BIST 100 9.672 DOLAR 34,65 EURO 36,45 ALTIN 2.952,20
11° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Dilber Ay'ın hayatı beyaz perdede: Büşra Pekin ve Ketche, KRT TV ekranlarında anlattı

Dilber Ay'ın hayatı beyaz perdede: Büşra Pekin ve Ketche, KRT TV ekranlarında anlattı

2019 yılında hayatını kaybeden arabesk müziğin sevilen ismi Dilber Ay'ın hayatı 'Dilberay' filmiyle beyaz perdeye uyarlandı. 4 Şubat'ta vizyona girecek filmde Dilber Ay’ı canlandıran Büşra Pekin ve filmin yönetmeni Ketche, KRT TV ekranlarında Hilal Solmaz'ın hazırlayıp sunduğu Şehir Işıkları programına konuk oldu.

Arabesk müziğin sevilen ismi Dilber Ay’ın hayatı film oldu. Samimi, mert ve haksızlıklara tavrı olan delikanlı bir kadın Dilberay. 13 yaşında TRT seçmelerini kazanıyor ancak babası tarafından gönderilmiyor. Bu noktandan sonra ülkemizin toplumsal sorunlarından biri olan çocuk gelinlerinden biri oluyor. Babası ve eşi tarafından sistematik şiddet görüyor. Her tür zorluğa rağmen hayalinden vazgeçmeyen bir kadının hikayesi “Dilberay"...

2019 yılında hayatını kaybeden Dilber Ay’ı canlandıran Büşra Pekin ve Yönetmen Ketche, Hilal Solmaz’ın hazırlayıp sunduğu Şehir Işıkları'na konuk olarak 4 Şubat'ta vizyona girecek filmi anlattı.

'SEVGİ GÖSTERİLDİĞİNDE BİR ŞEYLER DAHA İYİ OLUYOR'

Filmde Dilber Ay'ı canlandıran Büşra Pekin, usta sanatçının hayatında yaşadığı zorlukların altını çizerek şöyle konuştu:

"Uzun zamandan beri düşündüğüm analiz ettiğim şey, bunu alışkanlıklara dayalı bir şey olması, atalardan gelen bir şey, 'Biz babamızdan böyle gördük. Biz evladımıza, kız çocuğumuza sevgi göstermeyiz, çünkü bir baba bunu yapmamalıdır' gibi kuşaklar boyu gelen bir öğreti var. Bu filmle aslında bunun fark edilmesini istiyorum. Çünkü altını çizdiğimiz bir konu, sevgi gösterildiğinde bir şeyler daha iyi oluyor. Bir akım şeyleri sözle ya da evde çocuklarımıza öğreterek onları doğru tarafa götürebiliriz. Bu anlamda filmin de çok güzel, insanları rahatsız etmeden "Evet böyle yapmak lazım, gerek yok, ben bunu artık durdurabilirim' dedirteceğine neredeyse emin gibiyim.

'KADIN HAKLARINA DAİR BİR ŞEYLER SÖYLEMEK BENİM ÇOK İSTEDİĞİM BİR ŞEYDİ'

Kadın haklarına dair bir şeyler söylemek benim çok istediğim bir şeydi. İyi bir projede oynamayı da istiyordum. İşin içerisinde müzik olan bir işte de çalışmayı çok istiyordum. Hepsi aslında bir araya gelmiş oldu. Senaryoyu okuduktan sonra senaryosunu iyice derinine girdikten sonra benim de o gece yaptığım; videolar, izlemeler, araştırmalar... Ertesi gün biz hemen el sıkıştık. Hiç beklemeden hemen ekibe dahil olmuş oldum.

'DİLBER AY SESİNİN DUYULMASINI İSTİYORDU'

İşte bence böyle filmler sayesinde buna gerek kalmadığını, aslında gerek olmadığını bir şekilde; erkeklere de, kadınlara da, herkese de göstereceğiz diye umut ediyorum. Çünkü Dilber Ay'ın da böyle bir derdi vardı. Bunun olmaması gerektiğine dair. Ben Dilber Ay'ın YouTube videolarını çok izledim. Televizyon programlarına verdiği röportajlarda hep bununla alakalı konuşuyordu ve sesinin duyulmasını istiyordu. Bizim ona verebileceğimiz en büyük hediye belki de böyle bir filmin içinde insanlara dokunabilecek "'Ya hakikaten bunlara gerek yokmuş' dedirtecek bir film gibi yapmış olamamız geliyor."

