Türkiye’nin en büyük doğal gaz dağıtım şirketi olan İGDAŞ, hayata geçirdiği proje ile deprem konusundaki hassasiyetini bir kez daha ortaya koyuyor. İGDAŞ, Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarıyla iş birlikleri yaparak deprem konusundaki çalışmalarını güçlendiriyor.
Daha önceki deprem projelerinde TÜBİTAK ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile işbirliği yapan İGDAŞ, yine deprem alanında uzman bir kuruluş olan AKUT Vakfı ile işbirliği gerçekleştirdi. Deprem Farkındalık Projesi’nin detayların İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent ÖZMEN’den aldık.
İGDAŞ’ın insan hayatına dokunan projeler ürettiğini İstanbullular olarak görüyoruz. Bize bu çalışmalarınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
İGDAŞ olarak sadece 7 milyon abonemizin değil, 16 milyon İstanbullunun hayatına değer veriyoruz. İstanbul için yaptığımız çalışmalarla depreme hazır olmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve TÜBİTAK işbirliği ile deprem önlemleri konusunda projeler geliştirdik. Bu çalışmalar sayesinde deprem sırasında tüm İstanbul’da gaz akışını otomatik olarak kesecek bir sistem oluşturduk. Deprem Risk Azaltım Sistemi adını verdiğimiz bu projeyi Deprem Erken Uyarı Sistemi’ne entegre ettik. Hassas ölçümler sonucuna göre raporlama yapan bu sistem sayesinde olası bir depremde doğal gaz hatlarında meydana gelebilecek ikincil felaketleri en aza indirmeyi hedefliyoruz.
Bu sistemler hakkında daha detaylı bilgi alabilir miyiz?
Deprem Erken Uyarı Sitemimizle Kandilli Rasathanesi’nin Marmara kıyılarında bulunan deprem sensörleri ve İGDAŞ’ın ana kumanda merkezi arasında 7/24 veri akışı sağlıyoruz.
Meydana gelen deprem bilgisi, veri transferi yoluyla afetin kıyıya ulaşmasından 5-10 saniye önce Marmara kıyılarındaki alıcılar üzerinden İGDAŞ'ın ana kumanda merkezine aktarılıyor. Yer hareketlerini algılayan 850 kayıt cihazı sayesinde deprem alarmının hemen ardından tüm istasyonlardan yapılan doğal gaz dağıtımı anlık olarak kesilebiliyor. Biz bu sistem sayesinde tüm İstanbul’un gaz akışını depremin kıyıya ulaşmasından 5-10 saniye önce kesebilme kabiliyetine sahibiz. Böylelikle deprem esnasında doğal gaz hatlarında meydana gelebilecek hasarlarından kaynaklı ikincil felaketlerin önüne geçmiş oluyoruz.
Bunun yanında deprem hasarı konusunda da raporlamalar yapabiliyoruz. Bu sistem bize en çok hasarın hangi bölgelerde olabileceğine dair bir rapor hazırlıyor. Rapor sonucunda oluşturulan deprem riski haritaları sayesinde acil müdahale gerektiren yerlerin sıralamasını daha sağlıklı bir şekilde yapabiliyoruz. 7/24 müdahaleye hazır ola acil durum ekiplerimizi, durumu en acil olan bölgelere hızlı bir şekilde yönlendirebiliyoruz.
Depreme karşı aldığınız bu önlemlerin sizin için önemi nedir? Bu kapsamda yeni projeleriniz var mı?
Bizim gibi vatandaşa hizmet eden kurumların sundukları hizmet alanlarının dışında başkaca sorumluluklarının olduğunu düşünüyorum. İGDAŞ olarak asıl görevimiz İstanbullulara güvenli doğal gaz arzı sağlamak. Ancak vatandaşlarımıza güvenli bir yaşam sunma ve deprem konusunda bilinci artırma gibi bir görevimiz olduğunun da farkındayız.
