Davutoğlu: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, kurumsallaşmış bir otoriter rejimdir

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmek Davutoğlu, TV 5’te katıldığı programda gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Davutoğlu, Türkiye’de öyle bir otoriter rejime geçildi ki artık müdahale gerektirmeyecek kadar kontrol edilebilir bir sistemin olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gündeme geldiğinde bu değişiklik daha sonraki dönemler için yapılıyor ve Türkiye’yi mutlak bir otoriterleşmeye götürmek istiyorlar, alet olmayın buna dedim Cumhurbaşkanı’na da, ulaşabildiğim diğer arkadaşlara da. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, kurumsallaşmış bir otoriter rejimdir. Şimdi Erdoğan olduğu için muhafazakar kesimler sessiz ama yarın başka birisi geldiğinde bir hafta içinde yayımlayacağı 10 kararname ile devletin bütün yapısını değiştirir kimse de dur diyemez “dedi.

‘İKTİDAR EMİN OLMA VASFINI YİTİRDİ’

Erdoğan’ın geçmişte kimle şimdi ise kiminle beraber olduğunu kendisine sorması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, “Bu iktidar emin olma vasfını yitirmiştir. Bu iktidarın adaletinden insanlar emin değil.

Sayın Cumhurbaşkanı Rize’de şehitlerimize saygısızlığın uç noktasına kadar giderek coşkulu, kahkahalı kongrede, ağlayan bir anneyi yayına bağladı ve hıçkırıklarını siyasi propagandaya alet etti. Bu manzaradan terör örgütü memnun olmamış mıdır? ” dedi.

‘GARE OPERASYONUNDA UYGULAMA HATASI VAR’

Davutoğlu, Gare operasyonuyla ilgili uygulama hatası olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Devletin yönetiminde yıllarca bulundum. Devletin nasıl çalıştığını bilirim. Açık ve net söylüyorum bu operasyonda hem planlama hatası vardır, hem uygulama hatası vardır ama en faciası da, kitle iletişim faciasıdır.

Ben bu derecedeki bir uygulama hatasının silahlı kuvvetlerinin tecrübeli ekibinden ya da istihbarattan kaynaklandığı kanaatinde değilim. Benim hayatımda devlet ilişkileri bağlamında tek bir özel görüşme, gizli vaat, herhangi bir pazarlık söz konusu değildir.”

Ben bu derecedeki bir uygulama hatasının silahlı kuvvetlerinin tecrübeli ekibinden ya da istihbarattan kaynaklandığı kanaatinde değilim. Benim hayatımda devlet ilişkileri bağlamında tek bir özel görüşme, gizli vaat, herhangi bir pazarlık söz konusu değildir.”