Filmin yönetmeni Ketche ise “Biz büyük şehirde bir hanımefendiye adres bile soramaz olduk.

Kendilerini güvende hissetmiyorlar. Erkekler olarak da yüz kızartıcı bir durum” sözleriyle yakın zamanda artış gösteren kadına şiddet olaylarına dikkat çekerek şunları söyledi:

'DUYARLI OLDUĞUM BİR KONU'

"Hikayeyi okuyunca benim de bir kız çocuğum var. Bu kadın hakları gerçekten kırmızı noktam diyeyim. Duyarlı olduğum bir konu...Ben bu filmi yapmak istiyorum dedim. Hatta birkaç kere senaryosunun üzerinden geçildi. Benim araştırmalarım oldu; aile ile röportajlar oldu ama işte geldiği gün Harika Uygur vardı; artı kastçımız, birbirimize bakıp "Sence kim olur?" dedik. Aynı anda "Büşra Pekin" dedik. Hatta gece 11 gibi aradım müsait değildi. Gece beni aradı 12'ye doğru, Zoom yaptık ama bir 40 dk sonra 'Evet, beraberiz' dedik.

'DİLBERAY'IN SESİNİN YOLCULUĞU VAR'

Dilberay'ın ilk çıktığı pavyon 1973'ten beri değiştirilmemiş. Aynı haliyle duruyor. Hala işliyor, bildiğiniz eski menajerinden, çay demleyenine kadar, üvey çocukları, kendi çocukları ve yine playlisti hazırlarken Kemal Arapoğlu'na yazdığı ağıtlarla "Ustam" diye... Halit abi ile sağ olsun playlisti bize o hazırladı. 'Stüdyoda bunu söylerdi, bu yılda bunu söylerdi' diye. Dilberay'ın sesinin yolculuğu var ; 18 yaşından, 50'li yaşlarının ortasına kadar oynuyor Büşra. Dilberay'ın sesinin de bir yolculuğu olmuş.

'KADIN HAKLARI TARAFI BENİ İLGİLENDİRİYORDU'

Son albümlerindeki bu bas bariton ses ile gençliğindeki sesin hiç alakası yok. TRT kayıtlarına ulaştık; bir tane siyah-beyaz görsel videosunu bulduk. Orada incecik bir sesi var, filmde de göreceksiniz. Büşra sağ olsun inanılmaz çalıştı. 10'lu yaşlarda, 20'li yaşlarda, 30'lu yaşlarda 40'lı yaşlarda, 50'li yaşlardaki şarkı söyleme stili farklı. Dilberay Hanım'ın da biraz geç gelmiş bir şöhreti olmuş. Kadıncağız biraz maalesef kaderiyle yalnız kalmış. Biz 'Tavukları Pişirmişem' ile duyuyoruz onu. Dilber Ay'ın o yıllara kadar ki müzikal açısından çok kadın hakları tarafı beni çok ilgilendiriyordu. Benim de bir kızım var; ben kızıma kadın hakkı mektubu yazmaya çalışım, onu becermeye çalıştım. Sağ olsun çok güzel oynadı.

'ADRES BİLE SORAMAZ OLDUK'

Ben kadınların sesi dedim ya, kızıma bir mektup yazmaya çalıştım, daha 15 yaşında. Çünkü biz büyük şehirde bir hanımefendiye adres bile soramaz olduk, taciz olarak anlaşılıyor diye. Geldiğimiz nokta o... Kendini güvende hissedememesi, bizim onları o hale düşürmemiz erkekler olarak da yüz kızartıcı bir durum ama erkeklerin alacağı çok ders var diye düşünüyorum. İlla fiziksel olmuyor,bazen sözle de, psikolojik de baskı olabiliyor, şiddet de olabiliyor. İnsanlar farkında olmadan çok fazla kalp kırıyorlar.Dilberay 19 sene sesini bulamamış bir kız; hani 19 sene hiçbir şey diyemiyor, su bile diyemiyor filmde görceğimiz gibi...O yüzden kadının sesini bulması bazı yerlerde çok zor. Kendini ifade etmesi herhangi bir şey istemesi çok zor. Bu çok acı. Bir şey olunca da ihale onlara kalıyor.Hemen ilk suçlanan oluyorlar bazı sosyal çevrelerde, o yüzden o kanayan acı bir şekilde dindirilse, birilerini iki kere düşündürsek ne mutlu bize."