Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "demokrasi için ana tehdit" diyerek hedef aldığı sosyal medya bu kez 81 ildeki camilerde okutulmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma hutbesinin konusu oldu.
"Söz ve Davranışlarımızda Doğru Olalım" başlıklı hutbede, İslam dininin yalanı ve yalana götüren davranışları asla tasvip etmediği belirtilen hutbede "Şaka bile olsa yalan söylemeyi, insanları eğlendirmek için dahi yalan konuşmayı hoş karşılamaz" denildi.
Doğruluğun önemine vurgu yapılan hutbede, "Doğruluk ticaretin bereketi; yalan ise felaketidir. Dürüst ve güvenilir tüccar, peygamberler, sıddîklar ve şehitlerle beraberdir.[3] Doğruluk, mal ve mülkü hayırlı kılar. Yalanla kazanılan maldan hayır gören yoktur" ifadeleri kullanıldı.
Hutbenin devamında da yalanın en çok sosyal medya ağlarından şikayet edilerek şu ifadelere yer verildi:
"Maalesef, günümüzde yalanın en çok ve en hızlı yayıldığı yerlerin başında sosyal mecralar gelmektedir. Oysaki gerçek âlemde haram olan yalan, sanal âlemde de haramdır. Hakikat dünyamızdan kopmadan, sanal ortamlara mahkûm olmadan sosyal medyada doğruluğu hâkim kılmak da biz müminlere düşen bir vazifedir. Duyduğumuz her haberi araştırmadan paylaşmak, bilerek veya bilmeden yalanın yayılmasına sebebiyet vermek, büyük bir vebaldir. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s), “Her duyduğunu söylemesi kişiye yalan olarak yeter!”[4] buyurmaktadır"
"Öyleyse geliniz, hem sosyal hayatta hem de sanal âlemde arkadaşlarımızı doğru kimselerden seçelim" çağrısı yapılan hutbe Hucurât suresinin “Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz" ayetiyle tamamlandı.