Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, bugün partisinin Ankara il kongresinde konuştu.
Partisinin ittifak şartlarını 'Biz, kiminle yaparız yapmayız ona bir şey demeyeceğim ama ittifak yapacağımızın ölçüsü şudur'' diyerek açıklayan Uysal, '' Memleketi soyanla ittifak yapmayacağız, kul hakkı yiyenle ittifak yapmayacağız, pudra şekeri içenle ittifak yapmayacağız, memleketi ‘illet, zillet, PKK’lı, FETÖ’cü’ diye bölenle ittifak yapmayacağız. Demokrat Parti’yi ‘HDP ile iş birliği yaptı’ diye suçlayıp Dicle Belediye Başkanı’na AK Parti rozeti takanla ittifak yapmayacağız. Biz Türkiye ile, Türk milleti ile ittifak yapacağız'' ifadelerini kullandı.
Uysal'ın açıklamaları şöyle:
"YARINLARIMIZ İPOTEK ALTINA ALINDI"
"Maalesef bugün Türkiye, organize bir yağma çetesini elinde rehindir. Kendi evlatlarının geleceklerini 84 milyonun geleceğinden evla görenlerin elinde rehin vaziyettedir. Ülkenin kaynakları, adeta bir parti olmaktan çıkmış, bir kişinin fun clup’ı haline gelmiş ve organize bir yağma çetesinin elinde, 20 yıldır Cumhuriyet’in birikimleriyle beraber yarınlarımız ipotek altına alındı.
"DEVLETİN KURUMLARI, DERİNLİĞİ YOK EDİLMİŞTİR"
Üzülerek ifade ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en büyük buhranıyla karşı karşıyadır. ‘Devleti ele geçireceğiz’ diyerek çıkılan bu yolda ortaya konulan dönüşüm programlarıyla beraber devletin kurumları, derinliği yok edilmiştir. Bir kişinin şahsında, ‘Türkiye, meydan okumalarla karşı karşıyadır’ denilerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altında bir keyfi rejim inşa ettiniz. İşte bu keyfi rejimin tabii çıktısı, 10 milyona yakın genç işsizlik tanımı içerisinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının işsiz kalmasıdır.
"NE KADAR GÜNAHKAR VARSA HEPSİ ENİNDE SONUNDA HESAP VERECEK"
Türkiye’de, Türk tarihinin gördüğü, Anadolu’nun Moğol istilasında gördüğü en büyük yağma hareketiyle karşı karşıyayız. İşte bu yanlışları yapanlara, birileri istiyor ki gülücük saçalım. Gülücük saçacak falan değiliz. Milli güvenliği tehdit eder hale gelmiş bu yolsuzluk ve usulsüzlüklerle milyonlarca insanımızı yoksulluğa mahkum edeceksiniz, bir de elinizi kolunuzu sallaya sallaya hesap vermeden yürüyerek gideceksiniz… Ne kadar günahkar varsa hepsi eninde sonunda hesap verecek."
DP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ise şunları söyledi:
"FETÖ'CÜ ARIYORSAN AYNAYA BAK"
"Hani birileri ağzını gererek muhalefeti sürekli tehdit ediyor ya, sürekli hakaret ediyor ya, ‘İllet, zillet, PKK’lı, FETÖ’cü’ diyor ya… Biz, ‘Hadi oradan, FETÖ’cü arıyorsan aynaya bak’ diyeceğiz. ‘PKK’lı arıyorsan Oslo’ya, Dolmabahçe’ye bak, Şivan Perver’le ‘megri megri’ diye ağladığın günlere bak’ diyeceğiz.
