Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan “1 Mart 2021 Pazartesi günü eğitim öğretime geçişi planlanan resmî ve özel tüm okullarımızda yüz yüze eğitime ve sınavlara, 2 Mart 2021 Salı günü illerin salgın koşullarına göre başlanılması kararlaştırılmıştır” açıklamasının ardından sosyal medya hesabından iktidara sert tepki gösterdi.
“KENDİ KARARLARINI BİLE UYGULAMADA TEKRAR TEKRAR TOPLANMAYA İHTİYAÇ HİSSEDİYORLAR”
Eğitim sistemine son zamanlarda yapılan müdahaleleri eleştiren Davutoğlu şu ifadeleri kullandı:
* Son bir yıl içinde pandemi gerekçesi altında eğitim sistemimizle öylesine oynandı ki, gençlerimizin günlük hayatları öylesine etkilendi ki, isyan etmemek mümkün değil.
* Pandemi döneminde Gelecek Partisi olarak sürekli uyarılarda bulunduk, çözüm önerileri getirdik. Ülkenin değişik bölgelerinde okulları her bölgeye göre, vaka durumuna göre ‘yüz yüze eğitime açın’ dedik. Nihayet bu kararı aldılar 1 Şubat 2020’de ve ilan ettiler.
* 1 Mart 2020’den itibaren ilkokulların tümünde, 8 ve 12’inci sınıflarda yüz yüze eğitime geçileceği ilan edildi. Öğrencilerimiz buna göre hazırlandı. Öğretmenlerimiz, velilerimiz buna göre hazırlık yaptılar.
* Ancak 1 Mart’a iki gün kala İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı bir genelgeyle valilere bir duyuruda bulundular ve eğitimin bir kez daha Cumhurbaşkanlığı kabinesinde alınacak karar sonrasına ertelendiğini ifade ettiler.
* Tek adam yönetimi, merkezi yönetim öylesine bir hal aldı ki kendi kararını bile uygulama konusunda tekrar, tekrar toplanmaya ihtiyaç hissediyor.
“EĞİTİM KONUSU OLDUĞUNDA BİRİNCİ YETKİLİ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’DIR”
Üç önemli hatanın yapıldığını aktaran Davutoğlu, şunları söyledi:
* Birincisi çocuklarımızın zihninde ‘bu sisteme güvenilmez, bu yönetime güvenilmez, okula güvenilmez’ algısı oluşturuldu.
* Eğitimin birinci hedefi, çocuklarımızın zihninde güven duygusunu aşılamaktır. Siz bu güven duygusunu yok ettiniz.
* İkincisi, bir ay boyu yüz yüze eğitime hazırlanan velilerimizin, öğretmenlerimizin hazırlıklarını tarumar ettiniz, psikolojilerini yıprattınız.
* Üçüncüsü ve bunları tamamlayan unsur kriz yönetiminde yapılmaması gereken en vahim hatayı yaparak yetki sorumluluk dengesini yok ettiniz ve devlet hiyerarşisindeki temel kuralları ihlal ettiniz.
* Neden mi? Eğitim konusu olduğunda birinci yetkili Milli Eğitim Bakanlığı’dır. İlkesel karar Cumhurbaşkanlığı kabinesinde 1 Şubat’ta alındıktan sonra bunun uygulanması Milli Eğitim Bakanlığı’na aittir.
“DEVLETTE DÜZEN KALMAMIŞTIR”
Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
* Bundan daha 4-5 gün önce Milli Eğitim Bakanlığı ve bakan 1 Mart’ta yüz yüze eğitimin başlayacağını vurguladıktan 3 gün sonra, bir kaç gün sonra İçişleri Bakanlığı bir genelgeyle valiler üzerinden eğitimin 1 Mart’ta başlamayacağını ilan etmişse ve bu genelgede Milli Eğitim Bakanlığı’na hiç atıf yok, İçişleri Bakanıyla Sağlık Bakanlığı arasındaki koordinasyondan bahsedilmişse devlette düzen kalmamış demektir.
“AKLINIZI BAŞINIZA TOPLAYIN”
Milli Eğitim Bakanlığı’na da çağrıda bulunan Davutoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
* Oturduğunuz makamın yetkilerini kullanmakta tereddüt etmeyin. Alınmış kararları uygulamak, yetki ve sorumluluk size aittir.
* Ayrıca İçişleri Bakanı, anlaşılan Adalet Bakanlığı’ndan sonra Eğitim Bakanlığı’nın da kararlarını uhdesine almış görülüyor. İçişleri Bakanlığı’nın kararı eğitim yapılmasını sağlayacak asayiş ve güvenliğini temin etmektir.
* Ama eğitimin psikolojisine de eğitimin uygulanışını da Milli Eğitim Bakanlığı yürütür. Bütün bu tahribat sonrasında şimdi Cumhurbaşkanlığı kabinesinde pazartesi günü alınacak olan karara öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, velilerimiz nasıl güvenebilir?
* Onun da değişmeyeceğine dair bir teminat var mı? Nasıl bu kadar basiretten uzaklaşabilirsiniz? Nasıl bu kadar öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize, eğitim camiasına ve devlet sistemine zarar verebilirsiniz? Aklınızı başınıza toplayın. Eğitimle oynamayın. Çocuklarımızın geleceğini karartmayın.
“EĞİTİMDE 1 YIL FİİLEN KAYBEDİLDİ”
Davutoğlu konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
* En başından itibaren her aşamada çözüm önerilerimizi sizlerle paylaştık. Bizim daha ağustos ayında vurguladığımız ilkeleri hayata geçirmiş olsaydınız böyle bir kargaşa yaşanmayacaktı.
* Bakın Avrupa ülkelerine, dünyada hiçbir yerde Türkiye’deki gibi pandemi dolayısıyla eğitim aksamadı. Bir yıl fiilen kaybedildi, daha önümüzde kaç ayların kaybedileceği ise belli değil.
* Buradan başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün yetkililere sesleniyorum, eğitim konusunda zihinlerde uyandıracağınız her şüphe bu gençlerimizin geleceğe hazırlanmasının dibine konulan bir dinamittir.
* Bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum, çok huzursuz olduğunuzu biliyorum. Bu yönetim krizi karşısında çaresiz kaldığınızı da biliyorum onun için bu çağrılarda bulunuyorum.
* Ama bilin ki biz Gelecek Partisi olarak geçmişte olduğu gibi şimdi de yapıcı bir muhalefetiyle doğruya doğru yanlışa yanlış demeye devam edeceğiz ve eğitim sisteminde, ekonomide, hukukta süre gelen bu kargaşaya mutlaka son vereceğiz.