CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkileyen depremden sonra hayatta kalan refakatsiz çocukların akıbetini Meclis gündemine taşıdı. Aydoğan, konu ile ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına soru önergesi verdi.
Aydoğan, Yanık’a “Ebeveynlerine ulaşılamayan kaç çocuk bakanlığın ilgili kurumlarında koruma altına alınmıştır? Hastaneler dışında refakatsiz çocukların nasıl korunduğuna ilişkin kamuoyuna bilgi verecek misiniz? Bu konuda nasıl bir çalışmanız mevcuttur? Elinizde bir veri var mıdır” diye sordu. Aydoğan, “Çocukların en ufak bir hak kaybına, hak ihlaline uğraması ihtimaline kimsenin tahammülü yok. Bakanlık hızla konuyu araştırıp kamuoyunu bilgilendirsin” dedi.
Aydoğan, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti:
“Nasıl ki savaşlarda en dezavantajlı gruplar kadınlar ve çocuklarsa yaşadığımız bu deprem felaketinde de yine kadınlar ve çocukların büyük zorluklar yaşadıklarına şahit olduk. Özellikle depremden sağ kurtulup aileleri bulunamayan refakatsiz çocuklar ile ilgili kamuoyu çok tedirgin. Bu çocukların akıbeti ne olacak? Onları nasıl bir süreç bekliyor? Şu an bulundukları ortam onlar için uygun mu? Psikolojik destek alabiliyorlar mı? Vatandaş bu sorulara yanıt ararken bir de çocukların tarikat yurtlarına verildiğine dair iddialar ve tanıklıklar olduğu konuşuluyor. Böyle bir tasarrufun yapılmış olabileceğine inanmamakla birlikte konu hakkında hepimizi tatmin edecek bir açıklama bekliyoruz.
“BAKANLIK HIZLA KONUYU ARAŞTIRIP KAMUOYUNU BİLGİLENDİRSİN”
Kayıp çocukların olduğu söyleniyor. Bakanlık bazı açıklamalar yaptı fakat güvenilirliklerini kaybettikleri için insanlar elbette tatmin olmadı. 300’e yakın çocuğun refakatsiz olduğu söylendi. Bu çocukların hangi koşullarda kaldıklarını, güvenilir bir ortamda olup olmadıkları vatandaş olarak elbette merak ediyoruz. O çocuklardan hepimiz sorumluyuz. Hastanelerde refakatsiz olan, bakanlığın kurumlarında refakatsiz olan tüm çocukların takipçisiyiz. Hakkında arama ilanı verilmiş çocuklar var. Bu takibi vatandaş da yapmak istiyor. İnsanlar endişeli. Çocukların en ufak bir hak kaybına, hak ihlaline uğraması ihtimaline kimsenin tahammülü yok. Bakanlık hızla konuyu araştırıp kamuoyunu bilgilendirsin. Bu konuda çok hassasım ve konunun çok yakın takipçisiyim.”
Aydoğan, ayrıca şunları söyledi:
“Depremin yarattığı ağır tablo, hepimizin canını yakıyor. Ama deprem sonrasında ortaya çıkan sorunları ve travmaları telafi etme yükümlülüğümüz de var. Bir gerçeği göz ardı edemeyiz. Savaşlar gibi depremler de en çok kadınları ve çocukları mağdur ediyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından sunulan verilere göre, 300’e yakın çocuğumuzun refakatçisiz kaldığı biliniyor ve canımızı yakıyor. Kamuoyu bu konuda infial halinde, herkes çocuklarımızı sahiplenmek istiyor. Duyarlılık gösteriyor. 300’e lakın çocuğumuzun hangi kurumlarda, ne şekilde barındırıldığı; bugününün ve geleceğinin ne şekilde çizileceği ile alakalı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na önerge ile durumu sordum. Konunun takipçisi olacağız. Uluslararası anlaşmalar, kanunlarımız ve en çok da vicdanımız çocuklarımızın bugününün ve geleceğinin tavizsiz olarak doğru çizilmesi için bize sorumluluklar yüklüyor. Konunun takipçisi olacağız. Bakanlığa da sesleniyorum: Her attığı adımı, şeffafça; kamuoyunun gündemine, sivil toplum örgütlerinin denetimine ve bizlerin takibine açık tutması gerekir. Ama her halükârda çocuklarımızın takipçisiyiz. Ayrıca; bize iletilen kayıp çocuklarımızın olduğu iddiasını da sonuna kadar takip edeceğiz.”
Aydoğan’ın Bakan Yakın’a yönelttiği sorular şöyle:
“BU KONUDA NASIL BİR ÇALIŞMANIZ MEVCUTTUR?”
“Hastanelere ulaştırılan çocukların kaçı müdahale edildikten hemen sonra hastanelerin sosyal hizmet uzmanlarına, sosyal hizmet birimlerine bildirilmiştir? Böyle bir veri mevcut mudur? Bu süreçte kaç sosyal hizmet uzmanı refakatçisi olmayan çocuklara destek olmaktadır? Ebeveynlerine ulaşılamayan kaç çocuk bakanlığın ilgili kurumlarında koruma altına alınmıştır? Kaç çocuğun durumu netleşmiş ve uygun bir koruyucu aile veya gönüllü aileye teslim edilmiştir? Hastaneler dışında refakatsiz çocukların nasıl korunduğuna ilişkin kamuoyuna bilgi verecek misiniz? Bu konuda nasıl bir çalışmanız mevcuttur? Elinizde bir veri var mıdır? Doğal afetler sonucu korunma ihtiyacı olan çocuklara sunulan bakım ve destek hizmetleri yeterli midir? Ne gibi hizmetler mevcuttur? Doğal afetlerde çocukların korunmasına yönelik ulusal plan ve yerel programlar hazırlanması, çocuklara yönelik sosyal koruma hizmetleri güçlendirilerek gözetimsiz kalan çocukların hızlı tespit edilmesini sağlayacak bir ağ oluşturulması, hastane güvenliğinin sağlanması, farklı risk türlerini dikkate alan bir planlamayla risk haritası çıkarılması gibi tasarruflarınız var mıdır? Bunun için çalışmalar başlatılmış mıdır?”
(ANKA)