Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerden sonra deprem duyarlılığının artması üzerine MTA diri fay haritasını güncelledi. Haritaya göre Türkiye’de Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Ege Bölgesi Graben Sistemi olmak üzere 3 ana fay hattı ile 485 aktif fay bulunuyor. 24 ilin kent merkezinden aktif fay geçerken, 80'den fazla ilçe ise direkt aktif fay hatları üzerinde kurulduğu görülüyor.
FAY HATTI ÜZERİNDE AVM, OKUL, HASTANE, CEZAEVİ
Sözcü'den Latif Sansür'ün haberine göre; diri fay haritasına bakıldığında birçok il ve ilçede diri fay hatları üzerinde binlerce konutun yanı sıra insanların toplu bulunduğu alışveriş merkezleri, özel ve resmi kurum hastaneleri, okullar, üniversiteler, organize sanayi bölgeleri hatta cezaevi bulunduğu görülüyor.
Uzmanlara göre 7 büyüklüğündeki deprem üretecek en az 10 fay hattı bulunan İzmir'de şehir merkezlerini bölen kırmızı çizgiler endişelendiriyor. Balçova ilçesinde bir AVM fay hattının başladığı noktada yer alırken, Dokuz Eylül Üniversitesi'nin ise hemen önünden diri fay geçiyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi ile Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri ise haritadaki kırmızı çizgilerin tam üzerinde yer alıyor.
Denizli'de ise diri fay hattını gösteren kırmızı çizgi il merkezini ikiye bölen İzmir-Aydın Karayolu üzerinde kilometrelerce ilerliyor. İki fay arasına inşaatı süren İzmir Şehir Hastanesi'nin yasal zorunluluk olan deprem izolatörüne sahip olup olmadığı ise bilinmiyor.
“FAY HATTININ ÜSTÜ EN TEHLİKELİ VE EN RİSKLİ YERDİR”
İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Taner Yüzgeç, normal koşullarda imar planlarının afet risk haritalarına göre şekillendirilmiş olması gerektiğini söyledi. Yüzgeç, “Afet risk haritalarında, mikro bölgeleme çalışmalarında faylar genel olarak işaretlenir. Buralara sadece zorunlu yapılalar yapılabilir.
Fay üzerinde geçmişte yapılan yapılardan ise emin olmak gerekir. Fay hattının üstü en tehlikeli en riskli yerdir. Şu an için hemen orayı yıkın veya taşıyın demek mümkün değil. Bunların incelenmesi gerekir” dedi.
“İZMİR’DE BAŞLATILAN ÇALIŞMA TÜM TÜRKİYE’YE YAYILMALI”
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 30 Ekim 2020 depremi sonrası başlattığı Yapı Stoku Envanteri ve faylar ile ilgili iki çalışmayı hatırlatan İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ise, bu çalışmaların ülke genelinde yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Konunun sadece fay hatları ile sınırlanmaması gerektiğini belirten Ayatar, “Elbette ki faylar önemli. Ancak 30 Ekim'de yaşadığımız depremde yıkım fay hattından 8 uzakta, Bayraklı'da olmuştu.
Öncelikle binaların yapı güvenliğini konuşmak zorundayız. Eğer yapı güvenli değilse fay hattına uzakta da olsa etkileniyor. Bizim yapı güvenliğini sağlamamız gerekiyor. Bu nedenle İzmir'de yaptığımız yapı envanter çalışmasının tüm Türkiye'de yapılması gerekiyor. Mevcut yapıların deprem riski açısından bir derecelendirmesinin yapılması gerekiyor.
Öncelikle hangi binalara müdahale etmemiz gerektiğini fay üzerinden değil, binalar üzerinden belirlememiz gerekiyor. Sadece fay hatları üzerindeki yapıları kaldıralım veya taşıyalım demek yerine o yapıları her yönüyle inceleyip bu yapılar olası bir deprem sırasında ayakta kalacak mı diye bakmak gerekir” diyerek acilen risk altındaki tüm yapıların tespit edilmesi gerektiğinin altını çizdi.