Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Depremzede kadınlar: İhtiyaçlarımız karşılanmıyor, güvende hissetmiyoruz

Kahramanmaraş merkezli depremlerde sağ kurtulan çok sayıda kadın, kendilerinin ve çocuklarının güvenliğinden kaygı duyarken, tuvalet ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara erişmede de güçlük çekiyor.

Türkiye ve Suriye’yi vuran depremlerden sağ kurtulan birçok kadın, felaketten hemen sonraki yardımların “cinsiyet körlüğünden” şikayet ederken, bazıları aşırı kalabalık barınaklarda, kendilerinin ve çocuklarının güvenliğinden kaygı duyarak yaşıyor.

Kadınlar için ayrı tuvaletlerin, hijyen ürünlerinin, yıkanma alanlarının ve anne sağlığı hizmetlerinin azlığı, Türkiye ve Suriye’de toparlanmaya çalışan kadın depremzedelerin karşılaştığı ilk zorluklar arasında.

BBC Türkçe'den Çağıl Kasapoğlu ve Fundanur Öztürk'ün haberine göre, Adana’da afetzede Nurcan Sayılır “Kadınlar olarak en çok ihtiyacımız olan şey seyyar tuvaletler. Tüm erkekler ve kadınlar aynı tuvaleti kullanıyor. Çok kalabalık, hastalık kapmaktan endişe ediyorum” diyor. Sayılır, şimdi 76 yaşındaki yatalak annesiyle bir barınakta yaşıyor. Sadece canlarını kurtarabilmişler.

YAŞANILAN ZORLUKLAR

Gaziantep’te Emer Özkılsız da, depremden sonraki ikinci haftada aynı zorluklardan bahsediyor.

“Çok pis. Yıkanamıyorum, çocuklarımı yıkayamıyorum. Sadece kendimizi ıslak mendillerle silmeye çalışıyoruz” diyor ve “Hijyenik pedimi değiştirecek bir yer bulmakta zorlanıyorum” diye de ekliyor.

Emine Türker Gaziantep’te bir bekar anne. Deprem vurduğunda kendisini ve biri beş, diğeri de üç yaşındaki iki çocuğunu kurtarmayı başarmış.

“İlk gece parkta, derme çatma bir barınakta kaldık. Yağmur yağıyordu. Yardım dağıtıldığında karışıklık oldu. Tüm kıyafetlerimiz kirlendi ve yıkayacak yerimiz de yok. Hiçbir şeyimiz yok. İnsanlar kaygılı, korkmuş halde” diyor.

Kadınlara yönelik yardıma öncelik veren kuruluşlardan olan UNFPA, Türkiye’de felaketten etkilendikleri tahmin edilen 15 milyon kişi arasında 214 binden fazla hamile kadın olduğunu ve bunların neredeyse 24 bininin bir ay içinde doğum yapmasının beklendiğini söylüyor.

Deprem bölgesindeki UNFPA ekibi için iletişim uzmanlığı yapan Zeynep Atılgan Özgenç “Zaten ağır bir travma yaşıyorlar. Kadınların barınma ve güvenlik gibi diğer büyük sorunlarla uğraşırken, bir yandan da hem kendilerinin hem de çocuklarının temel ihtiyaçları için kaygılanmasını istemiyoruz” diyor.

“Hamile kadınlara ve yeni annelere temizlik ve annelik kitleri dağıtıyoruz” diye de ekliyor.

Bu kitlerin içinde, bir sabun, diş fırçası, dış macunu, iç çamaşırı, hijyenik ped, bir bebek battaniyesi, hazır bezler ve lohusa pedi var.

GÜVENLİK RİSKİ

Felaketin hemen ardından, Türkiye ve Suriye’deki kadınların yaşamlarını yeniden kurmak için güvenli yerlere erişimi büyük bir zorluk. Bir çoğu geceleri dışarıda geçirmek zorunda kaldı.

Barınakların çoğu açık ve kalabalık yerlerde yer alıyor ve bu durum kadınlar için potansiyel bir risk yaratıyor.

ActionAid adlı yardım kuruluşunun Arap bölgesindeki Bölgesel İletişim ve Kampanya Başkanı Sabine Abiaad Beyrut’tan BBC’ye yaptığı açıklamada “Cinsel şiddet tehdidine açık haldeler. Bu, 2015’teki depremde Nepal’de de yaşandı. Kadınların mahremiyetinin ve ayrı tuvaletlerinin olmaması, tuvaletlerin ve yıkanma yerlerinin kadınlar ve kız çocukları için güvensiz alanlar olmasını beraberinde getirdi” dedi.

Nisan 2015’te Nepal’de 7,8 büyüklüğünde bir deprem olmuştu. Güney Asya Hukuk Politikaları ve Sosyal Araştırma Güncesi adlı bilimsel yayında yer alan bir çalışmaya göre, depremden sonra geçici barınma alanlarında kadınlar ve kız çocuklarına karşı şiddet ihbarlarında artış oldu.

"ÇADIRIN FERMUARI AÇILDIĞINDA BİRİNİN GİRECEĞİNDEN KORKUYORUM"

Depremzedelerden Emel Özkılsız, Gaziantep’teki barınağında, “Tabii ki hem kendi güvenliğimden hem de çocuklarımın güvenliğinden kaygılıyım. Çadırın fermuarı her açıldığında birinin gireceğinden korkuyorum. Çocuklarımı korumak için geceleri uyumuyorum. Bir kadın olarak beni anlamanız gerek. Aşırı derecede tedirginiz. Psikolojik anlamda depresyondayız. İş yok, para yok.” diyor.

Zeynep Karakurt, Gaziantep’teki Masal Park barınağında bir gönüllü. Karakurt, bölgede kadınların yaşadıklarına dair şunları ifade ediyor: “Böyle kalabalık geçici barınma alanlarında yaşamanın çok ciddi güvenlik riskleri var. Tehdit altında hissediyorlar. Örneğin, yemek sırasına girdiklerinde, arkalarında bir erkek varsa tedirgin oluyorlar. Burada polisler var ama yine de korkuyorlar. Ayrıca çocuklarının istismar edilebileceğinden kaygılılar.”

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER