Elazığ’da meydana gelen depremin ardından Sözcü’ye konuşan Sürsürü Mahallesi Muhtarı Ergun Gül, o günlerde yaşadıklarını anlattı.
Depremin ilk 10 gününde tüm işlerin muhtarlara yüklendiğini belirten Gül, şu ifadeleri kullandı;
*Şu bir gerçek ki biz depreme hazırlıklı değilmişiz. Şahsım olsun, kamu idarecileri olsun sınıfta kaldık. İlk 10 gün ne yazık ki tüm işler muhtarlıklara yüklendi, muhtarların da görevleri belli olduğu için kurum müdürlerini arıyoruz.
*Kurum müdürleri de bu konuda tecrübesiz oldukları için yetersiz kaldılar. Ama 10-15 gün sonra kurumlar daha faal duruma geçtiler. Dışarıdan bizlere yardım gönderen yardımseverlerden Allah razı olsun.
*Bize yardım gönderdiklerinde ben kendilerine özellikle şunu söyledim; ‘insan açlığa dayanır ama soğuya dayanamaz.' Bir insanın -10, -12 derece soğuya dayanması çok zordur. Burada birçok insan çadır kurdu ama soğuktan dolayı birçok insan çadırlarda yaşayamadı.
“SINIFTA KALDIK”
*Gıda yardımlarında ilk 10-15 gün ne sosyal yardımlaşma olsun ne de Kızılay olsun düzgün yardım dağıtamadık. Bu konuda zayıf kaldık.
*Neticede bir insanın T.C numarasına girildiği zaman her şeyini öğrenebilecek kapasitede olan bir sistemimiz olmasına rağmen bu sistemi kullanıp da bu insanlara ulaşamadık.
*Evi yıkılanlar belli, evlerini terk edenler belli, erzak alamayanlar da belli ama fazla erzak alanlar da belli. Tabi ki burada ben kimseden art niyet beklemiyorum illa ki suiistimal edenler olmuştur. Ama gördük ki biz böyle bir afete hazır değildik ve sınıfta kaldık.
“YEŞİL ALANLARIN HEPSİ SATILMIŞ”
Yeşil alanların satıldığını ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Esas sorun şu geçmişteki yerel yönetimler ve devletin en üst kademeleri de takip yönünden dahil biz bu vatana ihanet etmişiz. Bir Nailbey Mahallesi, bir Kültür Mahallesi bir Akpınar Mahallesi’ne gittiğimizde bir çadır kuracak yerimiz yok yeşil alanların hepsi satılmış.
*Bu bir ihanet değildir de nedir? Bunu cevabını millete bırakıyorum. Sürsürü Mahallesi, eski yerleşim yeri bununla beraber yeni yerleşim yerleri açıldı burada alanlar var mı? Bugün Mustafapaşa Mahallesi’ne gittiğiniz zaman caddeye çadır kurmuşlar.
*Burada 7'den 70'ine kadar kime sorsanız Elazığ'ın deprem bölgesi olduğunu söyler. Deprem bölgesi olan yerlerde bir belediye, valilik veya herhangi bir kurum adına insanların sığınabileceği bir yer tahsis etmeleri lazımdı. Ama bunun yerine ne yaptık asfaltları yamaladık, binalarla gösteriş yaptık.
*Lakin kimse bu depremin getireceği zararları göremediği için herkes suçu birbirine attı. Bu ölenlerin hesabını kim verecek? Ben yıllarca belediyede hizmet verdim ben o zamanda bu cümleleri telaffuz ettim.
*Ama bir kişinin cümlesi ne adar yeterli gelir oda meçhul. Sivil toplum örgütleri hiç ortada yoktu herkes kendi çıkarlarının derdine düştü.
MUHTAR GÜL, MAHALLEDEKİ TEHLİKEYE DİKKAT ÇEKTİ
Sürsürü Mahallesi’ne verilen 8 kat imarın yanlış olduğunu dikkat çeken Gül, şu ifadeleri kullandı;
*Kimse demedi ki bu memlekette yapılan imarlar yanlıştır. Sürsürü Mahallesi’ne 8 kat vermişler 1980'lerden bu yana burada 120 metre artezyenler çalışıyor bu mahallenin altında varolan su çekildiği zaman zemini yumuşak olan yerde ne kadar boşluk olur bunu hiç kimse hesaplayamadı mı?
*Bu deprem yarın da olabilir. 8 kat yapmak önemli değil önemli olan insanların yaşantıları. Ama biz buna önem vermiyoruz. Biz ucuz, basit, gösterişli yapılarla aldanıyoruz.
*Ciddi anlamda hiç kimse proje yapmıyor. Burada 8 kat verilmiş yazık günah değil mi insanlara buranın alt yapısı ne durumda biliyor muyuz? Jeoloji profesörleri depremlerle ilgili yorumlar yapıyor ancak ciddiye alan yok.
*Burada çok eskiden akarsular vardı buraya sondaj vuruldu” ifadelerini kullandı.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM DEĞİL RANTSAL DÖNÜŞÜM”
Kentsel dönüşümleri rantsal dönüşüm olarak gördüğünü ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Ben kentsel dönüşümleri rantsal dönüşüm olarak görüyorum bunu her zaman söylerim. Elazığ'da kentsel dönüşüm kararı alındı. Ama Kültür, Nailbey, Akpınar, Mustafapaşa, Rüstempaşa kentsel dönüşüme girdi mi? Hayır. Görkemli olan yerler hep rantsal dönüşüme girdi.
*2013'te Sürsürü Mahallesi de kentsel dönüşüme girdi ve hemen hemen 17 bin dönüm hektara ipotek konuldu kimse bir çivi dahi çakamıyor. Ben iki yıldır bunun için mücadele ediyorum.
*Demek ki rant alanına girmediği için kentsel dönüşümle ilgili bir çalışma yapılmadığını düşünüyorum. Onun için bu işe ben kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşüm diyorum.
“DOĞALGAZA YÜZDE 50 İNDİRİM YAPILSIN”
*İnşallah yöneticilerimiz Elazığ'ı daha güzel yaşanılır bir hale getirirler. Şunu da samimiyetle söylemek istiyorum. Çevre Şehircilik Bakanımız olsun İçişleri Bakanımız olsun burada ciddi anlamda mücadele ettiler.
*Kendilerini yürekten tebrik ediyorum. Muhtarlar olarak bizlerin sorunlarına ciddi bir şekilde ilgileniyorlar kendilerine çok teşekkür ediyorum. Ama şehrimizin mahalli idareleri ilk 10 gün sınıfta kalmıştır.
*Şunu da özellikle belirtmek istiyorum doğalgaz faturalarının 3 ay ertelenmesi gündemde ama 700 lirayı ödeyemeyen bir vatandaş 3 ay sonra 2 bin 100 lirayı nasıl ödeyecek?
*Böyle bir çalışma yapılıncaya kadar devlet bu işe el atarak doğalgazda yüzde 50 indirim yapsın bu Elazığ'lılara en büyük ödüldür.