Deniz Seki yıllar sonra neden 'firar' ettiğini anlattı

2009 yılında İstanbul İl Jandarma Komutanlığı'nın uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan ve 2010'da tutuklanan Deniz Seki, 218 gün cezaevinde kaldıktan sonra Kasım 2010'da tahliye edilmişti. Daha sonra yeniden yakalama kararı çıkarılan ünlü şarkıcı, 2014'te altı ay firar etme nedeninini de yıllar sonra ilk kez anlattı.

Armağan Çağlayan'ın YouTube'da yayınlanan 'Gör Beni' programına konuk olan Seki, ünlü olmasaydı bunların başına gelmeyeceğini savundu.

53 yaşındaki şarkıcı, "Ünlü olmasaydım başıma bunlar tabii ki gelmezdi. Günah keçisi seçildim, net. Hayatımdan beş yıl gitti, beş yılımı çaldılar. Yüce Rabbim'e havale ediyorum. Anneciğim o kadar içine atmış ki ben çıktıktan sonra hastalandı. Beyin kanseri o zaman patladı" diye konuştu.

Seki, cezaevi günlerini şöyle anlattı:

"Hayat başka bir şey öğretti bana. Yaşadığım her koşulla başa çıkabiliyorum. Yaşadığım yeri çiçeklendiriyorum, enerjimi çok seviyorum. Orayı da öyle yapmıştım. Başka türlü işin içinden çıkamazdım.

Yaşadığım travma çok ağırdı. Oradan çıkıp tekrar sahne almak... Seni ışıkların altından alıp, simsiyah bir yere koyuyorlar ve sen orayı bembeyaz yapmak zorundasın.

Çünkü yaşamak istiyorum ve sorumluluklarım var, sevenlerim var, ailem var. Hayat hikayemin bir parçası olarak kabul ettim. Benim okuduğum okulu herkes okuyamaz, öyle bir üniversite yok; hayat üniversitesi."

Kasım 2014'te Esenyurt'ta saklandığı evde gözaltına alınıp, tekrar hapse gönderilen Deniz Seki, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nden Haziran 2017'de tahliye edilmişti.

'PİS KOKUSU BURNUNA GELİYOR'

Firar etme sürecini de detaylıca anlatan şarkıcı şunları söyledi: "Orayı bilerek gitmek çok kötü. Zaten o yüzden firar ettim. Bir kere girdim, 218 gün. Tahliye edildikten sonra yeniden bir şeyler... Bilmeden bir şekilde giriyorsun ama oranın o pis kokusunu bilerek girmek. Burnuna geliyor. O yüzden altı ay firar ettim, kaçtım. Suçum yok arkadaş, suçum yok! Bitti gitti. Hani albümlere bakarsın ya, eski fotoğraflarda kalmış bir olay. Bana çok şey öğretti. Ben bir insanın üç saniyede MR'ını çekebiliyorum. Çünkü yedi bin çeşit insan tanıdım"