘ben yazılı kayıt göndereceğim, bizim yanımızdaydı, izin kağıdı göndereceğim' dediği halde geç geldiğim izin yazı yazmak zorunda olduklarını ve yurda geç girdiğimi belirttiler. Bütün KYK veya özel yurtlar koskoca profesörün imzalı izin kağıdını alırken bizim yurdumuz almıyor. Ben 10 dakika için o gün tutanak yedim, imzalı izin kağıdım olduğu halde. Dosyama konup konmadığını da bilmiyorum” şeklinde konuştu.

SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Yurtta yaşadıkları nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu ve ders çalışamaz hale geldiğini ifade eden Sırma, yurt görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Geçtiğimiz gece ders çalışması nedeniyle yurtta görevli memur tarafından aralarında tartışma geçtiğini sözlerine ekleyen Sırma şunları söyledi:

* Gece saat 00.00 sıralarında odada ders çalışırken görevli memur geldi. Lambayı kapatmamı istedi. Yanan da içerisinde buzdolabı ampulü bulunan bir masa lambasıydı. Kendisine ders çalıştığımı belirtmeme rağmen bana bağırarak etüt odasında ders çalışmam gerektiğini söyledi. Bana ‘terbiyesizsin, saygısızsın, kul hakkı yiyorsun' dedi. Ben sakince hocam sizinle münakaşa etmek istemiyorum, dilekçe verebilirler, hukuki yollara başvurabilirler dememe rağmen halen bağırmaya devam etti. Ben saat 02.00 gibi polisi aradım. Tansiyonumun da yüksek olduğunu söyleyince polisler bana ambulans da gönderdi.

“VİZELERİM BAŞLIYOR, DERS ÇALIŞAMIYORUM”

* Ambulansı bir idareciye haber vermeden çağırdığım için idare bana bunun da suç olduğunu söyledi. Polisler geldi ve karakola götürdü beni. Yurtta psikolojik şiddet gördüğümü ve yurtta kalmak istemediğimi söyledim. Şu anda üniversitede 2 hafta önce tanışmış olduğum topluluk liderimizin yanında kalıyorum. Topluluk lideri kız arkadaşım olmasaydı sokakta kalacaktım. Benim 1,5 aydır psikolojim çok bozuldu. Bunlar derslerime de yansıyor. Ders çalışamıyorum. 2 hafta sonra vizelerim başlıyor. Benim sınavlarıma çalışmam gerekirken ben bunlarla uğraşıyorum. Yetkililerden tek isteğim bir KYK yurduna yerleştirilmek. 19 yaşındayım ve çok yoruldum. Savcılığa yurt görevlileri hakkında şikayetçi oldum.