"BUGÜN DÜNYANIN NEFRET ETTİĞİ BİR ÜLKE HALİNE GELDİK"
Karşımızda 20 yıl boyunca ülkeyi yöneten, ama Türkiye’yi 200 yıl geriye götüren bir iktidar var. ‘Eski Türkiye’ diye dalga geçe geçe ülkeyi 200 yıl geriye götürdüler. Bunu bilerek söylüyorum. Bizi dünyaya düşman ettiler, bizi dostlarımızla düşman ettiler, bizi bütün insanlıkla düşman ettiler. Biz, dünyanın en itibarlı ülkesiyken biz, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü dünya ayağa kalkıp alkışlarken bugün dünyanın nefret ettiği bir ülke haline geldik. Dolayısıyla biz bu iktidardan kurtulmak zorundayız, bu iktidarın başındaki şahıstan kurtulmak zorundayız.
"BİZİ KUZEY KORE'YE Mİ ÇEVİRMEK İSTİYORSUN"
Milli Savunma Bakanı dün, ‘Amerika bizim dostumuz, onlardan F-16 alacağız’ diyor. Aynı anda Sayın Erdoğan Eskişehir’de, ‘Amerika Büyükelçisi’ni dışarı atın’ diyor. Hatta, ‘Yetmez, 10’unu birden gönderin’ diyor. Hayırdır, ne gönderiyorsun? İşe adam aldın da işten mi çıkarıyorsun? KHK ile işten adam mı atıyorsun? 10 büyükelçinin Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerine, Türk adaletine Osman Kavala’yı serbest bırakın diye mektup yazmasını şiddetle kınıyoruz. Çünkü biz bağımsız Türkiye’yiz, kimse bize had bildiremez. Ama canın sıkıldı diye Eskişehir’de kalabalığı görünce ‘10 büyükelçiyi istenmeyen adam ilan ettim’ demek ne demek? Bu nasıl bir devlet yönetmek? Sen 10 büyükelçiyi gönderdin, kim gönderdiklerin? Amerika, Kanada, Almanya, Hollanda, İngiltere… Onlar da yarın ‘Kapattık kapıları’ dediler. ‘Almıyoruz seni artık sınırdan içeri, göndermiyoruz sana vatandaşımızı, yapmıyoruz seninle ticaret’ dediler. Derdin ne, bizi Kuzey Kore’ye mi çevirmek istiyorsun. Bu millet buna ‘dur’ diyecektir.
"BU İSYANI DURDURMAK İÇİN YENİ BİR DÜŞMAN BULMUŞ, 10 BÜYÜKELÇİYE SALDIRIYOR"
Geçmiş dönemde sen bunları şımarttın. Geçmiş dönemde bu büyükelçilere bu şımarıklığı sen verdin. ‘Rahip Brunson gitmez. Bu can bedende oldukça bu terörist, casus Brunson’u kimse almaz’ dedin. Ben de sana inandım, i-Phone telefonu değiştirdim, bir gün sonra gönderdin. ‘Deniz Yücel gitmez, terörist’ dedin, sen terörist derken adam uçağa bindi, Almanya’ya gitti. Şimdi bunları unuttuk zannediyorsun. Ekonomi çökmüş, dolar 10 lira olmuş, euro 12 liraya gidiyor, millet ‘açız’ diyor. Bu isyanı durdurmak için yeni bir düşman bulmuş, 10 büyükelçiye saldırıyor. Yemezler Tayyip Erdoğan, yemezler.
"DİNDARSIN, YÜREĞİN YETİYORSA FAİZİ SIFIRA DÜŞÜR DE MİLLET SANA İNANSIN"
Faiz haram, yüzde 16’ya düşürdü. Aklımızla mı oynuyorsunuz? Bunun 1’i de haram 16’sı da haram. Recep Tayyip Erdoğan, sana çağrıda bulunuyorum. Dindarsın, inançlısın, İslam ehlisin… Yüreğin yetiyorsa faizi sıfıra düşür de millet sana inansın, güvensin. Gidin pazartesi günü bankaya, bankadan faizle para isteyin, yüzde 25 faiz. O seviniyor ‘16’ya düşürdüm’ diye. Neyi düşürdün 16’ya? Halk Bankası, Ziraat Bankası, Vakıfbank. Onlarda da para yok zaten. Yandaşa vermekten millete para kalmadı ki.''
(ANKA)