Bilimsel ve teknolojik gelişmeler kadar insanların deprem anında ne yapacağını bilmesi de hayati bir önem taşıyor. Bu kapsamda AKUT Vakfı desteği ile çok önemli bir projeye imza attık. Deprem Farkındalık Projesi ismini verdiğimiz bu çalışma sayesinde hem İGDAŞ çalışanlarında hem de 16 milyon İstanbulluda farkındalık oluşturmayı hedefledik.
Deprem Farkındalık Projesi’nde ne gibi çalışmalar yapılıyor?
Bu projede AKUT Vakfı desteği ile İGDAŞ çalışanlarına ve ailelerine depreme dair farkındalık eğitimleri veriyoruz. Eğitimlerimizi tamamladıktan sonra hem onlara örnek olması için hem de acil durumlarda kullanabilmeleri için birer Acil Durum Çantası hediye ediyoruz. Proje sırasında verilen eğitimler; deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasında yapılması gerekenler, ilk müdahale bilgisi ve acil durum çantasında bulunması gereken malzemeler ve bu malzemelerin kullanımı gibi içeriklerden oluşmaktadır. Amacımız, çalışanlarımızın depremle ilgili bilgi ve bilinç kazanarak doğru tedbirler almalarını sağlamak.
Bu projeden sadece İGDAŞ çalışanları mı faydalanabiliyor?
Tabi ki hayır. Kurum içinde verdiğimiz eğitimler, projenin sadece bir adımı. Biz 16 milyon İstanbulluyu bilinçlendirmek istiyoruz. Deprem Farkındalık Projesi, İGDAŞ bünyesinde hayata geçirilen en kapsamlı sosyal sorumluluk projelerinden bir tanesi. Kurum içi eğitimlerimizle birlikte birçok deprem farkındalık filmleri oluşturduk. “Depreme Hazır Mısınız?”, “Depremde Yapılması Gerekenler”, “Depremle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar”, “Acil Durum Çantası Kullanımı” isimli video çalışmalarımız mevcut. Hazırladığımız bu içerikleri ulusal mecralarda yayınlayacağız. Tüm iletişim kanallarını etkili bir şekilde kullanarak deprem bilincini 16 milyon İstanbulluya kazandırmayı hedefliyoruz.
Peki bu projede AKUT Vakfı ile iş birliğinizin özel bir sebebi var mı?
Projemizi AKUT Vakfı iş birliği ile gerçekleştirmemizin önemli bir nedeni var. Biz İGDAŞ olarak bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve bu alanlarda çalışmalarımızı sürekli güncelleyip yeni projelere imza atıyoruz. Fakat bu çalışmaların tek başına yeterli olmadığının farkındayız. Vatandaşlarımızın deprem sırasında bilinçli bir şekilde hareket etmesi, can ve mal kayıplarının önlenmesi açısından önemli bir yere sahip. Bunu insanlara en doğru şekilde aktaracak olan kurumun ise AKUT Vakfı olduğunu biliyoruz. AKUT Vakfı’nın doğal afetler konusundaki tecrübeleri, arama-kurtarma çalışmalarında sergiledikleri başarılar herkesçe bilinmekte ve takdir edilmektedir.
Onların deneyimlerini kendi ağızlarından dinleme şansı buluyoruz. Bu konuda kendilerine çok teşekkür ederiz.
Projelerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. Değinmek istediğiniz başka bir konu var mı?
Biz İGDAŞ olarak insan hayatına dokunan projeler üretmekten gurur duyuyoruz. Birincil görevimiz olan doğal gaz arzını en güvenli şekilde gerçekleştirmenin yanında İstanbul halkının yaşamını güvenli hale getirmeyi kendimize görev edindik. Vatandaşlarımızın hayatı bizim için çok önemli. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler el verdiğince deprem konusunda çalışmalarımıza devam edecek ve mevcut projelerimizi sürekli güncelleyeceğiz.
Umarım ki uzmanların ifade ettiği senaryo ile hiçbir zaman karşı karşıya kalmayız ancak her an en kötüsüne hazır olmak zorundayız. Biz bu konuda tüm önlemlerimizi aralıksız olarak almaya devam edeceğiz.