AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, AFAD Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu.
Tatar, 6 Şubat’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler ile 20 Şubat’ta Hatay Defne’de meydana gelen 6.4’lük deprem sonrasında şu ana kadar 8 bin 550 artçı sarsıntını kaydedildiği belirterek şunları söyledi;
4 ayda kaydetmemiz gereken toplam deprem sayısını 17 gün içerisinde kaydetmiş oluyoruz. Yaklaşık üç dakikada bir artçı sarsıntının meydana geldiğini söyleyebiliriz.
Bu artçı sarsıntıların ciddi bir bölümü vatandaşlarımız tarafından hissedilebilecek büyüklükte.
Bu kadar büyük bir bölgeyi etkileyen ve birbirini tetikleyerek devam eden depremler sonucunda önümüzdeki günlerde halen 5’in üzerindeki büyüklüklerde artçı sarsıntılar yaşayabiliriz.
Bu büyüklükteki artçı sarsıntılar ve halihazırda devam eden sarsıntıları dikkate aldığımızda, vatandaşlarımızın hasarlı binalardan uzak durmaları son derece önem taşıyor.
'DEPREMİN TETİKLEDİĞİ İKİNCİL AFETLER VAR'
Deprem bölgelerinde ağır hasarlı binalardan eşya alımının yasaklandığını hatırlatan Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü;
Vatandaşlarımızın bu kurala harfiyen uyması gerekiyor. Her an bölgede meydana gelebilecek artçı sarsıntılarla şu anda ayakta olan binalar da yıkılma riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Depremlerin merkez üssüne yakın illerin değişik ilçelerinde de birtakım hasarların olduğunu görüyoruz. Niğde’nin değişik ilçelerinde, Sivas’ın Gürün ilçesinde, Kayseri’nin depremin merkez üssüne yakın ilçelerinde hasarlı binalar olduğu yönünde bilgiler var.
Bu yerleşim alanlarında hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Hasar tespit çalışması tamamlanan Sivas’ın Gürün ilçesi de genel hayata etkili afet bölgesi olarak değerlendirilmiş durumda. Depremin tetiklediği bir takım ikincil afetler de var.
Bölgede şu anda en önemli risklerden biri de devam eden artçı sarsıntılar sonrasında karşımıza çıkabilecek kaya düşmesi riski. AFAD’ın teknik elemanları bölgenin değişik kesimlerinde bu anlamda araştırmalarını sürdürüyor.
Bölgede değişik kesimlerde özellikle kaya düşmesi riski altında bulunan yerleşim alanları var ve buralar tespit edildikçe vatandaşlarımız buralardan tahliye ediliyor.
'TEKNİK RAPORLA BİNALARIN DURUMU NETLEŞECEK'
Tatar, deprem bölgesinde inşaatı tamamlanmamış binalarla ilgili, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yetkilendirildiği kurum ve kuruluşlar tarafından hazırlanacak bir teknik rapor neticesinde bu tür binaların durumu netleşecek. Devam mı edilecek, yoksa farklı bir karar mı alınacak, genelgeyle tanımlanmış durumda. Binanın taşıyıcı sistemi, temel durumu, zemin durumu, yapıyı etkileyecek kitle hareketleri, sıvılaşma, yüzey faylanması gibi hususlar bu teknik elemanlarca değerlendirilecek ve oluşturulacak teknik raporda bunlar dikkate alınarak binanın durumuna karar verilecektir” ifadelerini kullandı.